TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin'in TELE1'in kablolu yayın lisansını bilerek onaylamadığını söyledi.
TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Dr. Merdan Yanardağ, 18 Dakika programında Radyo ve Televizyon Üst Kurulu(RTÜK)'nun TELE1'e verdiği cezaya tepki gösterdi. Dr. Merdan Yanardağ, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin'in TELE1'e özel bir kin güttüğünü düşündüğünü ve bu yüzden TELE1'in kablolu yayın lisansını onaylamadığını söyledi.
Yanardağ, "Ebubekir Şahin'in TELE1'e kin güttüğünü düşünüyorum. Aylardır TELE1'in kablolu yayın lisansı masasında bekliyor. Neden imzalamıyor? Bütün şartlarımızı yerine getirdik, fiilen bunu engelliyor" dedi.
"SİYASİ ELEŞTİRİ"
TELE1'e ceza verilmesine gerekçe gösterilen ifadelerin siyasi eleştiri olduğunu belirten Dr. Merdan Yanardağ, Ebubekir Şahin'e TELE1 ekranlarında basın ve ifade özgürlüğünü tartışma çağrısı yaptı.
Merdan Yanardağ, "Bu ülkede herkes, bütün medya kuruluşları iktidar gibi düşünmek zorunda mı? Ebubekir Şahin gibi mi düşünmek zorunda? Ben Ebubekir Şahin'i burada tartışmaya davet ettim. Yüreği yetiyorsa gelsin burada kendisiyle basın ve ifade özgürlüğünü tartışalım. Bir kez daha çağırıyorum. TELE1 ekranları açıktır" ifadelerini kullandı.
"TELE1'E SALDIRIYI NEDEN KINAMADINIZ?"
Yanardağ, Şahin'e TELE1 ekibine İstanbul Esenler'de sokak röportajı sırasında yönelik saldırıya neden tepki vermediğini sordu.
Yanardağ, "TELE1'e saldırıyı neden kınamadınız? Siz, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu olarak bizim aynı zamanda bizim hakkımızı ve hukukumuzu savunak zorunda değil misiniz? Gelin basın ve ifade özgürlüğünü tartışalım. Ne demek yahu? Halkın iradesine darbe demişiz. Bu bir siyasi eleştiridir. Evet, halkın iradesine darbe" ifadelerini kullandı.
"RTÜK'ÜN BASKI AYGITI OLARAK KULLANILACAĞININ İŞARETİ"
Merdan Yanrdağ ayrıca RTÜK'ün verdiği cezanın RTÜK'ün iktidar tarafından seçim sürecinde demokratik hakları yok edecek bir baskı aracı olarak kullanılacağının göstergesi olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Yanardağ, "Şimdi sözlerimizi söylüyoruz. Bakın şu sözlere ceza kesiyorlar. Siz bu sözleri söylememizi engellediğiniz zaman konuşmayın susun diyorsunuz. Bu, Türkiye'nin seçimlere doğru gittiği bir dönemde RTÜK'ün bir sopa gibi kullanılacağı, bir baskı aygıtı olarak kullanılacağı, basın ve ifade özgürlüğünü, demokratik hak ve özgürlükleri yok edecek bir araç olarak kullanılacağının işaretlerinden biridir. Bu suçtur" dedi.