Yalan montaj iftira! İşte AKP’nin kumpas karnesi

Yayın tarihi: 23 Mayıs 2023 Salı 5:50 pm - Güncelleme: 23 Mayıs 2023 Salı 5:50 pm

AKP bir seçim öncesi daha kumpas ve yalana sarıldı Kılıçdaroğlu PKK yöneticisi Murat Karayılan’ı yan yana montajlayıup servis eden Erdoğan, dün montajı kabul etti. AKP daha önce de Kabataş yalanı, FETÖ kumpaslarını yapmıştı.

Türkiye’de ülke tarihinin en kritik seçimi olan Cumhurbaşkanlığı seçimi 14 Mayıs’taki ilk turda sonuçlanmadı ve ikinci tura kaldı. İlk tur öncesi AKP’li Cumhurbaşkanı adayı ve Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan mitinglerinde, Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı  ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun montajlanmış ve PKK terör örgütüyle ilişkili iftirasının atıldığı videoyu izletti. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs’taki ilk turda tüm politikasını kumpaslar üzerine kurmasına rağmen seçim ilk turda sonuçlanmadı. Üstelik bu kumpaslarla birlikte Erdoğan 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldığı oyun gerisine düştü.

Kumpaslarla, iftiralarla seçimi ilk turda kazanamayan Erdoğan ikinci tur çalışmalarına da aynı kumpas videosuyla devam ediyor.

Muhalefetin seçim sürecinde yeterli söz hakkı alamadıkları yönünde eleştiriler yönelttiği TRT’de gazetecilere konuşan Erdoğan bu kumpas videosunun sorulması üzerine, “ama montaj ama şu bu” diyerek kurguyu kabul etti.

Erdoğan’ın ‘montaj’ itirafına Kılıçdaroğlu’ndan jet yanıt: Montajcı sahtekar

Erdoğan’ın bu kurgu videosu AKP iktidarı döneminde aydınlara, muhaliflere düzenlenen kumpas ve iftiraları akıllara getirdi.

İşte o iftira ve kumpaslardan bazıları:

ERGENEKON  KUMPASI

12 Haziran 2007’de İstanbul Ümraniye’deki bir gecekonduda el bombaları ile başlayan kumpas sürecince aydınlar ve askerler yargılandı. 235 sanıklı kumpas davasında, önemli isimlere örgüt kurmak, yönetmek ve üyelik suçlaması yöneltildi.

Kumpas davası sürecinde ‘Terörist’ iftirası atılan, Atatürkçü ve Cumhuriyetçi kimliğiyle bilinen ve Türkiye topraklarından Cüzzam hastalığını silip atan Türkan Saylan bu dava kapsamında yargılandığı sırada kansere yenik düşerek hayatını kaybetti.

BALYOZ KUMPASI

2010’da açılan Balyoz Kumpas Davasında, İstanbul’daki 1’inci Ordu karargahında 2003’te AKP iktidarına yönelik ‘Balyoz’ kod ismiyle darbe planladığı iddia edilen 350 asker yargılandı. Dava kapsamında 63 askere ömür boyu hapis cezası verilmiş, 236 askere de 5 yıla varan çeşitli cezalar verilmişti. 2015’teyse Yargıtay davanın bir ‘FETÖ kumpası’ olduğu gerekçesiyle tüm sanıkları beraat ettirmişti.

Yargıtay’ın Balyoz davasında yedi sanık için verilen beraat kararını bozmasının ardından aralarında 28 Şubat Davası’ndan hükümlü bulunan eski 1. Ordu komutanı orgeneral Çetin Doğan’ın da bulunduğu altı sanığın yargılandığı dava yeniden görülmüş ve sanıklara hapis cezaları verilmişti.

ERDOĞAN ZEKERİYA ÖZ’E KALKAN OLDU

Tüm bu kumpaslara Erdoğan sahip çıktı. Hatta ben davanın savcısıyım diyerek el yükseltti. Bugün firari durumda olan dönemin savcısı Zekeriya Öz’e kalkan oldu, hatta zırhlı makam aracını verdi.

VURAL AVAR CEZAEVİNDE HAYATINI KAYBETTİ

Emekli Korgeneral Vural Avar 28 Şubat davasından aldığı ömür boyu hapis cezası nedeniyle tutuklu bulunduğu Sincan Cezaevi’nde 85 yaşında hayatını kaybetti.

Erdoğan 28 Şubat davasında yargılanan emekli generaller için, ’28 Şubat’ın askeri ayağını bulduk” demişti. Vural Avar’ın hayatını kaybetmesinin ardından AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla Çevik Bir, Çetin Saner, Aydan Erol tahliye edildiler.

İLKER BAŞBUĞ SİVİL MAHKEMEDE TUTUKLANDI

İnternet Andıcı Soruşturması kapsamında Cumhuriyet tarihinde ilk kez eski bir genelkurmay başkanı olarak sivil bir savcının makamında ifade veren İlker Başbuğ, 6 Ocak 2012 yılında “Terör örgütü yöneticisi olmak ve darbeye teşebbüs” suçlarını işlediği iddiasıyla sevk edildiği mahkemede tutuklandı. 5 Ağustos 2013’te İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanan Ergenekon davasında “darbeye teşebbüs” ve “terör örgütü yöneticiliği”nden müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 7 Mart 2014’te İstanbul 20’inci Ağır Ceza Mahkemesi, İlker Başbuğ’a ‘özgürlükten yoksun bırakmanın hukukî olmadığı iddiasının, yerel mahkemece etkili bir şekilde incelenmeden reddedilmesi ve mahkumiyete ilişkin gerekçeli kararın açıklanmaması’nı gerekçe göstererek tahliye kararı vermiştir.

İLKER BAŞBUĞ FETÖ TARTIŞMASINDA YARGILANDI

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, katıldığı bir canlı yayında yaptığı açıklamada, “FETÖ’nün siyasi ayağı yok dersek gerçeği inkar olur. Bunun yargının çıkarması ve siyasi iradenin ağırlığını koyması lazım. 26 Haziran 2009’da yasalar torba yasa olarak gündeme getiriliyor. Bu TSK ile ilgili bir kanun teklifi. Bu yasa 25 Haziran’ı 26’sına bağlayan gece yarısı oluyor. Bu yasa ile kimsenin haberi yok, biz bundan 26 Haziran sabahı 2009’daki toplantıda haberimiz oluyor. Bahsedilen yasa teklifi askeri şahıslar askeri mahalde işlediği suçlarda dahil özel yetkili mahkemelerde yargılanacak. Bu bir kere anayasaya aykırı. Bu tamamen ne için Dursun Çiçek için. Bu olay medyada ‘AK Parti ile cemaati bitirme planı’ algısı olarak yapıldı. Sivil şahıslar her durumda askeri yerlerde yargılanmaz Özel yetkili mahkemelerde yargılanır. Kayseri’de biz bir olay yakalamıştık Hava İkmal Bölge Komutanlığı’nda astsubay yakaladık. Flaş bellek ayarlıyorlar. Burada sivillerden yardım alıyorlar. 14 Nisan 2009’da ‘FETÖ ile mücadele edeceğim’ dedim. Bu kanun teklifini kim hazırladı, tamamen FETÖ ile ilgili bu araştırılsın.”  dediği için Erdoğan tarafından hedef gösterildi. Erdoğan milletvekillerinin Başbuğ hakkında dava açmasını istemişti.

 

KABATAŞ YALANI

Erdoğan, Gezi Parkı direnişi döneminde Kabataş’ta Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nun gelini Zehra Develioğlu’nun eylemciler tarafından yerlerde sürüklendiğini iddia etmiş, daha sonra Develioğlu, kendisi ile görüşen Star gazetesi çalışanı Elif Çakır’a belden yukarısı çıplak, ellerinde deri eldivenler başlarında siyah bandanalar bulunan 70-100 kişilik grubun kendisini dövdüğünü, üzerine işediğini, bebeğini yere fırlattıkları yalanını dillendirmişti.

Bazı gazeteciler de aynı başlıkla yayınladıkları yazılarda, görüntüleri izlediklerini ve hatta görüntülerin oldukça rahatsız edici olduğunu ifade etmişlerdi. Hatta yandaş gazeteler Photoshop’la olayı animasyona dökerek gereçmiş gibi yayınlamışlardı.

Erdoğan’ın Cuma günü görüntüleri yayınlanacak dediği yalan bir süre sonra unutuldu. Ama Erdoğan bu yalanı halen seçim meydanlarında sürdürmeye devam ediyor.

 

 

“CAMİDE İÇKİ İÇTİLER” İFTİRASI

Bri diğer yalan da “Camide içki içildi” oldu. Erdoğan, 11 Haziran 2013’te AKP’nin Meclis Grubu’nda yaptığı konuşmada, “Bütün görüntüler elimizde. Ve Cuma günü arkadaşlarımıza zaten bunları görüntüleri vereceğiz” demişti. Ancak aradan 10 yıl geçmesine rağmen Erdoğan, ne iddiasını ispatlayabildi ne de görüntüleri medyaya verdi. Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi’nin o dönemki müezzini Fuat Yıldırım da ‘camide içki içtiler’ iddiasını yalanlamıştı. Ancak Erdoğan hala aynı yalanı aradan 10 yıl geçmesine rağmen dillendirmeye devam ediyor. Yıldırım, yalanlamasının ardından Başakşehir’e bağlı Kayabaşı köyüne sürüldü. İçki içildiği yalanını basına servis eden Dolmabahçe Sarayı Daire Başkanı Yasin Yıldız ise Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı’na atandı.

 

ADALET YÜRÜYÜŞÜNE PİSLİK DÖKTÜLER

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması üzerine başlattığı ve Ankara’dan İstanbul’a yürümesiyle sonuçlanan, Adalet Yürüyüşü’nün 13’üncü gecesini geçirdiği Düzce Kalıcı Konutları yolu üzerinde Cumhuriyet Mahallesi mevkisindeki kamp alanının önüne bir kamyondan hayvan gübresi döküldü. Aracın kaçan sürücüsü ile beraberindeki iki kişi sabah saatlerinde gözaltına alındı. Şahıslara ‘çevreyi kasten kirletmek’ suçundan işlem yapıldığı araç sahibine de farklı yasa maddelerinden 3 bin lira para cezası kesildiği öğrenildi. Öte yandan gözaltındaki şahıslardan birinin, gübreyi dökerken çekilen görüntüyü sosyal medya hesabında “Bizde misafire ikramda bulunmamak ayıptır” notuyla paylaştığı ortaya çıktı.

İBB VE ABB’YE İFTİRA

31 Mayıs yerel seçimlerinde AKP, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerini CHP’ye kaptırdı. Seçim sürecinde AKP’nin propagandalarında Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerinin CHP’ye geçmesi halinde bu belediyelerde çalışanların PKK ve DHKP-C’liler olacağını söylendi. AKP’liler bu belediyelerde doğalgaz elektrik su faturalarının teröristler tarafından kesileceğini gelen paralarında terör örgütlerine gideceği iftirasını attı. 31 Mayıs seçimlerindeki hezimeti kabullenemeyen AKP İstanbul’daki seçimleri sadece Büyükşehir Belediyesi bazında iptal etmişti. 23 Haziran’da yeniden düzenlenecek İstanbul seçimi öncesi PKK elebaşı Abdullah Öcalan’dan mektup getirip AKP adayı Binali Yıldırım’a oy istenmişti. Ancak bu seçimleri CHP’li Ekrem İmamoğlu açık farkla kazandı.

BOJİ’YE KUMPAS

İstanbul’da toplu ulaşım kullanarak şehri gezmesiyle tanınan ve İstanbullular tarafından çok sevilen köpek Boji’ye İstanbul Büyükşehir Belediyesi GPS cihazı takıp nerede olduğunu takip edebiliyordu. AKP’li troller önce insanlara saldırdı yalanını attı. Ancak bu yalan İstanbullular tarafından çürütüldü. Sosyal medyada bir kişi “İBB’nin kadrolu köpeği BOJİ tramvaya pisledi” paylaşımı yaptı. Bu paylaşım sosyal medyada hızla yayıldı. Daha sonra İBB’den Boji’nin bindiği tramvayın kamera görüntüleri paylaşıldı. Görüntülerde Boji oturduğu koltuktan kalktığı sırada yaşlı bir adamın cebinde taşıdığı pisliği çıkartıp koltuğa koyduğu görüldü.