Washington-Ankara- New York üçgeninde Kıbrıs krizi

Yayın tarihi: 22 Temmuz 2021 Perşembe 8:13 am - Güncelleme: 22 Temmuz 2021 Perşembe 4:44 pm

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kıbrıs’la ilgili yaptığı açıklamaları Biden yönetimiyle ‘kriz’ eşiğine getirdi. Erdoğan’ın geri adım atmasını isteyen ABD Yönetimi sert açıklamalar yaparak yaptırım tehdidinde bulundu, Kongre’de Türkiye oturumu düzenlendi, Birleşmiş Milletler harekete geçti.

Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Maraş’taki girişimlerin kışkırtıcı ve kabul edilemez olduğunu söyledi, ‘ Türkiye ve Kıbrıs Türkleri, 20 Temmuz günü açıkladıkları kararlardan ve 2020 yılı Ekim ayından bu yana attıkları adımlardan vazgeçmeye çağırıyoruz’ dedi.

Blinken, konuyu BM Güvenlik Konseyi’ne getirip güçlü bir yanıt vermek için aynı görüşte olan müttefiklerle birlikte hareket edildiğini bildirdi.

Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşlerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Victoria Nuland’da Kıbrıs’ta ‘iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyonu’ desteklediklerini söyledi, Erdoğan’ın yaptığı açıklamaları geri almasını istedi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price da günlük basın toplantısında yapılan açıklamaları ‘provokatif’ olarak niteledi. Price ‘kaygı verici bu durumu BM Güvenlik Konseyi’ne taşıma çabalarına destek vermeyi sürdürdüklerini’ kaydetti, ‘uluslararası toplumdan güçlü bir karşılık için çağrı yapacakları’ tehdidinde bulundu.

İLGİLİ HABER| Washington’un gözü Kıbrıs’ta

SENATO’DA TÜRKİYE OTURUMU

Bu arada Demokrat Senatör Robert Menendez’ın başkanı olduğu Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde ‘ABD’nin Türkiye Politikası’konulu bir oturum düzenlendi. Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşlerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Victoria Nuland komite üyelerinin sorularını cevaplandırdı.

Türkiye’nin ABD’yle çok yönlü ve karmaşık bir ilişkisi olduğunu anlatan Nuland,’ Politika ve bakış açısı olarak sıkı şekilde uyumlu olduğumuz ve iyi çalıştığımız alanlar olduğu gibi görüşlerimizin örtüşmediği alanlar da var’ dedi.

‘Türkiye’nin NATO’nun doğu ve güney kanatlarının savunulmasına olanak sağladığını’ anlatan Nuland, ‘Afganistan’da ABD ve NATO askeri misyonları sona ererken Türkiye’nin Kabil Havaalanında asker bulundurmak suretiyle katkı sağlama isteğinin ABD ve diğer ülkelerin diplomatik misyonları için hayati önem taşıdığını’ belirtti.

Erdoğan’ın Kıbrıs’a ‘müjde’si inşaat oldu

Nuland, Türkiye’nin ABD için olumlu yönlerini sıralarken, Suriyeli mülteci konusuna değindi, Türkiye’nin yaklaşık 4 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapmasını takdirle karşıladıklarını söyledi. Nuland, Türkiye ile Libya’da yapılacak seçimlerden önce yabancı savaşçıların ve paralı askerlerin varlığını nasıl azaltılabileceğini konuştuklarını da aktardı.

Türkiye ile ABD arasındaki ekonomik ilişkişlere de değinen Nuland, Türkiye’de yaklaşık bin 700 Amerikalı şirketin faaliyet gösterdiğini bildirdi. Nuland, Washington ve Ankara’nın terörle mücadelede Rusya ve İran’ın Ortadoğu’daki ‘kötü’ etkisini engelleme önceliğini paylaştıklarını söyledi.

Nuland, Türkiye-Rusya ilişkilerinin Suriye ve diğer alanlarda derinleştiğini ancak bu ilişkinin Ankara’nın çıkarına işlemediği ve sorunlara neden olduğu gibi bazı pişmanlıklar sezdiğini bildirdi. Nuland, YPG’yle işbirliğine devam edeceklerini de tekrarladı.

Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Erdoğan Yönetimi’yle görüşlerinin uyuşmadığı konuları sıralarken de aynı fikirde olmadığında Biden’ın Erdoğan’a karşı açık davrandığını belirtti.

Türkiye’nin Rus S-400 hava savunma sistemini satın almasına ve konuşlandırmasına itiraz etmeye devam edildiğini ve Rusya’dan yapılacak herhangi bir yeni büyük silah alımının ek Caatsa yaptırımlarını tetikleme riski taşıdığını açıkça belirttiklerini açıkladı.

Nuland, Türkiye’nin S-400 sorununu aşması için çözüm yolları sunmaya devam edeceklerini kaydetti, Erdoğan ve Putin’in ne derece yakın olduğu sorusunu da ‘Bizim amacımız Türkiye’nin ve halkının transatlantik ve NATO ailesine bağlı kalmasını sağlamak, güvenlik ve enerji konularında Rusya’yla bağını azaltmak’ diye cevapladı.

Nuland, Başkan Biden’ın, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinden duyduğu hayal kırıklığını dile getirdiğini aktardı, insan hakları davalarında Erdoğan Yönetimi’yle iletişim kurmaya devam edeceklerini belirtti. Bakan Yardımcısı, bu konuların basın, ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı ile adil yargılanma olduğunu anlattı.

Nuland bir soru üzerine Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ve öteki siyasi tutukluların serbest bırakılması için temaslarda bulunduklarını açıkladı. HDP’nin kapatılmasıyla ilgili soru üzerine de , ‘siyasi çoğulculuğu baltalamak Türkiye’yi zayıflatır’ dedi.

Senatörler de iki ülke arasında en büyük sorunun S-400 Rus hava savunma sistemi olduğuna dikkat çekti, sorun çözümlenmeden Caatsa
yaptırımlarının kaldırılmasını desteklemeyecekleri tehdidinde bulundu. Komisyon Başkanı Menendez Biden Yönetimi’nin daha etkili önlemler alması gerektiğini söyledi.

Öte yandan, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Erdoğan’ın Kıbrıs’la ilgili yaptığı açıklamalardan kaygı duyduğunu
bildirdi. BM’den yapılan yazılı açıklamada, Guterres, BM’nin Maraş konusundaki tavrında bir değişiklik olmadığını, Güvenlik Konseyi’nin daha önce almış olduğu kararların geçerli olduğunu tekrarladı.

Bu arada Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Kıbrıs Barış Gücü’nün 31 Temmuz’da sona erecek görev süresini 31 Ocak 2022 tarihine kadar uzattı.