Begümhan Aydoğan'ın sunduğu Hafta Sonu Ana Haber'in bugünkü konukları; HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve Salih Gergerlioğlu oldu. Sancar, Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun tutuklanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Gergerlioğlu, babasının son durumuna ilişkin konuştu. Gündüz saat 13.00 civarında jandarmaların Ömer Faruk Gergerlioğlu'nu götürdüğünü ve hastanenin arka kapısından çıkış yapıldığını ifade etti. Doktorların, sağlık durumuna ilişkin bir şey söylemediğini ifade eden Gergerlioğlu, saatler sonra HDP'li vekillerin basın açıklaması yaptığını belirtti.
HDP Eş Genel Başkanı Sancar ise, yapılan muamele hakkında, bir 'hınç' olduğunu ifade etti. "Ortada hınç ve öfke var" dedi. Siyasi iktidarın yarattığı ortamın ve zihniyetin işleri bu noktaya getirdiğini söyleyen Sancar, kolluk kuvvetlerinde de bir panik havanın hakim olduğunu ifade etti.
"BABAM KAÇIRILDI"
TELE1'e konuşan Salih Gergerlioğlu, "
Gündüz saat 1 gibi polis ve jandarma ekipleri alelacele hastaneden alıp cezaevine götürdüler babamı. Herkesin gözü önünde, arka çıkış kapısından babam kaçırıldı ve Sincan F Tipi 2 Nolu Cezaevine gönderildi. Fakat ben sabahtan 07.30'dan beri hastanedeyim, milletvekilleri de hastanede, doktorla yüz yüze veya telefonla babamın sağlık durumuna ilişkin bilgi almak istedik fakat doktor bizimle iletişime geçmedi" ifadelerini kullandı.
"BUNUN ADI ÇIPLAK KÖTÜLÜKTÜR"
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar TELE1'e açıklamalar yaptı
. Ortada hınç ve öfke olduğunu belirten Sancar, Gergerlioğlu'nun kalp ameliyatı geçirdiğini, uygun bir hastaneye sevk edilmesi gerekirken cezaevine götürüldüğünü belirtti.
İşte HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar'ın açıklamaları şöyle;
"Burada bir hınç gözleniyor. Kolluk kuvvetlerin yaptığı, demokratik ülkelerde rastlanmaması gereken bir muamele. Bunun ardında tabii ki siyasi iktidarın yarattığı ortam ve zihniyeti var. Bu zihniyet itiraz eden herkesi hain sayıyor. Meclis'teki görüntüleri herkes hatırlıyor. Sabah namazı için abdest almaya gittiğinde, apar topar adeta kaçırırcasına gözaltına almışlardı. Aslında burada kolluk kuvvetlerinde bir panik havası seziliyor. Bu kolluk kuvvetlerinin yarattığı bir hava değil, içine sokuldukları bir durumdur. Siyasi iktidarda hınç, panik ve öfke var. Bunların karışımından acizlik doğuyor. Yani baş edemedikleri gerçeklerle, alt edemedikleri siyasi fikirleri ancak böyle hak edebileceklerini düşünüyorlar ve ortaya her türlü kötü duygu çıkıyor. Ortada hukuksuzluk ve adaletsizlik var fakat bununla tatmin olmuyorlar. Üstüne bir de eziyet ekliyorlar, yani kötülük yapıyorlar. Bunun adı çıplak kötülüktür.
"GERGERLİOĞLU'NUN İRADESİ ESASTIR"
Gergerlioğlu 2 gün Meclis'te sonrasında ise parti binamızda Adalet Nöbeti tuttu. 10. gün düzenlediği basın toplantısında, son gününü evinde geçirmek istediğini belirtti. Bütün bu aşamalarda Gergerlioğlu ile parti yönetimi arasındaki mutabakat, Gergerlioğlu'nun iradesi esastır. O nasıl hareket etmek isterse biz parti yönetimi olarak, sonuna kadar sahipleniriz.
Eve giden kolluk kuvvetlerinin orada direnen biriyle karşılaşma durumu yok. "Ben gelmeyeceğim" demiyor, zaten "10. günde gelip beni evden alacaklar" diye ifade etti. Kendisinin gidip teslim olmayacağını belirtti elbette buna da hakkı var. Çünkü vekilliğinin düşürülmesi hukuksuzcadır.
"UZUN SÜRE HABER ALAMADIK"
Dün kolluk kuvvetleri eve gittiğinde milletvekili arkadaşlarımız yanındaydı. Görüntüleri arkadaşlarımız çekti. Dün gece nereye götürüldüğünü uzun süre haber alamadık. Ankara'da bulunan tüm milletvekillerimiz dün akşam Gergerlioğlu'nun nerede olduğunu öğrenmeye çalıştılar ve uzun süre haber verilmedi. En son Gazi Mustafa Kemal Hastanesi'ne götürüldüğünü öğrendik ama oradan alınıp, Sincan Cezaevi'ne götürüldükten sonra öğrendik.
"UYGUN BİR HASTANEYE SEVK EDİLMESİ GEREKİYORDU"
İlk muayenesinde hekimler tarafından darp raporu düzenlenmiş. Yani gözaltına alındığında darp edilmiş. Kolunda, ensesinde morluklar var. Tabii darp raporu ortada. Bunu dışında yüksek tansiyon ve göğüs sıkışması tespit ediliyor. Bunlar için acil ilaç veriliyor.
Gergerlioğlu daha önce kalp ameliyatı geçirmiş biridir. Burada yapılması gereken, uygun bir hastaneye sevkidir. Onu yapmıyorlar, oradan alıp cezaevine götürüyorlar. Daha sonra acil bir ambulansla cezaevinden alıp, şehir hastanesine getiriyorlar.