İstanbul Esenyurt'taki tekel bayisinde 2 kişinin öldürüldüğü cinayete ilişkin açılan davanın ilk duruşmasında 4'ü tutuklu sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
İstanbul'un Esenyurt ilçesindeki tekel bayisinde yaşanan cinayet Türkiye'nin gündemine oturmuştu. 2 kişinin öldürüldüğü, 1 kişinin ise yaralandığı silahlı saldırıya ilişkin 4'ü tutuklu 10 sanığa açılan davanın ilk duruşması görüldü.
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya; sanıklar Tarık Özer, Azat Özer, Servet Özer ve Murat Özer tutuklu bulundukları cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
Tutuksuz sanıklar Adem Kılıç, Ercan Topçu ve Hüsamettin Ahmetoğlu, müştekiler Cantürk Erzen, Solmaz Erzen ve Yusuf Erzen, mağdurlar Huriye Bayındır ve Mustafa Bayındır duruşma salonunda hazır bulundu.
Savunması alınan tutuklu sanık Tarık Özer, müşteki Cantürk Erzen'i 2015'ten beri tanıdığını, hem arkadaş olduklarını hem de ticari ilişkilerinin bulunduğunu söyledi.
Erzen'in kendisinden inşaat demiri aldığını, karşılığında iki çek verdiğini anlatan Özer, Erzen'in çeklerinden birini ödemediğini, aradığında ise telefona bakmadığını ileri sürdü. Avukatı aracılığıyla Erzen'e ödeme emri gönderdiğini söyleyen Özer, bunun üzerine Erzen'in WhatsApp durumunda kendisine yönelik küfür ve hakaret içeren paylaşımda bulunduğunu savundu.
Cantürk Erzen'in tekel bayisine konuşmak ve küfürlü paylaşımını kaldırmasını istemek için gittiklerini savunan Tarık Özer, bayide Erzen'in oğlu Yunus Emre Erzen'i bulduklarını, onun da kendilerine saygısızca davrandığını ileri sürdü.
Konuşma sırasında elinin Yunus Emre Erzen'in belindeki silaha çarptığını, silah sesi duyması üzerine de ateş ettiğini iddia eden Özer, "Kimseyi öldürme kastım yoktu. Sadece kendimi savundum. Olay bir anda, kendiliğinden gelişti. Oğlumun ve kardeşimin yaralandığını, öldüğünü düşündüm. Yunus Emre Erzen'i ayaklarından yaralamak istedim, silahı bıraksın diye. Silahı bırakmayınca tekrar bacaklarına ateş ettim" diye konuştu.
Diğer maktul Batuhan Bayındır'a karşı bir eylemi olmadığını öne süren Özer, Bayındır'ın yere düşünce Yunus Emre Erzen'in silahından çıkan kurşunla vurulmuş olabileceğini iddia etti.
Diğer sanıklar da benzer savunmalar yaptı.
ÇOCUĞU ÖLDÜRÜLEN AİLE ŞİKAYETÇİ OLMADI
Daha sonra mağdur ve müştekilerin ifadelerinin alınmasına geçildi.
Olayda ölen Batuhan Bayındır'ın annesi Huriye Bayındır, "Benim oğlumdan ne istediniz? Olayla alakası yoktu. 7 aydır ne çektiğimi kimse bilmiyor. Ben bir anneyim. Ellerini vicdanlarına koysunlar. Nasıl bir insan, oğlunu katliama götürür? Bunlara cevap versinler" diye konuştu.
Şikayetçi olup olmadığı sorusuna Huriye Bayındır, "Devlete bırakıyorum." şeklinde cevap verdi.
Maktul Batuhan Bayındır'ın babası Mustafa Bayındır ise "Oğlumun ölüm sebebi, tesadüfen orada olması. Karşı tarafı tanımıyoruz. Biz büyüklük yaptık, şikayetçi olmadık. Bize evler, arabalar aldıkları doğru değil. Sadece annesine ev alacaklarını söylediler" dedi.
Müşteki Erzen ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker ise Mustafa Bayındır'ın şikayetçi olmaması için Silivri'de bir çiftliğe götürülüp tehdit edildiği iddiasını sordu.
Mustafa Bayındır, çocukluk arkadaşı Vahit Erdem'in aracı olması üzerine Özer ailesiyle görüştüğünü ama tehdit edilmediğini söyledi.
'40 MİLYON LİRA VE 2 ÇOCUK TEKLİF ETTİLER'
Daha sonra ifadesi alınan müşteki Cantürk Erzen ise oğlu Yunus Emre Erzen'i öldürenlerden şikayetçi olduğunu söyledi.
Kendisine gönderilen icra ödeme emrine tepki gösterdiğini, ancak WhatsApp durumundaki paylaşımının iddia edildiği gibi ağır küfür içermediğini söyleyen Erzen, ölen oğlunun başına şişeyle vurulduktan sonra ateş ettiğini ifade ederek, "Keşke kafalarına sıksaymış. Ben sana küfür etmişim. Evet ettim. Sen gidip oğlumu mu öldüreceksin?" şeklinde konuştu.
Cantürk Erzen'in avukatı Kerim Bahadır Şeker, Erzen'e, "Size barışma karşılığında üçüncü kişi vasıtasıyla 40 milyon lira, 13 yaşında erkek çocuğu ve 11 yaşında kız çocuğu verilmesi teklif edildi mi?" diye sordu.
Erzen de böyle bir teklifin yapıldığını söyledi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Tarık Özer, Azat Özer, Servet Özer ve Murat Özer'in tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, tutuklu sanıklar Tarık Özer, Murat Özer, Azat Özer ve Servet Özer'in, Yunus Emre Erzen'e yönelik "tasarlayarak kan gütme saikiyle kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Batuhan Bayındır'a yönelik "kasten öldürme" suçundan müebbet, Yusuf Erzen'e yönelik "tasarlayarak kan gütme saikiyle kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Sanıkların ayrıca, "kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etmek veya patlayıcı madde kullanmak" suçundan altışar aydan üçer yıla kadar, ruhsatsız silah bulundurmak suçundan da birer yıldan üçer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
İddianamede, tutuksuz sanıklar Adem Kılıç, Erdal Adıyaman, Ercan Topcu, Vedat Erkin, Nimetullah Özer, Hüsamettin Ahmetoğlu'nun da "suçluyu kayırma" suçundan altışar aydan beşer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları öngörülüyor.
https://tele1.com.tr/tekel-saldirisinda-ilk-durusma-ifadeler-ortaya-cikti-1011589/