Geleceğe umutsuz bakan milyonlarca gençten birisi de Deniz Doğuş Parlak. Üniversiteden mezun olsa bile iş bulamayacağını düşünen Parlak, garsonluk yapıyor. Parlak, “Umudumuz yok. Kocaman bir boşluk. Elimizde olan bir işimiz var, ona karışmasınlar yeter diyoruz artık” dedi.

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 17 Kasım'da kabine toplantısının ardından yaptığı açıklama ile koronavirüse karşı alınan yeni önlemleri duyurdu. Hafta sonları sokağa çıkma yasağı, halı sahalar, kıraathaneler, lokaller, çay bahçeleri, sinemaların 31 Aralık 2020 tarihine kadar kapanması kararı alındı.

EĞLENCE SEKTÖRÜNDEKİ YÜZBİNLER YİNE İŞSİZ

Alınan yeni “önlemler” nedeniyle Türkiye'deki tüm barlar da haziran ayında açtıkları kepenklerini tekrar indirdiler. Eğlence sektöründe çalışan yüzbinlerce vatandaş, bir gecede tekrar işsiz kaldı. Gazi Üniversitesi İşletme Fakültesi öğrencisi Deniz Doğuş Parlak da işsiz kalan vatandaşlardan biri. Ankara'da üniversitenin ilk yıllarından buyana, 5 yıldır garsonluk yapıyor . Gelecekten umudunun olmadığını söyleyen Parlak, kendisine bir alan yarattığını ve bu alandan da devam edeceğini dile getiriyor. https://tele1.com.tr/ozgur-demirtas-anketinin-sonucunu-paylasti-ulkede-yetkisi-olanlarin-bu-anketin-sonuclarini-iyi-degerlendirmelerini-dilerim-271886/

"3 AYLIK SÜREÇTE HİÇBİR ŞEKİLDE YARDIM ALAMADIK"

Son genelgeyle kapatılan işyerinde 1.5 yıldır sigortalı olarak çalıştığını anlatan Parlak, mart ayından hazirana kadar işletme sahibinin destek sunduğunu ve bu şekilde geçindiğini ifade ediyor. Sigortalılık süresi yeterli gelmediği için devletten destek alamadığını da belirterek şunları söylüyor: "Sigorta primi tutan arkadaşlar, bu başlı başına bir konu zaten, devletten destek alabildiler. Benim ve çoğu arkadaşın sigorta primi tutmadığı için böyle bir yardım alamadık. Bu 1000 TL'lik destekten de yararlanamadık. İki farklı yardım yapılıyordu. Biri sigorta üzerinden işsizlik parası, diğeri ise İŞKUR'un ücretsiz izin desteği. Ücretsiz izin paraları bize haziran ayında yatmaya başladı. Biz de haziran ayında işletmeleri zaten açmaya başlamıştık. Bu 3 aylık süreçte hiçbir şekilde yardım alamadık. 'Pandemi bitti her şey normale döndü' dediklerinde bize para yatırmaya başladılar. Onu da sıkı bir denetimden geçirdiler, 'acaba bu arkadaşlar çalışıyor mu, çalışmıyor mu?' diye. Yine aynısı olacağını düşünüyorum."

"O SÜREÇTE AİLEMİN EVİNE TAŞINDIM"

Mart ayından haziran ayına kadar devletten destek, yardım alamadığı ve işletmenin kapalı olduğu için de hiçbir geliri olamadığını belirten Parlak, o süreçte yaşadıklarını şöyle anlattı: "Giderlerimi minimuma indirdim. O süreçte ailemin evine taşındım ve onlarla birlikte yaşamaya başladım. İşletmemizin sahibi , bize her ay bir miktar para göndererek destek oluyordu. O şekilde yaklaşık 75 gün idare ettik. Daha sonra haziran ayında burayı tekrar açtık.”

“FABRİKADA ÇALIŞTI, İŞE GERİ DÖNDÜ, YİNE KAPAMA GELDİ”

“Yardım edilmeyen çok fazla arkadaşım var. Bu sektörde çalıştığım için çok fazla insan tanıyorum. Birçoğu memleketine, ailesinin yanına döndü. Kimisi fabrikalarda çalışmaya başlayarak sektörü bıraktı. Onlar destek alamadılar. Bir arkadaşım maske fabrikasında çalışmaya başladı, daha sonra tekrar sektöre döndü. Şimdi tekrar kapattılar dükkanları."

"HER TÜRKİYE GENÇ GİBİ BENİM DE GELECEĞİ DAİR UMUDUM YOK"

Üniversite öğrencisi olduğunu belirten Parlak, "Her Türkiye genci gibi benim de geleceğe dair pek bir umudum yok. Şurada 10 kişiden 9'una sorsan ya kendi okuduğu alanda iş düşünmüyor ya da ülkeden gitmek istiyor. Ben de onlardan biriyim. Ciddi bir gelecek kaygım var. Zaten bir tanıdığın olmadığı durumda okuduğun alana dair bir iş bulamıyorsun. Ben de kendime böyle bir iş alanı yarattım. 5 yıldır çalışıyorum, ama şu an durumlar pek iç açıcı değil" dedi.

"ALTERNATİF BİR PLANIMIZ YOK"

Parlak, yakın bir tarihte eve çıktığını ve kapatma kararının ardından ilk olarak ev sahibiyle görüşeceğini ifade ederek, "Kenara attığım bir miktar para var, Türkiye şartlarında ne kadar biriktirilebilirse. Biraz onunla geçinmeye çalışacağım. Yine işletme sahibimiz Yalçın Bey destek sunacak ama onun haricinde alternatif bir planım yok. Sadece benim değil hiç kimsenin yok. Bir noktaya kadar idare edebiliriz ama yine ailelerimizin yanına dönmeyi planlıyoruz. Birçok kişi böyle düşünüyor" dedi.

"DOĞRUDAN YAŞAM TARZINA BİR MÜDAHALE VAR"

Haziran ayında atılan ilk normalleşme adımları kapsamında sadece kafe ve restoranların açıldığını anımsatan Parlak, yasaklama kararını şöyle değerlendirdi: "Bar ve eğlence sektörüne dönük hiçbir yer açılmadı. Restoran ruhsatı olan bazı barlar işletmelerini açabildi. Alışveriş merkezleri şu an hala açık mesela. Pandemiden dolayı toplu bir araya gelmeleri engellemek için böyle bir önlem aldıklarını söylüyorlar ama alışveriş merkezleri açık. Toplu bir şekilde bir arada olunabilecek her yer açıkken tek kapanan sektör burası. Bence doğrudan yaşam tarzına bir müdahale var."

"60 POLİS, İŞLETMEYE GİREREK BİZE VE MÜŞTERİLERE GBT YAPIYORDU"

İşletmelerin açık kaldığı süreç içerisinde çok sıkı denetimlerin olduğunu belirten Parlak, yaşananları şöyle anlattı: "Zaten çok hareketlilik olmuyordu. Hareketlilik olduğu zaman sürekli polis denetimi oluyordu. 60 tane polis dükkanın içerisine girip, müşterilere, bize genel bilgi tarama (GBT) yapıyordu. İki haftada bir gelip evraklara bakıyorlardı. Evraklarda iki hafta ne değişmiş olabilir ki? İş kırıyorlar, yarım saat içerisinde bu işletmenin içerisinde 60 tane polis olduğunu düşünün. İnsan rahat edemiyor. Müşteriler de kalkıyordu. Bunu sadece yaşayan biz değildik. Bizden daha sık yaşayan yerler de vardı. Biz en azını yaşıyorduk" diye konuştu.

"ELİMİZDE OLAN BİR İŞİMİZ VAR, ONA KARIŞMASINLAR YETER"

Eğlence sektöründe 2 milyona yakın çalışan olduğunun altını çizen Parlak, şunları söyledi: "Bir gecede 2 milyon kişi işsiz kaldı. Kaç tane işletme sahibi var. Bizim için bir noktada zor. Hayatımızı buradan kazanıyoruz. İşletmeler için daha da zor. Geçen kapatmada birçok işyeri battı, devretti. Bir sürü insan işsiz kaldı. Kapatmadan sonra birçok arkadaşımız işsiz kaldı. Çok bir umudumuz yok. Bu sorunun ardından bir süre düşündüm ve kocaman bir boşluk. Bir cevabı yok bunun. Elimizde olan bir işimiz var, ona karışmasınlar yeter diyoruz artık."

"3 GÜNDÜR DÜŞÜNÜYORUM, UMARIM ÇOK UZUN SÜRMEZ"

Kapatma kararıyla birlikte işyeri kepenk indiren Parlak, neler yapacağını şöyle anlattı: "3 gündür tam olarak ben de bunu düşüyordum. 'Eve gidince ne yapacağım?' Biraz kendime vakit ayırmayı düşünüyorum. Kitap okurum, bir şeyler izlerim, spor salonları da kapalı olduğu için evde spor yaparım. Ne yapacağıma dair bir fikrim yok, bilmiyorum. Dışarı çıkacağımız bir yer yok, işimiz yok, maddi durumumuz da yok. Bu şekilde geçirmeye çalışacağız süreci. Umarım çok uzun sürmez."

"BEN ÖĞRENCİ HALİMLE ZOR GEÇİNİYORUM, O İNSANLARIN ÇOCUKLARI VAR"

Parlak, evli olan, ev geçindiren insanların olduğunu vurgulayarak, "Asıl sorun burada başlıyor. Benim evimi kapatıp ailemin yanına dönme seçeneğim var ama bu insanlar ev geçindiriyor. Ailesi, çocukları var. Bu insanlar ne yapacak, gelirleri 3'te 1'e iniyor. Devletin desteği, ahım şahım bir destek değil. 1000 TL, maksimum 2000 TL. Türkiye şartlarında 2000 TL ile geçinmek imkansız. Ben öğrenci halimle zor geçiniyorum. İnsanların çocukları var, 2000 TL destekle bu imkansız. Hayat pahalılığı zaten malumunuz. Onlar için daha da sıkıntılı bir süreç" diye konuştu.