Ağrı'da, 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeninin bulunmasıyla ilgili 1'i tutuklu 7 sanıklı davanın bugünkü duruşmasında karar çıktı. Amca Yusuf Aydemir (43) cinayet suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve 'cebir ve hileyle kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçundan 4 yıl hapis cezasına çarptırılırken, diğer 6 sanık beraat etti.
Elazığ E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Yusuf Aydemir’in SEGBİS’le katıldığı duruşmada tutuksuz sanıklar Mehmet Ali Aydemir, Ayşe Artam, Yıldırım Artam, Musa Aydemir (29), Besim Dursun (48) eşi Hatun Dursun (56) mahkeme salonunda hazır bulundu. Pandemi kurallarının uygulandığı mahkeme salonunda herkes maskeli ve bir sandalye boş olacak şekilde oturdu. Adliye dışında ise dava sebebiyle Ağrı polisi, geniş güvenlik önlemi aldı.
TÜM SANIKLAR BERAATLERİNİ İSTEDİ
Davaya müdahil olan Aydemir ailesinin avukatı ile Ağrı Barosu ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları sanıkların cezalandırılmasını istedi. Aydemir ailesinin avukatı Erdoğan Tunca, yargılamanın uzamaması için tanıkların dinlenmesinden vazgeçilmesini talep etti. Tunca, “Bütün beyanlarımız somut olaylara göredir. Bir kişiye yapılmış bir suçun bütün insanlığa yapılmış bir suç olduğunu varsayarak karar verilmesini istiyoruz” dedi. SEGBİS’le ifadesi alınan Yusuf Aydemir, suçlamaları kabul etmedi. Aydemir, “Benim suçum günahım yok, ailem koronavirüse yakalandı. Perişan haldeyiz. Adaletinize sığınır ve beraatimi isterim. Yemin ederim ki suçsuzum” dedi. Tutuksuz sanıklardan Mehmet Ali Aydemir de hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Araba kullanmayı bilmediğini belirten Aydemir, suçsuz olduğunu ifade etti.
8 aydır telefonlarının dinlendiğini, bu süre zarfında Hamur ilçesine gidip gelmediğini söyledi. Aydemir, Leyla’nın kaybolduğu ilk günden itibaren babanın yanında olduğunu anlatarak beraatini istedi. Sanıklardan Besim Dursun ise savcının mütalaasını kabul etmediğini söyledi. Dursun, “Adaletinize sığınır ve beraatimi isterim” dedi. Tutuksuz yargılanan sanıklarda Yıldırım Artan da “Bu bize atılan bir iftiradır. Leyla Aydemir’in babası Nihat’ı tanımam. Beraatimi isterim” diye kendisini savundu. Sanıklardan Ayşe Artan da mahkemedeki savunmasında şunları söyledi: “Benim de bir çocuğum var. Leyla’yı televizyonlarda gördüm. Bir dedikodu sonucu buradayım. Böyle bir şeyi nasıl yaparım. Benim de bir çocuğum var. Ben de bir anneyim, beraatimi isterim.” Savcının mütalaasında beraatini istediği Hatun Dursun, Türkçe bilmediği için tercüman aracılığıyla Kürtçe verdiği ifadesinde beraatini talep etti. Hatun Dursun, hasta olduğu için mahkeme başkanı tarafından duruşma salonu dışına çıkarıldı.
TANIKLARI DİNLEMEKTEN VAZGEÇTİLER
Duruşmada mahkeme heyeti 3 tanığın dinlenmesinden vazgeçerken ilk duruşmada baba Nihat Aydemir şikayetçi olmadığı için katılma talebi reddedilirken, anne Şükran Aydemir’in katılma talebi mahkeme tarafından kabul edildi. Duruşmada son sözü sorulan sanık Yusuf Aydemir’den suçsuz olduğunu tekrarladı. Aydemir, “Bana bu iftirayı atanlardan hesabını soracağım. Suçsuzum beraatimi istiyorum” dedi. Mahkeme heyeti, karar için duruşmaya ara verdi.
KARAR ÇIKTI
Amca Yusuf Aydemir cinayet suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve 'cebir ve hileyle kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçundan 4 yıl hapis cezasına çarptırılırken, diğer 6 sanık beraat etti.
NE OLMUŞTU?
Ağrı'da 15 Haziran 2018'de Ramazan Bayramı dolayısıyla ailesiyle dedesine ziyarete gittiği Bezirhane köyünde kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in bulunması için çalışma başlatılmıştı.Çalışmalar kapsamında ekiplerce bölgedeki dere yatakları, sazlık alanlar, otla kaplı araziler, köydeki metruk yapılar, tandır evleri, ahır ve çocuğun gidebileceği bütün alanlar, kadavra köpekleri de kullanılarak aranmıştı.
Leyla Aydemir'in cesedi, kaybolduktan 18 gün sonra köye 2 kilometre mesafede, kent merkezine giden yolun yakınında akarsu kenarındaki ağaçların arasında bulunmuş, vücudunda darp ya da yara izine rastlanmayan Aydemir'in cenazesi Bezirhane köyünde defnedilmişti.