Ankara’da geçtiğimiz yıl Muharrem Orucu’nun ilk günü 4 Alevi kurumuna saldıran Ahmet Ozan Karaca’nın yargılandığı dava başlıyor. İddianamede Ana Fatma Cemevi şikayetçi olmasına rağmen davada müşteki olarak yer almadı.

Geçtiğimiz yıl Muharrem Orucu’nun ilk günü olan 30 Temmuz’da Alevi kurumlarına yönelik eş zamanlı 5 saldırı gerçekleşti. Ahmet Ozan Karaca isimli kişi, Şah-ı Merdan Cemevi’nde ibadet sırasında saldırıda bulundu; Türkmen Alevi Bektaşi Derneği’nde bir kadın yapılan bıçaklı saldırıda yaralandı. Ayrıca Tuzluçayır Demokratik Alevi Dernekleri, Ana Fatma Cemevi, Gökçebel Köy Derneği, Türkmen Alevi Bektaşi Derneği, Batıkent Serçeşme Cemevi’ne yönelik de saldırılar gerçekleştirdi.

"AKLİ DENGESİ YERİNDE DEĞİL RAPORU"

Gazete Duvar'da yer alan habere göre, Ankara’da Ahmet Ozan Karaca’nın girdiği 4 ayrı cemevinde içeride oturanların üzerine sandalye fırlatıp, 2 kişiyi yaraladığı olaya ilişkin yürütülen soruşturmada Karaca'nın 'akli dengesinin yerinde olmadığı' yönünde rapor verildi. Savcılık Karaca ve ona yardımcı oldukları belirtilen 2 şüphelinin 12 yıl 10'ar aya kadar hapisle cezalandırılmalarını istedi. İddianamede, raporda belirtilen hususlara ilişkin takdirin mahkemece değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, saldırgan Karaca'nın, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme', 'İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme', 'İbadethanelere zarar verme' ve 'basit yaralama' suçlarından 12 yıl 10 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi. Savcı, şüphelinin akıl hastası olduğuna mahkemenin de kanaat getirmesi halinde akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını talep etti. https://tele1.com.tr/cemevi-provokasyonuna-yonelik-iddianame-tamamlandi-saldirgan-hakkinda-cezai-ehliyeti-yok-gorusu-768805/

ALEVİ KURUMLARINA ÇAĞIRI

Cemevi saldırganı 30 Ocak’ta Ankara’da hakim karşısına çıkacak. Ana Fatma Cemevi’nin avukatı Ebru Akkal davaya katılım çağrısı yaptı, “Çağrımız Türkiye toplumundaki insan hakları alanında, demokrasi alanında faaliyet gösteren tüm kurumlara. Alevi kurumlarına destek olmalarını ve dayanışma göstermelerini bekliyoruz” dedi.

"HABERLERDEN ÖĞRENDİK"

Saldırganın plan içerisinde hareket etmiş olmasının tek başına münferit bir saldırı olmadığını düşündürdüğü belirten Akkay “Bu tür saldırılar Türkiye tarihinden hepimiz biliyoruz ki büyük yaraların derinleştiği yerler. Özellikle Alevilere dönük zaman zaman gerçekleşen katliamlar, saldırılar, ölümler Alevi toplumu için travmatik düzeyde” diye konuştu. Akkay davanın içeriğine dair şunları kaydetti: “Demokratik Alevi Dernekleri Ana Fatma Cemevi şikayetçi de oldu. İfadeleri de alındı. Kamera görüntülerini sunduk. Ancak ne yazık ki iddianamenin düzenlendiğini haberlerden öğrendik. Dosyada şikayetçi olarak taraf olmamıza rağmen, iddianamede müşteki taraf olarak Ana Fatma Cemevi’ne kurumsal kimliğiyle yer verilmedi. Diğer kurumlar da iddianame dışı tutuldu. Bilinçsiz bir durum olduğunu düşünmüyoruz. Kasten yapıldığını düşünüyoruz.”

"ORGANİZE EDENLER DE YARGILANMALI"

Cemevi saldırganı Karaca'ya 'akli dengesinin yerinde olmadığı' yönünde verilen rapor için “Kapsamlı ve yeterli bir rapor değil” değerlendirmesi yapan Avukat Akkay şunları söyledi: “Gelinen aşamada sanığın cezai ehliyetinin olmadığına dair rapor alınmak üzere üç hafta süreyle Bilkent Şehir Hastanesi’nde gözetim altına alındığını biliyoruz. Bu gözetim sonucunda sanığa ‘cezai ehliyeti yok’ raporu verildi. Açıkçası bipolar teşhisi ile verilen bu raporun cezai ehliyet anlamında yeterli bir değerlendirme taşıdığını düşünmüyoruz. Bipolar hastalığı olduğu kabul edilse bile bu hastalık cezai ehliyetin olmadığına kanaat getirecek bir hastalık değil. Savcılık aşamasında bu tür bir değerlendirmenin yapılmış olması da bize ne yazık ki bir cezasızlık politikası izlenimi uyandırıyor. Amacımız sadece sanığın değil, varsa arkasında bu saldırıyı organize etmesine yardımcı olan kişi veya kişilerin ortaya çıkarılması. Bu saldırıda kimsenin ölmemiş olması, bu saldırının hafife alınacak bir saldırı olduğunu göstermiyor.”

"ALEVİLER HER ZAMAN HEDEF "

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe ise 30 Ocak’ta görülecek davada gelinen noktaya dair “Alevi ve Alevi kurumlarını hedef alan bir saldırıda, Alevi kurumlarının muhatap alınmaması hukuki açıdan problemlidir” değerlendirmesini yaptı. Alevi örgütlerinin dava sürecinde bilgilendirilmediğini söyleyen Erçe, bu durumun davanın nasıl sonuçlanacağının ipuçlarını verdiğini söyledi. Erçe şunları kaydetti: “Saldırı gerçekleştiğinde ‘Akli dengesi yerinde olmayan birini işi’ diyerek üstünü kapatacaklar demiştik. Öyle de oldu. Bizi şaşırtmadılar. Bu saldırının planlandığını ve önceden her şeyin ayarlandığını söylemek mümkün. Bu davadan olumlu bir sonuç çıkacağını düşünmüyorum. Bu davaların topluma not düşüleceğini, yakın bir gelecekte bütün bu dosyaların yeniden ortaya çıkarılacağına umudum var. Aleviler her zaman birinci hedef oldu. Biz bunu uydurmuyoruz.”