Yüksek Seçim Kurulu (YSK) muhalefetin AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkalığı adaylığının 'anayasaya aykırı' olduğu yönündeki itirazları reddetti. YSK kararıyla Erdoğan'ın üçüncü kez adaylığının yolu açılırken hukukçu Salim Şen kararı, "hukuk skandalı" olarak nitelendirdi.
Türkiye 14 Mayıs'ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimine kilitlenirken muhalefet partileri iki dönemdir Cumhurbaşkanlığı görevini sürdüren Recep Tayyip Erdoğan'ın üçüncü kez aday olmasının anayasaya aykırı olduğunu söyleyerek YSK'ye itirazda bulundu. YSK verdiği kararla AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığına onay verdi.
Hukukçu Salim Şen TELE1 ekranlarında yayınlanan Açıkça programında YSK'nın verdiği kararı anlattı. Şen, kararın "hukuk skandalı" olduğunu söyledi. Şen YSK'nın verdiği kararla 2028 yılında yapılacak olan seçimlerle Erdoğan'ın dördüncü kez aday olmasının yolunun açıldığını söyledi.
Şen'in açıklamalarından satır başları şöyle:
"HUKUKİ DEĞİL FİİLİ ADAY"
"YSK Hukuki bir temeli olmayan bir adaylık müracaatını anayasanın ve yasaların amir hükümlerine aykırı bir şekilde onaylayarak fiili bir Cumhurbaşkanı adayı ortaya koydu. Hukuki değil fiili. Hukuki olarak sizin meşru bir aday olmanız için anayasanın ve ilgili yasaların taşıdığı koşullara sahip olmanız lazım. 1 40 yaşını geçmiş olmanız lazım, seçilme yeterliliğine sahip olmanız lazım, bir yüksek okul diplomasına sahip olmanız lazım en önemlisi iki kere Cumhurbaşkanlığı yapmış olmanız ama o koşulda da TBMM tarafından ikinci döneminizde seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi lazım. Bu koşulları taşımayan bir adayı, Recep Tayyip Erdoğan'ı YSK oy birliğiyle adaylığını onaylayarak fiili bir Cumhurbaşkanı adayı koydu ortaya."
https://tele1.com.tr/yanardagdan-erdoganin-adayligina-sert-tepki-ilk-adimda-anayasa-cignendi-816111/
"TBMM DEĞİL KENDİSİ KARAR VERDİ"
"101'nci maddeyi gerekçe gösterdi. 116'ıncı maddeyi gerekçe gösterdi. Cumhurbaşkanı seçim kanunu 3'üncü maddesini gerekçe gösterdi. Bunların hepsinde bir kişinin ikiden fazla Cumhurbaşkanı seçilemeyeceğine dair amir hüküm var ve bu hüküm normal zekada olan bir kişinin bile okuyarak anlayabileceği bir hüküm. Ortaya koydukları tek istisna TBMM'nin ikinci dönemde seçimlerin yenilenmesine karar vermesi. Ama TBMM böyle bir karar vermedi Cumhurbaşkanı kendi karar verdi seçimlerin yenilenmesine. "
"DÖRDÜNCÜ ADAYLIĞININ YOLU AÇILDI"
"2028'de dördüncü adaylığının yolunu açtı. Şöyle bir şey yaptı. Seçimler yenilendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir daha seçildi iki sene sonra da parlamenter sisteme geri döndük. Yani Cumhurbaşkanı'nın yetkileri elinden alındı 2014'teki Cumhurbaşkanı pozisyonu yeniden getirildi. YSK o taktirde o Cumhurbaşkanlığını birinci dönem mi sayacak. Anayasayı değiştir bir hak ver ilgili maddeye bir madde ekle bir hak daha ver. Bu hukuku dolanarak padişah belirlemektir. Oyun içerisinde kuralı değiştir. Bununda hukuki kılıfını bul. "
"CAHİLLİK YAPTINIZ"
"Mustafa Şentop diyor ki 'İki kezden fazla seçilemez kuralı 2018'deki seçimlerle ilk kez uygulanmıştır.' Ya Mustafa Şentop ben geri zekalı değilim. Okuduğumu anlayacak kadar zekaya sahibim ve bunu yorumlayacak kadar hukuk geçmişine de sahibim. Anayasaya'nın 101'inci maddesi 2007 yılında getirildi. Anayasanın 101'inci maddesinde iki kereden fazla seçilemez maddesi 2007'de getirilip anayasaya kondu. Ve hiçbir yerinde bu hükmün 2018'de uygulanacağı maddesi de yok. Dolayısıyla anayasa değişiklikleri değiştiği anda yürürlüğe girer. 2014 seçimleri bu kurala göre yapıldı. 2017'de siz kuralı değiştirdiğinizde bu maddeyi değiştirmediniz. Cahillik yaptınız çalakalem 4 ayda anayasa değiştirmeye kalkarsanız 4 aylık bir süreçte sırf Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan her gün anayasa suçu işliyor. Anayasayı ihlal ediyor çünkü kullandığı yetkiler anayasada yazılı yetkiler değil 2014 2018 arası iki koşulu var ya Cumhurbaşkanı Erdoğan anayasaya uymalıdır ki fiilen uymuyor, o zaman anayasayı Erdoğan'a uyduralım diye kişiye endeksli, kişiyi hakim kılacak bir değişikliği çalakalem 4 ayda yaptığınız için bu değişikliği unuttunuz. Sistem öyle kurgulandı ki 2010'dan uygulandı ki hem 2010 anayasa değişikliği hem 2017 anayasa değişikliği tam da Erdoğan'ın keyfi tek adam iktidarını dilediği gibi örgütleyebilmesi için oluşturulan bir sistemi getirdi. YSK bunu bile bile bu kararı verdi."
"YARGILANABİLİRLER"
Şen bir izleyicinin bu kişilerin ileride bağımsız mahkemelerde yargılanabilir mi? sorusuna ise, "Görevi kötüye kullanmaktan yargılanabilirler" cevabını verdi.
"İNCE'YE SESLENDİ"
Muharrem İnce'nın 'İlkeli İttifak' açıklamalarına değinen Salim Şen, "Muharrem İnce diyor ya 'İttifaklar ilkeli olmalıdır. Menfaat olmamalıdır' Sevgili Muharrem İnce bundan daha ilkeli bir ittifak olabilir mi? Bu ülkenin en geniş demokratik ittifakı bu anlam etrafında oluşmuş durumda ilke ne? Bu tek adam sistemine son vermek. Bunun için altı benzemez parti bu ilke üzerine ittifak kurmuş durumda. Buna eğer karşı çıkıyorsanız alternatifiniz nedir? Siz ne yapmaya çalışıyorsunuz? Bu kadar geniş bir Cephe açılmışken, Bu ülkenin ününde 21 yıllık tek adam yönetiminden kurtulmak için elverişli ortam oluşmuşken hangi projeyle Erdoğan'ı gönderip yerine ne kuracağınızı söylüyorsunuz. 'Erdoğan gitsin ben bu ülkeye aydınlığı getireceğim' diyorsanız buna kulaklarımız tıkalı" dedi.
"REZALET"
Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesi'nin verdiği HDP kararına müdahale ettiği ve arayıp hesap sorduğu iddiaları hakkında konuşan Salim Şen, "Bu iddia doğruysa rezalet. Anayasal rejiminin tamamen ortadan kalktığının ve hiç bir yurttaşın hukuki güvenliğinin kalmadığının resmidir"
https://www.youtube.com/watch?v=LukjgvKjuYQ
"YSK'YE MEŞRUİYET GÖLGESİ DÜŞTÜ"
Levent Gök YSK kararının meşruiyetine gölge düşürdüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı:
"YSK aldığı kararla seçimlere meşruiyet gölgesi düşürmüştür. Anayasa değişikliği yapılırken CHP'nin Grup Başkanvekiliydim. Sayın Şentop da Anayasa komisyonu başkanıydı. Bu komisyondaki tartışmalarda 101'inci maddedeki 'bir kimse ikiden fazla Cumhurbaşkanı adayı olamaz' maddesi hiç değiştirilmedi. Diğer fıkraları değiştirildi. Anayasa metnine baktığımızda Recep Tayyip Erdoğan'ın ikinci defa Cumhurbaşkanı olduğundan Meclis de yenileme kararı almadığından üçüncü defa aday olması mümkün değildir. Mustafa Şentop 'biz anayasayı değiştirdik bu madde de yeni bir vasıf kazanmıştır şeklinde bir izahta bulunuyor ama biz da o tartışmaların içindeydik. Bu maddeyle ilgili en ufak bir tartışma yapılmadı. YSK bugün neden bu kuruma atandıklarını ve onlardan neler beklendiğini bugün kamuoyuna açıklamış oldukları kararla ispatlamış üyelerden oluşuyorlar. Arkasında da iktidar partisinin yönlendirmeleri vardır. YSK'nın bundan sonraki her kararı ciddi bir meşruiyet şüphesi taşır. YSK'ye olan güven de ortadan kalkmıştır."
https://www.youtube.com/watch?v=W4pdXXbOjuM
"TARİHİ SORUMLULUKTAN KAÇIYORSUNUZ"
Resmi Gazete'de adaylar yayınlandıktan sonra seçim sürecinin başlayacağını belirten gazeteci Hilal Köylü, Muharrem İnce'ye seslenerek, "Size bir nezaket ziyareti yapıldı. Siz 'Hoş geldiniz, güle güle' diyerek uğurladınız. Bu da bireysel hırsların çekişmelerin sonlanması gerektiğini söylemişti. İnce mesajı veren Kemal Kılıçdaroğlu'ydu. Görüyoruz ki o ince mesajı almamış. Önceki partinizle hesaplaşıyor olabilirsiniz. Ama seçim atmosferi bambaşka bir şey söylüyor. Siz bu tarihi sorumluluktan kaçıyorsunuz. Sahada Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Kemal Kılıçdaroğlu var. CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi var. Bir ortak kampanya yürütülüyor. Bu kampanyanın dışında Muharrem İnce olacak. Muharrem İnce ne olacak ne yapacak? Benim parti örgütlerim var dedi. O parti örgütlerinin çok fazla görünür olacaklarını zannetmiyorum. İnce de unutulup gidecekmiş gibi bir hava var. Türkiye'nin artık kaybedecek vakti yok. 14 Mayıs seçimi kapıda. Burada Muharrem İnce'nin hiç bir katkısı olmayacak" ifadelerini kullandı.