AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin bugünkü grup toplantısında TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'ın sözlerini cımbızlayarak kullandı. Yanardağ'ı hedef haline getiren Erdoğan, konuşmanın devamında yer alan HÜDA PAR ve Hizbullah sözlerine yer vermedi.
Emre Kongar ve Merdan Yanardağ'ın sunduğu 18 Dakika programının dünkü bölümünden kesilen bir kısım ile sosyal medyada algı operasyonu yapıldı. Daha önce CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun kamu kaynaklarını kullanarak algı yaptığını ortaya çıkardığı AKP'li troller, HDP ve HÜDA PAR değerlendirmesi yapan Yanardağ'ın sözlerinden HÜDA PAR'ı çıkararak birkaç saat süren operasyonu başlattı.
AKP'lilerin yaptığı ve bugün kumpas olduğu ortaya çıkan kırpılmış video, AKP'nin grup toplantısında gösterildi.
"PKK-HDP Altılı Masa El ele" başlığı ile servis edilen kurgu videoda, Yanardağ'ın sözleri "Bir HDP yöneticisinin tek bir söz var mı yok..." bu şekilde bitiyor. Videoyu oluşturan, kurgulayan ve sosyal medyada kumpasa başlayan ekip, Yanardağ'ın sözlerini bitirmesine bile izin vermiyor.
Videonun tamamı TELE1'in YouTube kanalında mevcut.
https://www.youtube.com/watch?v=Dtk4BBtptvY
Tamamı izlendiğinde Yanardağ'ın sözlerinin içerisinde yer alan HÜDA PAR eleştirisinin trolleri ve iktidarı kızdırdığı belli oluyor. Çünkü Yanardağ net bir şekilde HÜDA PAR'ın kuruluşunda yer alan isimlerin Hizbullah terör örgütü içerisinde yer aldığını arşivden örneklerle ortaya koydu. Ama bu kısım hiçbir şekilde ne sosyal medyadaki suç şebekesi troller tarafından ne de AKP grup toplantısında gösterilen videoda yer aldı.
Grup toplantısında yer alan sözler de tartışma yarattı. AKP'nin gösterdiği videonun devamında HDP'nin eski eş genel başkanı Figen Yüksekdağ'ın PYD övgüsü yer aldı. Hatırlanacağı üzere, PYD lideri Salih Müslim Türkiye'ye davet üzerine gelmiş, kırmızı halı ile karşılanmış, otelde konaklamıştı.
Yüksekdağ'ıon ardından eski HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in Abdullah Öcalan sözleri de yer aldı. Önder, AKP'nin "açılım süreci" döneminde İmralı Heyeti içerisinde yer almış, iktidar izniyle yıllarca Öcalan ile görüştürülmüştü.