TELE1’de yayımlanan Demokrasi Arenası’nda kullandığı sözler nedeniyle ‘cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla tutuklanan ve cezaevinde bulunan gazeteci Sedef Kabaş’ın mektubu ilk kez TELE 1 ekranlarındaki 18 Dakika programında, TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ tarafından okundu.

TELE1’de Uğur Dündar’ın sunduğu ‘Demokrasi Arenası’ programında kullandığı sözler gerekçe gösterilerek hakkında “cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan gazeteci Sedef Kabaş, evinden gözaltına alınmıştı. Ardından Kabaş tutuklama talebiyle sevk edildiği mahkeme tarafından ‘Cumhurbaşkanı’na Hakaret’ gerekçesiyle tutuklandı.

SEDEF KABAŞ'TAN MEKTUP

TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, 18 Dakika programında Sedef Kabaş'ın mektubunu ilk kez canlı yayında okudu. Gazeteci Sedef Kabaş'ın mektubu şu şekilde: "TELE 1 ailesi başta olmak üzere destek veren medyadaki tüm dostlarıma, kamuoyundan gelen desteğe çok teşekkür ediyorum. Gün dayanışma günü, bunu fazlası ile gösterdiler. Nefret dilini eleştirdiğim, toplumsal barışı kökünden dinamitlemeye yönelik hareketleri eleştirdiğim bir konuşmamadan dolayı hakkımda hakaret davası açıldı. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Yaptığım programlar, yazdığım konuşmalar ortada. Değil cumhurbaşkanına kimseye hakaret etmem. Hakaret hapislik ceza ise onlar neden dışarıda. Sabıkam yok, tek bir davam var İstinaf Mahkemesi'nde olan. Kimseye hakaret etmem, hakaret benim üslubum değil. Ben programda hakaret dilini, nefret dilini eleştirdim. Bu yüzden bir atasözünü örnek gösterdim. Sezen Aksu ve Sedef Kabaş üzerinden Erdoğan gündem değiştirmeyi başardı diyorlar. Türkiye'nin gerçek gündemi kısıla doğal gaz, yoksulluk, hayat pahalılığı diyorlar. Evet bunlar doğru. Peki başka gündem yok mu? Beni gözaltına alınmam, tutuklanmam doğrudan bu konu ile ilgili değil mi? Evet ilgili. Yaşanan yoksulluk, yokluk, ekonomik buhran, sormak isterim bir sebep midir yoksa sonuç mudur? Bunlar birer sonuçtur ve bizler bu sonucun ürünü olarak hapse atıldık. Gerçek gündemin ta kendisi sesi kısılan medya, örselenen insan hakları, yok sayılan, yok edilen demokratik kurumlardır. Medyanın sesi kısıldığı, insan haklarının örselendiği, demokratik kurumlar imha edildiği için hayat bu kadar pahalı, yoksulluk bu kadar derin, doğal gaz ve elektrik fiyatları bu kadar yüksek. Yolsuzluk olduğu için yoksulluk var, özgürlük olmadığı için sefalet var, demokrasi olmadığı için hızla güç yitiren Türkiye'nin itibarı ve çöken bir ekonomi var. Aslında gündem bu, Türkiye'nin gündeminin, gerçek gündemin de ta kendisidir. TELE 1 seyircilerine ve TELE 1'in gösterdiği dayanışma ve desteğe ayrıca teşekkürler." https://tele1.com.tr/sedef-kabastan-adalet-bakani-gule-suc-duyurusu-553346/