258 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra geçtiğimiz Temmuz ayında taburcu olan Mehmet Ali Erbil, ilk kez Kanal D ekranlarında yayınlanan '2.Sayfa' programına konuk oldu. Ünlü şovmen programda yaşadıklarını anlatırken göz yaşlarını tutamadı. Erbil, "Ben ayağa kalkacağıma hiç inanmıyordum. Kardeşime ve eşime 'böyle bir durum olacaksa benim fişimi çekin' dedim" diye konuştu.

"Yoğun bakımda çok kötü kabuslar görüyordum. Deliryum diye bir şeymiş. Verdikleri ilaçlardan kaynaklı. Rüyamda beni kaçırıyorlardı falan... Rüyanın etkisiyle ilaçları çıkarıyormuşum. Sonra beni yatağa bağlamışlar. Uyandığımda ben de beni çivilediler sandım" İşte Mehmet Ali Erbil'in açıklamalarından satır başları:  Arkadaşlarımızın dualarıyla, kız kardeşim, ilk eşim, ikinci eşim, dördüncü eşim bir gün başımdan ayrılmadılar. Sevenlerime çok şey borçluyum. Çok önemli bir şey. Şanslıyım ki hiç hatırlamıyorum o süreci. Neler yaşamışım, bilmiyorum. film gibi. Yoğun bakımdan çıkıp, normal odaya geçtiğimde hiçbir yerim oynamıyordu. İlk parmağım oynadığından Allah'ım çok şükür dedim. Biraz sol ayağımda kopukluk var. doktorlar eninde sonunda yürüyeceksin dediler. Yine ne geldiyse kadınlar yüzünden geldi başıma. Kızlarla buluşmaya gidiyordum. Duş aldım. Küvetten çıkarken ayağım kaydı. Ambulans gelmiş, acile götürmüşler. Doktor "Ben bunu toparlayacağım 3 günde çıkacaksınız" demiş. Sonra bir şey batıyor bana. Doktor iğne yapıyor. Ağrı geçmiyor. Parçalı kırık olunca her şeye batmış.

"O banyoda 5 kez benzer kaza atlattım"

İlk akciğere batmış, onu kurtarmışlar, böbreklere zarara vermiş. diyalize bağlamışlar beni. Bir gecede 2 kez ameliyat etmişler beni. Aynı kan grubu olan 70 ünite kan getirmişler sadece 5 tanesi uymuş. Doktorlar bu durumu açıklayamıyorlar. Kaçış sendromunu tetikledi. Yürüyemem o yüzden kaynaklanıyor. Kendi ilacımı da daha yeni almıştım, bu olay başıma geldi. Ben ayağa kalkacağıma hiç inanmıyordum. Kardeşime ve eşime "böyle bir durum olacaksa benim fişimi çekin" dedim. Her şey insan için. O banyoda 5 kez benzer kaza atlattım. Daha önce hiç düşmedim. Çünkü dengeliyimdir. Gözümü ilk açtığım anı hatırlamıyorum. Muhsine'yi çağırmışım. Sonra Sezin... Onlar 9 ay oradalardı. Hiç ayrılmadılar. Ailem için de çok zor. Bütün ömür boyu onları bu duruma mahkum edecektim. Evimde bir kişi beni kaldırıyor, iki kişi beni yıkıyor. Bunlar büyün nimet. Allah kimseyi düşünmesin. Hele de yoğun bakım. Hastanenin biraz jesti oldu ama nereye kadar? Sanat camiasında 42 yıl oldu. Çok sevgi biriktirmişim. İbrahim Tatlıses ile her karşı karşıya geldiğimde ağlıyorum. O çok özel. O vurulduğunda ilk ben gitmiştim hastaneye. İlk karşılaştığımızda ağlıyoruz. Güzel şeyler de konuşuyoruz tabi... Selçuk Yöntem ile Tarık Ünlüoğlu sormuş benim doktoruma 'yaşama şansı yüzde 5' demiş. Ekim sonunda küçük bir filmde rol alacağım. O yüzden sakal bıraktım. güzel bir anı olsun. Yılbaşında inşallah Kıbrıs'ta sahne alacağım. 'Değişik bir yer olsun' dedim. Sahneye tekerlekli sandalyeyle çıktığımda sorun vertigoydu. Başıma gelmeyen kalmadı. Tanınmış bir hasta olarak katta çok ünlüydüm. Gelenler 'ay görelim, ay görelim' diyorlarmış. Bir çocuk 'Mehmet ali abi bana biz isim yazsın, imza atsın' demiş. 'İyi getirin' dedim. Çocuğun adı Göktuğ... Ben ne yazmışım? Bre adam sen 10 aydır kalem mi aldın eline! Hiç kimseyi ne mağdur etmişimdir, ne elimi kaldırmışımdır. Ben çocuğuma elimi kaldırsam 4 gün odadan çıkamam. Yoğun bakımda çok kötü kabuslar görüyordum. Deliryum diye bir şeymiş. Verdikleri ilaçlardan kaynaklı. Rüyamda beni kaçırıyorlardı falan... Rüyanın etkisiyle ilaçları çıkarıyormuşum. Sonra beni yatağa bağlamışlar. Uyandığımda ben de beni çivilediler sandım. Şu anda iş olarak bir şey yapmak istemiyorum. Hastanede televizyon izliyordum. Reytinglere bile bakıyordum. Komadan çıktım, 'ilk 100'ü verin' dedim. Yeniden evlenebilirim bu işler kader kısmet.Kızım Sezin çocuk istediği dönemde 24 saat başımdan ayrılmadı. Sezin Erbil, canlı yayına telefonla bağlanarak şu açıklamalarda bulundu: Babamı görünce çok sevindim tabi ki onu çok seviyorum. Allah başımızdan eksik etmesin. İzlerken çok duygulandım. Babamda çok güzel gözüküyor ellerinden öpüyorum onu. Babama hastanede söylemek istemedim, eve çıktığında söyledim hamile olduğumu. Ultrason fotoğrafını gösterdim babam onu görünce ağlamıştı.