Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş'ın kişisel Twitter hesabından paylaştığı "BLD 4.0" videosu merak uyandırdı.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın Twitter hesabından paylaştığı ve profiline sabitlediği 5 saniyelik "BLD 4.0" videosu merak uyandırdı. Yavaş yaptığı paylaşımla kısa sürede sosyal medyanın gündemine oturdu.

FARKLI YORUMLAR YAPILDI

Yurttaşlar Yavaş'ın paylaşımına "Cumhurbaşkanlığı adaylığı", "Dijital belediyecilik", "Süper Bilgisayar" gibi yorumlar yaptı. İşte yapılan yorumlardan bazıları;

BELEDİYE 4.0 NEDİR?

Mahalli İdareler Dergisi'nde 2019 yılında Cem Kasapoğlu'nun imzasıyla yayımlanan "Türklerin Belediyecilik Anlayışında, Belediye Ne Olabilir?" başlıklı bir makalede şu ifadeler kullanıldı; "Bizim paradigmamızdaki belediye (4.0) sanıldığının aksine salt dijital dönüşüm, büyük veri analitiği veya salt teknolojik gelişimlerle sınırlı değildir, bunların hepsini de içeren, şehirleri yarıştıran, rekabet ettiren bir önermedir. Elbette teknolojik, ekonomik, verimli ve etkin bir belediye yönetimi ile şehirlerin yarışması mümkün olacaktır. ... Bunun yanında tedarik zinciri ve varlık yönetiminin son zamanlarda yapıldığı gibi (Hazine ve Maliye Bakanlığının ilgili tebliğleri) merkezi idarenin kontrolünde, hakemliğinde otomatikleştirilerek gereksiz satın almalar ve akla gelebilecek diğer israfların önüne geçilmelidir. Yine “yönetişim kavramı” belediye (4.0) modelinin olmazsa olmazı olmalıdır. Karar alma süreçlerine halkın etkin katılımı sağlanmalıdır. Belediye meclisinin yapısına benzer halk meclisleri kurulmalı, O mahallin sıkıntıları belirli periyotlarla (3-4 ayda bir) toplanmalı, gündeminde görüşülen istişari konular öncelikle çözülmelidir. Belediye istihdam kapısı değil, istihdamın aracısı, arayıcısı olmalıdır. Belediyeler, Ar-ge fonları, AB fonları, devletin desteklediği diğer fonları proaktif olarak kullanmaları ve bu fon ve diğer kaynakları yeni istihdam sahaları oluşturmak amacıyla; STK, sanayi odaları, meslek örgütleri, iş adamları vb. gruplar ile birlikte verimli projelerde kullanmaları konusundaki rekabeti, vatandaşın memnuniyetini artıracak ve müşteri memnuniyeti sağlanacaktır. Belediye (4.0) modelimizde, belediyelere genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan pay ise artırılmalıdır. %11, %12’lerden, %20 seviyelerine çıkarılmalıdır. Belediyelere ayırdığımız yıllık pay, pay edilirken; nüfus, yüzölçümü gibi etkenlerin yanında bir havuz sistemi oluşturularak, şehirlerin ekonomisi ile yarıştığı gibi, üretimi ile istihdamı ile de yarışmalıdır. Bu yarıştan da ilk 10 şehir ekstra prim kazanmalıdır. Belediye, 6 aylık dönemler halinde mali tabloların analizini kamuoyu ile paylaşmalı, sosyal belediyeciliğin bir üst levalı olan modelimizde, belediyelerin kar amacı ön planda olmalıdır. Denk bütçesi olan, borcu olmayan belediyelere, İller Bankası tarafından bütçesinin yüzde %10 ‘una kadar galibiyet primi, Gelir-Gider bütçeleri denk olmayan, borcu olan belediyelere de bütçesinin yüzde %10 ‘una kadar mağlubiyet cezası, 2-3 yıl üst üste açık veren belediyelere ise daha ciddi yaptırımlar uygulanarak, ülke ekonomisine kambur olmamaları, Afyonkarahisar’ın, Isparta’nın; İstanbul ve Ankara ile mücadele etmesinin ekonomik olarak önü açılmalıdır. Sonuç olarak, Ülkemizdeki geleneksel belediyecilik anlayışını, sosyal dayanışma temelli çöp toplama, çamuru yok etme ve vergiyi toplayabilmek için çaba sarf etme olarak özetleyebilir, modern belediyecilik anlayışını ise, vergisini düzenli toplayabilen, modernizasyonu tamamlanmaya başlanan yol, su, kanalizasyon hizmetleri olarak nitelendirebiliriz. Sosyal belediyecilik anlayışında ise artık yol, su ve kanalizasyon hizmetleri zaten belediyeciliğin olmazsa olmazı, bunun yanında vatandaşın sosyal refahını artıran sosyal politikalar bütünü ile ruhuna dokunan sanatsal ve sportif faaliyetler yer almaktadır. Belediye (4.0) anlayışında ise, hem temel belediyecilik faaliyetlerin olduğu yeterli miktarda sosyal koruma ve sosyal refahın sağlandığı, bol miktarda kültürel politikaların yer alacağı ama daha endüstri kapital hareket eden, şehrinin geleceğini düşünen, iş adamı belediye başkanı, CEO belediye yöneticilerinin olduğu bir model tahayyül etmekteyiz. Bizim tahayyülümüzün çok ötesinde gelişmelerin olabileceği de muhakkaktır. Belediyecilik büyük bir deniz, attığımız adımın, dillendirdiğimiz hususların geliştirilebilecek birçok yönünün olduğunu biliyor, yönetim bilimcilerimizin, yerel yönetim uzmanlarımızın, konunun duayenlerinin bu hususta örnek eserlerle ufkumuzu açmalarını ümit ediyoruz" Makalenin tamamını okumak için tıklayın