CHP Lideri Özgür Özel, Strazburg’da Demokratlar ve Yeşiller Grubu toplantısında konuştu. Özel, sosyal demokrat parti değerlerinden asla taviz verilmeyeceğini ifade etti. Özel, konuşmasında Gazze'de acil ateşkes çağrısını yineledi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Fransa'nın Strazburg  şehrinde Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi İlkbahar Oturumu kapsamında düzenlenen Sosyalistler, Demokratlar ve Yeşiller Grubu toplantısına katıldı. CHP'nin yerel seçimlerdeki başarısından söz eden Özel, "Sosyal demokrat bir parti olarak toplumumuzun tüm kesimlerinden aldığımız bu büyük destekle sorumluluğumuz artmıştır. Bu sorumluğumuzun bilinciyle sosyal demokrat değerlerden ve halkımızın ihtiyacı olan adaletli yönetimden asla taviz vermeyeceğiz" diye konuştu. Gazze'de acil ateşkes çağrısını yineleyen Özel, "Biz, ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 'Yurtta sulh, cihanda sulh' sözünden hareketle daima barışın sözcüsü, haklının ve mazlumun savunucusu olmaya devam edeceğiz." dedi. Sözlerine ev sahipliğine teşekkür ederek başlayan Özel, "75 yıl önce Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerinin temsilcilerinin bir araya gelmesiyle oluşan Strazburg'da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde ilk kez bulunuyor olmaktan Sosyalistler, Demokratlar ve Yeşiller Grubu'nda sizlere hitap ediyor olmaktan büyük gurur duyuyorum." ifadelerini kullandı. Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde: "Ülkemizin kurucu partisi olarak demokrasinin insan hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi için mücadele etmeyi sürdürüyoruz. Avrupa Konseyi'nin temel amacı olan insan hakları ile temel hak ve özgürlüklerinin korunması gelişmesinin ilke edinmiş olan bir partiyiz. Kasım ayında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı seçildiğimde partimizin Avrupa ve dünyadaki kardeş partilerle yoldaşlarımızla daha sıkı ilişkiler  ve dayanışma içerisinde olması gerektiğinin altını çizmiştik.

'İKTİDARDA OLAN PARTİDEN 11 İL DAHA FAZLA KAZANDIK'

Cumhuriyet Halk Partisi olarak geçen yıl 100'üncü kuruluş yılımızı kutladık. Avrupa'nın en köklü sosyal demokrat partilerinden biri olarak iki hafta önce yerel seçimlerde oy oranımızı yüzde 38'e çıkarıp 17 milyon 300 bin vatandaşımızın desteğini alarak partimizi ülkemizin birinci partisi haline getirdik. 14'ü büyükşehir olmak üzere Türkiye'nin 35 ilinde birinci parti olarak belediye başkanlıklarını kazandık. Şu anda iktidarda olan partiden 11 il daha fazla kazanmış durumdayız. https://tele1.com.tr/erdogandan-ozgur-ozelin-gorusme-cagrisina-yanit-1047196/

'SOSYAL DEMOKRAT DEĞERLERDEN ASLA TAVİZ VERMEYECEĞİZ'

Sosyal demokrat bir parti olarak toplumumuzun tüm kesimlerinden aldığımız bu büyük destekle sorumluluğumuz artmıştır. Bu sorumluğumuzun bilinciyle sosyal demokrat değerlerden ve halkımızın ihtiyacı olan adaletli yönetimden asla taviz vermeyeceğiz. Belirtmek isterim ki bizim öncüsü olduğumuz yeni siyasetin kadrolarında kadınlara ve gençlere çok daha fazla yer var. Partimizin yönetiminde yüzde 50 kadın var. Ve yönetim kademelerimizin yaş ortalaması 43'tür. Katılımcı, bilime inanan kolektif çalışma, halkımızın beklentilerini anlayarak ortak akılla karar alma anlayışı bize başarıyı getirdi. Bu anlayışımız kurucusu olduğumuz Avrupa Konseyi’nin temel değerleri yaşatma iradesinden farklı değil. Kadınların şiddetten korunduğu, eşitlikle toplumun bir parçası olduğu bir toplum düzeni için İstanbul Sözleşmesi’nden tarafız. Demokrasinin ve insan haklarının herkes için güvence altında olması için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden tarafız. Emeğin, emeklinin, gençlerin ekonomik ve sosyal haklarının güvence altında olması için Avrupa Sosyal Şartı’ndan tarafız. Bizim tarafımız belli. Biz kurucu kadrolarımızın gösterdiği rotadan; demokrasiden ve çağdaşlıktan tarafız.

'GAZZE'DE KALICI ATEŞ SAĞLANMADAN ÜLKELER ARASAINDKAİ GERİLİM DİNMEYECEK'

Yaşadığımız son birkaç yıl bize savaş ve çatışmanın hala insanlık için en önemli risklerinden biri olduğunu ne yazık ki gösterdi. 7 Ekim 2023'te Hamas'ın gerçekleştirdiği saldırı sonrası İsrail'in Gazze'de yürüttüğü operasyonlarda şu an itibariyle 33 binden fazla insan hayatını kaybetmiştir. Ve bunun önemli bir kısmı kadın ve çocuklardan oluşmaktadır. Gazze'de bu insanı dram sürerken hafta sonu İsrail-İran arasındaki gerilimi endişeyle takip ettik. Bu gerilimin sadece Orta Doğu coğrafyasında değil, Avrupa ve tüm dünyada büyük kaygıları tetiklediğinin bilincindeyim. Orta Doğu’da tansiyon bu denli yükselmişken, partilerimize düşen görev bu gerilimi düşürecek her çabanın öncüsü olmaktır. Bu konuda kardeş partilerimizle dayanışma içinde her türlü girişime hazır olduğumuzu ifade etmek isterim. Çünkü bilinmelidir ki Gazze’de kalıcı ateşkes sağlanmadan, ülkeler arasında yükselen gerilim dinmeyecek, bu tehdit tüm Avrupa’da ve tüm dünyada hissedilmeye devam edecektir. Sorunun kalıcı çözümü için Birleşmiş Milletler’in 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasıyla erişilecek iki devletli oluşuma ihtiyaç olduğunu vurgulamak isterim. Doğrudan sivilleri hedef alan saldırıların devamına göz yumulması ve bazı ülkelerin tutumları, insan hakları gibi temel değerlerin zeminini yok ettiğini bir kez daha vurgulamak isterim. Biz, ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 'Yurtta sulh, cihanda sulh' sözünden hareketle daima barışın sözcüsü, haklının ve mazlumun savunucusu olmaya devam edeceğiz.

'AVRUPA'DAKİ KARDEŞ PARTİLERİMİZLE ADİL EŞİT TOPLUMLAR OLUŞTURABİLECEĞİMİZ KONUSUNDA UMUTLUYUM'

Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş bir partinin lideri olarak, köklü bir geleneğin ve önemli bir misyonun temsilcisiyim. Bu misyonun hedefi; çağdaş bir toplum, gelişmiş ve adaletli bir ekonomik düzen oluşturmaktır. Yönetimde aklı ve bilimi hâkim kılmak, saygın, barışçıl ve maceracılıktan uzak bir dış politika ile hem ülkemize hem Avrupa ve dünyaya katkı sağlayacak bir mücadeleyi yürütmektir. Ülkemizde girdiğimiz son seçimlerden aldığımız güçle, Avrupa’daki kardeş partilerimizle yürüteceğimiz sıkı dayanışma ile hedeflerimizi gerçekleştireceğimiz, daha adil ve daha eşit toplumlar oluşturacağımız konusunda umutluyum. Avrupalı demokratlar olarak, bütün krizlerin üstesinden gelebilecek güç ve iradeye sahibiz. Daha demokratik, daha müreffeh, daha güvenli bir Avrupa, bu ailenin her ferdinin daha insan hakları temelinde daha güçlü sosyal devleti ile mümkündür. İşte bu nedenle dayanışma içinde olmalıyız. Biz hem Türkiye’de hem Avrupa’da söz ettiğim ilkelerin kurucu iradesi olduk. Bundan böyle de bu ilkeleri ve değerleri tüm yurttaşlar için geçerli kılacak bir siyasetin öncüsü olmaya devam edeceğiz. Daha güzel yarınları hep birlikte inşa edeceğimize olan inancımla sizleri selamlıyorum, iyi ki varsınız."