Nesin Vakfı'nın zeytinliklerini kundaklayanların serbest bırakılmasının ardından bilirkişi raporu hazırlandı. Raporda, yanan her bir ağaca 800 lira bedel biçildi. Nesin Vakfı’nın avukatı Cenk Söbe, "Önce İsmailağa Cemaati saldırdı, sonra vakfımızın bağışlarına el konuldu. Şimdi de ‘domuz korkutmak için torpil attık’ diyorlar" dedi.
Türk edebiyatının değerli ismi Aziz Nesin'in mirası Nesin Vakfı’na ait zeytinliğin kundaklanması ilgili tartışma yaratacak bir gelişme yaşandı.
İzmir’in Tire ilçesinde Nesin Vakfı’na ait zeytin ağalarıyla dolu araziyi 9 Ağustos 2022 tarihinde Mehmet Kılıç ve Muammer Turan tarafından kundaklandı. Motosikletlilerin bir patlayıcı maddeyi Nesin Vakfı’nın zeytinliğine attığı anlar güvenlik kamerasınca kayıt altına alındı. Yaklaşık 3 bin ağacın yer aldığı arazideki çok sayıda ağaç yanarken zeytinliği kundaklayan iki kişi ise gözaltına alındıktan kısa süre sonra serbest bırakıldı. Bu iki kişi hakkında “Mala zarar verme suçundan” dava açıldı.
https://tele1.com.tr/nesin-vakfinin-zeytinlikleri-kundaklandi-676862/
ZARAR 465 BİN TL’YMİŞ
Nesin Vakfı, zeytinliği kundaklayan iki kişiye ayrıca tazminat davası da açtı. Dava kapsamında Tire 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, arazideki zararın tespit edilmesi için bilirkişi raporu hazırlanması istedi. Hazırlanan ve mahkemeye sunulan raporda kundaklanan 66 bin 429 metrekare büyüklüğündeki zeytinlikte 396 ağacın yanarak zarar gördüğü belirtildi.
Raporda, “ağaçların yaşı ve genel durumları göz önüne alındığında 1 adet zeytin ağacının değerinin 800 TL olacağı kanaatine varılmıştır” denilerek yakılan 398 zeytin ağacına toplam 318 bin 400 TL bedel biçildi. Ayrıca yanan ağaçlardaki ürün kaybının 2022 maliyeti de 105 bin 360 TL olarak hesaplandı. Sulama sisteminde oluşan hasarın toplam maliyetinin de 42 bin 37 TL olduğu kanaatine varıldı. Böyle kundaklanan
arazideki toplam zararın sadece 465 bin 797 TL olduğu ifade edildi. Ancak Nesin Vakfı yöneticilerin belirlenen bu rakamın oldukça düşük olduğunu, gerçek zararın bunun çok daha üzerinde olduğunu belirtiyor.
“KAZA OLDU” DEDİLER
Öte yandan açılan davada, zeytinliği yakan iki kişinin yaşadığı köyün muhtarı Ahmet S. ile köyde yaşayan Erkan Ç. ile Hasan Ç, iki sanık lehine tanıklık yaptı. Köyün muhtarı ile köylüler, iki şahsın araziyi kundaklamadığını iddia ederek zeytinliğin “bir kaza sonucunda” yandığını öne sürdü. Muhtar Ahmet S, “Davalılar benim köylüm olur. Ben köyün muhtarıyım. Davalılar ile konuştuğumda amcalarının kendilerine torpil almaları istediğini yolda gelirken de bir tanesini denediklerini isteyerek yapmadıklarını, söylediler. Davalıların herhangi bir kastı yoktur” dedi.
Birgün'ün haberine göre; Köyde yaşayan Erkan Ç. da benzer şeyler söylerken Hasan Ç. ise “Davalılar benim köylüm olur… Sadece davalıların kazayla olaya sebep olduklarını öğrendim. Köyde mısır sezonunda domuzları korkutmak için torpil kullanıyoruz”
ifadelerini kullandı.
"ÖNCE İSMAİLAĞA SALDIRDI SONRA VAKFIN BAĞIŞINA EL KONDU ŞİMDİ DE 'TORPİL ATTI' DİYORLAR"
Araziyi kundaklayan şahısların avukatı Gürol Soyuer yaptığı açıklamada, “Gençler araziyi kasten yakmadılar. Kasten yakmış olsalar ben davalarıyla ilgilenmen. Ortada bir zarar var ve bu zararı ödeyecekler. Kesinlikle kasıt yok” dedi.
Nesin Vakfı’nın avukatı Cenk Söbe ise yaptığı açıklamada, “Bilirkişi raporunda tespit edilen zararın çok düşük” olduğunu belirterek şunları söyledi:
“O zeytinlik için hem vakıf yetkilileri hem de vakıf gönüllüleri yıllarca emek verdi. Orada üretilen zeytinler ve zeytinyağlarından vakfa gelir sağlanıyordu. Ağaçlar yandığı için bu gelirden 4-5 yıl mahrum olacağız. Yapılan tespit gerçek zarardan çok ama çok düşük. Vakfa yönelik üst üste yapılan saldırılar ve yaşananlar tesadüf değil. Önce İsmailağa Cemaati saldırdı, sonra vakfımızın bağışlarına el konuldu. Şimdi de ‘domuz korkutmak için torpil attık’ diyorlar. Biz bu savunmayı gerçekçi ve makul bulmuyoruz.”
