Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu, 7 yaşındaki Mert Yağız Köksal’ın Keçiören’de okulda yediği şırınga şeklindeki çikolatanın kapağının boğazına kaçması sonucu ölümüyle ilgili olarak 6 kamu görevlisi hakkında iddianame hazırladı. Okul müdürü ve öğretmenlerin de içinde yer aldığı sanıklardan 5’i hakkında 8 yıla kadar ve sanık Abdülkadir P. hakkında ise 13 yıla kadar hapis cezası istenen iddianame, Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Ankara’nın Keçiöeren ilçesindeki Şehit Ahmet Kabukçu İlkokulu’nda okuyan birinci sınıf öğrencisi 7 yaşındaki Mert Yağız Köksal’ın 10 Aralık 2019 tarihinde kantinden aldığı şırınga şeklindeki çikolatanın kapağının boğazına kaçması sonucu boğularak ölmesi ile ilgili soruşturma tamamlandı ve 6 kamu görevlisi hakkında iddianame hazırlandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu’nun hazırladığı iddianamede 5 kamu görevlisi hakkında ‘taksirle ölüme neden olma, görevi kötüye kullanma’ suçlarından 2,5 yıldan 8 yıla kadar ve sanık okul müdürü Abdülkadir P. hakkında ise bu suçların dışında ‘suç delillerini yok ettiği’ iddiasıyla 3 yıldan 13 yıla kadar hapis cezası istendi.
İddianamede Keçiören Kaymakamlığı’nın okul müdürü Abdulkadir P., okul müdür yardımcısı Ebubekir Ç., sınıf öğretmeni Ali Osman D., sınıf öğretmeni Apaydın A., Keçiören İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü Gıda Kontrolörü Koray H., Keçiören İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü Gıda Kontrolörü Fatma Ş. hakkında soruşturma izni verildiği belirtildi. İddianamede, Keçiören İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü Gıda Kontrolörlerinin ve okul müdürünün de yer aldığı komisyonun okul kantininde rutin denetimler yapması gerekirken, bu görevi ‘gerekli şekilde yerine getirmediklerinin anlaşıldığı’ kaydedilerek, şunlara dikkat çekildi:
“Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda Kontrolörleri Koray H. ve Fatma Ş. ile okul komisyonunda görevliler Abdülkadir Pehlivan, Ebubekir Ç., Ali Osman D. ve Apaydın A.’nın görevlerinin gereklerine aykırı hareket ettikleri kanaatine varıldığı, şüphelilerin söz konusu görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, şüphelilerin görevlerine aykırı hareket ile Mert Yağız Köksal'ın ölümü arasında illiyet bağı bulunduğu konusunda yeterli şüphenin hasıl olduğu, bu durumda şüphelilerin eylemlerinin taksirle ölüme neden olma suçunu oluşturduğu, deliller ve illiyet bağı hukuki değerlendirmesinin mahkemenin takdirinde bulunduğu, şüpheli Abdülkadir P.’nin delilleri yok etme yönündeki eylemlerinin TCK 281/1 son fıkrası gereği değerlendirilmesi gerektiği, dosyada bulunan tüm delil, bilgi ve belgeler bir bütün olarak dikkate alındığında şüphelilerin eylemlerinin görevi kötüye kullanma ve taksirle ölüme neden olma suçlarını oluşturduğu yönünde kovuşturma yapılmasını gerektirir düzeyde yeterli şüphenin oluştuğu anlaşılmıştır.”
Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesi, Başsavcılığın kamu görevlileri hakkında hazırladığı iddianameyi kabul ederek davaya dönüştürdü.
'HER İKİ DAVANIN BİRLEŞMESİ SONRASINDA SORUMLULAR GEREKEN CEZAYI ALACAK'
Köksal ailesinin avukatı Elçin Özge Şimşek Çağlayan, kamu görevlileri hakkında hazırlanan iddianameyi şöyle değerlendirdi:
“Memurlar hakkında yürütülmekte olan soruşturmada iddianame hazırlandı ve Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi. Sorumlu kamu görevlileri hakkında davanın açılmış olması sevindirici. İddianame denetim raporlarının gerçeğe aykırı düzenlendiğini, denetim görevinin gerekli şekilde yerine getirilmediğini ve okul müdürü tarafından delillerin yok edilmeye çalışıldığını ortaya koymuş durumda. Sizlerin de yakından takip ettiği gibi daha önce, şırınga çikolatanın satıcısı ve kantinci hakkında açılan dava sürmekte. Her iki davanın birleşmesi sonrasında sorumlular gereken cezayı alacaktır.”
ANNE OĞLUNU ANLATMIŞTI
Köksal'ın ölümünde sorumlu olduğu şüphelenilen okulun kantin işletmecisi N.Y. ve ürünü dağıtan firmanın sahibi Y.T. hakkında "taksirle ölüme neden olma" suçundan 6’şar yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılmıştı. Duruşma sonrası açıklama yapan Mert’in annesi Şükran Köksal duruşmanın zor geçtiğini ancak adalet için sabrettiklerini söyleyerek, Mert’siz geçen günleri “Anne olanlar daha iyi anlar, her gün aynı bizim için. Bir gün değil her gün yok. Herkes bilmedik, görmedik oyununu oynuyor, ama ilahi adalet yerini bulacak” diye anlatmıştı.