Sözleşmeler döviz üzerinden yapıldığı için, devletin Şehir hastanelerine ödediği kira başta ödenen fiyatın 4-5 katına kadar çıktı. Skandallar bununla da sınırlı değil.

Bir süredir Şehir Hastaneleri ile ilgili yazılar yazarak kamunun uğratıldığı zararın izini süren Cumhuriyet yazarı Tuncay Mollaveisoğlu, TBMM'den bile saklanan Şehir Hastaneleri'ne ödenen kira bedellerini açıkladı. Döviz üzerinden yapılan sözleşmeler nedeniyle kira bedellerinin ulaştığı fahiş oranlara dikkat çeken Mollaveisoğlu, bir başka skandalı daha açıkladı. Şehir Hastaneleri'nde kullanılan kimi sağlık cihazlarının yeterli bulunmadığı için söküldüğünü belirten Mollaveisoğlu, bu cihazların yerine ise devlet hastanelerinden sökülen cihazların konulduğunu iddia etti. Tuncay Mollaveisoğlu'nun konuyla ilgili çarpıcı yazısı şöyle: TBMM’den saklanan, KİT Komisyonu ve hazineden gizlenen, bakanlıkların top gibi birbirlerine attıkları, Sayıştay denetiminden kaçırılan şehir hastanelerinin, sözleşmelerden kaynaklı mayıs ayı itibari ile ulaştıkları kira rakamlarını açıklıyoruz. Şehir hastanelerinde milyarlık kira artışları... *

Şehir hastaneleri:

Kim kazanıyor, kim kaybediyor?

Şehir hastanelerinin halka maliyeti şehir efsanesi haline gelmişti... Cumhuriyet’te yer alan haber selimizle son iki yazıda bu maliyetleri gözler önüne serdik. “Kral çıplak” dedik... Konu ile ilgili hükümete, Sağlık Bakanlığı’na ve müteahhit şirketlere “yanıt hakkı” verdiğimizi ifade etmemize rağmen şu ana kadar gündeme getirdiğimiz konularla ilgili bir açıklama yapılmadı. Bugün devam ediyoruz... Düşünün, müteahhit hastaneyi yapmış, bina beş yıldızlı otel gibi, ancak içine koydukları teknik cihazların teknolojisi eski ve cihazlar kullanılamaz durumda... Bazı şehir hastanelerindeki teknik donanım, kapattıkları devlet hastanelerinin bile gerisinde... Normal şartlarda müteahhitle ilgili soruşturma açılması, bu hastanelerin eski teknoloji ve sözleşme dışı bir donanım ile neden teslim edildiğinin sorgulanması gerekirdi. Vatandaşın boğazından kesip ödediği vergilerle yapılan bu hastanelerde kamunun hakkı ne aranıyor ne de korunuyor! Yapılan tespitlerden örnek vereyim: “(...) müteahhidin teslim ettiği anjiyo cihazının, ameliyat masaları ve anestezi cihazlarının üretimlerinin sonuna geldiği, 20 yıl öncesi teknolojileri olduğu, dünyada kullanılmadığı... solunum cihazlarının yeni doğanlar için uygun olmadığı, ultrasonografi cihazlarının teknik yetersizlik nedeni ile hastane depolarına kaldırıldığı...” Peki, “hizmete hazır” denilerek teslim edilen bazı şehir hastanelerindeki uygun olmayan cihazlar depolara kaldırılınca yerlerine ne getirilmiş? Bu sorunun yanıtı da ayrı bir skandal... Çünkü eski ve eksik malzemelerin yerine, kapatılan devlet hastanelerinden sökülen cihazlar getirilmiş! Devlet hastanelerinden cihaz söküp getirecekseniz, şehir hastanelerini yalnızca binası için mi yaptınız? Sözleşmelere göre hastaneleri teknik donanım dahil teslim etmesi gereken müteahhitlere, eksik ve eski donanımdan kaynaklı yaptırım uyguladınız mı? Kamu hastanelerinden söktüğünüz cihazları hangi kanuna dayanarak şehir hastanelerine taşıdınız? Bu cihazları sattınız mı, kiraladınız mı, hibe mi ettiniz? Çok sayıda soru var, yetkililerden yanıt bekliyoruz. Bitmedi...

Kiraların ulaştığı astronomik rakamlar...

Şehir hastaneleri ile ilgili “ulaşılması imkânsız” bir başka konu, bu hastanelere devletin yıllık ne kira ödediği ile ilgili... Prof. Dr. Duran Bülbül, Sayıştay raporları, mali analizler, yatırım programları, bütçe ödemelerinden yola çıkarak, iğne ile kuyu kazar gibi bir inceleme raporu hazırladı. Bu raporda yer alan ilk kira bedelleri ile kur farkının yansıtılmasının ardından bugün gerçekleşen kira bedelleri arasında devasa uçurumlar var! Örneğin: Ankara Etlik Şehir Hastanesi, devlete 319 milyon TL yıllık bedelle kiralandı. Sözleşmelere göre üç ayda bir kur farkı kiraya yansıtılıyor. Mayıs ayı kur hesabı ile hastanenin yıllık kiralama bedeli 1 milyar 376 milyon liraya ulaştı! Ankara Bilkent Şehir Hastanesi, 289 milyon TL yıllık bedelle devlete kiralandı. Hastanenin bugün ulaştığı yıllık kira 1 milyar 103 milyon 885 bin TL. Elazığ Şehir Hastanesi, 94 milyon 837 bin TL bedelle yıllık olarak kiralandı. Bugün kiranın ulaştığı rakam 374 milyon 526 bin TL... Adana Şehir Hastanesi’nin, 137 milyon TL yıllık kira bedeli, bugün 535 milyon 251 bin TL’ye ulaştı. Yozgat Şehir Hastanesi, 44 milyon TL bedelle kiralandı, bugün kur farkı yansıtılarak kiranın ulaştığı rakam 168 milyon 931 bin TL... İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi... 242 milyon yıllık kiralama bedeli mayıs ayı itibari ile 940 milyon TL! Hastanelerin bir kısmı faal, bazılarının yapımı sürüyor. Şehir hastanelerine ödenen yıllık kira bedelleri ile devletin kendi hastanelerini yapabileceğini daha önce açıklamıştık. Devlet kendisi hastane yapmak yerine neden müteahhitlere bu alanı devretti. Şehir hastanelerine yer açmak için devlet hastaneleri neden kapatıldı? Müteahhitlere ayrıcalıklı, fahiş kiralama hizmetleri neden ve nasıl sunuldu? 25 yıl boyunca ticari alanlar ve görüntüleme, yemek, temizlik gibi birçok hizmeti müteahhitlere veren hükümet, neden bu faturaları denetlemiyor? Aynı iş ve hizmetler neden farklı fahiş fiyatlarla fatura ediliyor? Tüm alt hizmetlerde verilen garantiler, bu hastanelerin hasta garantili olarak ihale edildiğini gösteriyor. Neden? Kamunun, vergi verenin, devletin, şehir hastaneleri ile kazancı nedir? Devlet neden kendi hastanelerini kapatıp özel şirketlere kiracı duruma düşürüldü? Müteahhitlere sunulan ayrıcalıkları ve gazetemizde 3 haftadır gündeme getirdiğimiz soruları yanıtlamanızı bekliyoruz. Değerli Okur; Bir kez daha soralım; Kim kazanıyor, kim kaybediyor? şehir hastaneleri