Merkez Bankası’nın Nisan ayı faiz kararı yakından takip ediliyor. “Para Politikası Kurulu faizi yüzde 50'de sabit mi bırakacak?” sorusunun yanıtı merak konusu oldu. Ekonomi yazarı Remzi Özdemir, beklentisini açıkladı.

Ekonomi yazarı Remzi Özdemir, TELE1‘de ekranlara gelen Gerçek Haber Gerçek Ekonomi programına konuk oldu. "Merkez Bankası faiz artırımına gider mi?" sorusuna yanıt veren Özdemir, şunları söyledi: "Merkez Bankası için aslında çok önemli bir toplantı. Biz hep, sürekli, sizinle yaptığımız yayınlarda Merkez Bankası'nın bu toplantısının önemli olduğunu söyledik. Yani o kadar artık önemli kelimesinin de enflasyonlu bir haline geldik ama gerçekten bu toplantıda Merkez Bankası şunu göstermek zorunda; yani rasyonel politikalara mı imza atacak, yoksa siyasetin etkisi altında mı kalacak. Merkez Bankası Başkanı'nın Amerika'daki konuşmasından biz şu sonucu çıkarttık; Merkez Bankası faiz artırmayacak, sadece süreci likidite ile yani piyasadaki parayı çekerek enflasyonla mücadele edeceği yönünde bir algı çıktı. Tabii bunu bu şekilde şu anda bu ortamda sürdüremezler, piyasa da biliyor. Nitekim beklentiler Merkez Bankası'nın faiz artışına yönelik. Çünkü, özellikle işte kısa bir süre sonra TÜİK'in nisan ayı rakamları açıklanacak, enflasyon rakamları. Siz bu enflasyonla, yaklaşık yüzde 75'e ulaşacak bir enflasyonla ki bu mayısta 80'i geçmesi bekleniyor; nasıl yöneteceksiniz piyasayı? Yani arada 20-25 puanlık negatif faizle bu piyasayı yönlendiremezsiniz. Bakın halen daha bana göre Nass politikalarının devamı var. Yani eğer bu ülkede Nass politikaları resmen bitirilmişse Türkiye acil olarak pozitif faize geçmesi gerekiyor. Yani o 80 milyar dolar korkumuz olan, kabusumuz olan... Çünkü, bu 80 milyar bakın kur korumalıdaki para sadece iktidarın değil, bence 85 milyon ülkenin kabusu. Yani öyle bir tehdit oluşturuyor ki ekonomi için adeta milli güvenlik sorunu. Yarın bu kur korumalıyı biz kapattık dediğiniz zaman bu insanlara bu parayı bulmak zorundasınız, bu parayı vermek zorundasınız. Eğer bunun verilmeyeceğini dahi ima etmek Türkiye'de belki de geri dönülmez büyük bir hasara neden olacaktır. İşte, bu nedenle bunu çözebilmek için bu kur korumalıda yumuşak bir geçiş, TL'ye geçiş yapabilmek için bunların faiz silahını çekmenin dışında başka yolu yok. Ne olur nisan ayında artırmazlarsa? Mayısta daha fazla artırmak zorunda kalacaklar. Çünkü, geçmiş dönemde de eğer parça parça 250 baz puan 500 baz puan değil de bir defadan direkt 35'e gelmiş olsalardı yani önden yüklemeli bir faiz yapmış olsalardı Türkiye bu durumda olmayacaktı. Ancak halen daha sarayın etkisi altında kalan bir Merkez Bankası var. İşte bu nedenle bana göre Merkez Bankası bu perşembe günü büyük bir sınav verecek. Yani özerk misin bağımsız bir Merkez Bankası mı var, yoksa halen sarayın etkisi altında alacağı her faiz kararında siyasilerin gözünün içine bakan bir Merkez Bankası mı var, onu göreceğiz. Ben Merkez Bankası'nın halen daha faiz artırabileceğini, rasyonel bir davranışla piyasaları yönlendirmeye çalışacağını düşünüyorum. Ama şu ana kadar gelen sinyaller Merkez Bankası'nın pas geçeceği yönünde."