Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim döneminde Körfez ülkelerinden gelen para itirafına, “ Bizim bu tür paralara ihtiyacımız yok. Biz onurlu bir devletiz” dedi.

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Liderler Fox’ta programına konuk oldu. Kemal Kılıçdaroğlu’na, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim döneminde Körfez’den geldiğini ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nı kısa bir süre rahatlattığını söylediği sıcak para soruldu. https://tele1.com.tr/erdogandan-bir-itiraf-daha-araplar-son-hamle-icin-para-depolamis-851187/ Kılıçdaroğlu, Kurtuluş Savaşı’nı hatırlatarak, “ Bizim bu tür paralara ihtiyacımız yok. Biz onurlu bir devletiz” dedi. Kemal Kılıçdaroğlu konu hakkında şu ifadeleri kullandı: “Kaynak yok diye itiraf ediyorlarsa paraları tükettik anlamına geliyor bu. Körfez ülkelerinden para gelecekmiş. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yöneten birisi gidip para dilenemez. Nokta! Milli Kurtuluş Savaşı’nı vermiş bir ülkenin başkanı başka bir ülkeye gidip para dilenmez. Hakaret ettiği adamın ayağına gidip kapısında beklemez. Sana üç beş kuruş verdim al sadaka diye veriyorsa bu ülkeye bu kabul edilemez. Biz bunu kabul etmeyiz. Bu ülkeyi kuranlar yumurta satarak şeker fabrikaları kurdular. Bu ülkeyi kuranlar el avuç açmadan demir ağlarla ördüler Türkiye’yi. Bu ülkeyi kuranlar hiçbir yere gidip dilenmeden Kırıkkale’de entegre savunma sanayini kurdular. Biz bilmiyor muyuz? Ama bunlar paraları aldılar, yediler, yandaşlarına yedirdiler, yurt dışına kaçırdılar. Şimdi kapı kapı dolaşıyorlar kim yardım yapacak, kim bana para verecek diye. Bizim bu tür paralara ihtiyacımız yok. Biz onurlu bir devletiz. O cumhuriyeti kuranlar bütün bunları yaptıktan sonra Osmanlı’nın borcunu son kuruşuna kadar ödemişlerdir. Kimseye el avuç açmamışlardır.”

“ŞÖHRET OLMAK İSTİYOR” SÖZLERİNE YANIT

Programda Kemal Kılıçdaroğlu’na kendisinin Recep Tayyip Erdoğan’a TRT’de karşılıklı tartışma programı yapma çağrısına Erdoğan’ın “Şöhret olmak istiyor” şeklindeki sözleri soruldu. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın karşısına çıkmaktan korktuğu için tartışma programı çağrısına olumsuz yanıt verdiğini söyledi. Kılıçdaroğlu şunları söyledi: "Siyasetçilerin şöhret olmak gibi bir merakları yoktur. Siyasetçiler halkın önüne temiz yüzleriyle çıkmak zorundadırlar. Siyasetçiler halkın önüne neyi nasıl, hangi sorunu nasıl çözecekleriyle ilgili görüş bildirmek için halkın önüne çıkarlar. Siyasetçilerin gelecek perspektifi olur. Beş yıl sonra, 10 yıl sonra, 20 yıl sonra Türkiye’yi hangi evreye ulaştıracaklardır? Türkiye için neler yapacaklardır? Sanayide ne yapacaktır; bilimde, kültürde, sanatta neler yapacaklardır, varolan sorunları nasıl çözeceklerdir. Bunları oturur anlatırlar halka ve bunun üzerinden oturup tartışma zemini yaratırlar. Şimdi yalan dolan üzerine bir siyaset gidiyor. O yüzden korkarak karşıma çıkmıyor. Hani sen dünya lideriydin kardeşim? Benden niye korkuyorsun? Dünya liderisin!"

ENGELLENEN SMS’LERİ SAYDI

Programda Kemal Kılıçdaroğlu’na BTK tarafından SMS göndermesi engellenmeseydi hangi konularda yurttaşlara SMS atacağını soruldu. Kemal Kılıçdaroğlu, pek çok konuda halka SMS göndermeyi planladıklarını belirterek madde madde hangi konularda SMS atmayı düşündüklerini saydı. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “Bir tane değil ki. Sıraya koymuştuk, pek çok SMS atacaktık. Şimdi bakınız, EYT’lileri attık, kredi kartını attık, staj mağdurları için atacaktık staj mağdurlarının sorunlarını çözeceğiz diye. Sosyal hizmet uzmanlarını atacaktık 27 bin aile hekimi var, en az 27 bin sosyal hizmet uzmanı atayacaktık ve bunlar yoksul ailelere gidip bakacaklardı, raporlayacaklardı, onun altyapısını hazırlıyorduk. Öyle bir çalışmamız vardı. Kırsalda her köye ziraat mühendisi veya ziraat teknisyeni hayvancılık yapıyorsa veteriner hekim atanacaktı. Dolaysıyla kırsalda imam olacaktı, kırsalda mühendis olacaktı, kırsalda veteriner olacaktı, kırsalda öğretmen olacaktı. Yine bütün köy okullarını açacağız, köy okullarını açtığımız zaman oraya atama bekleyen öğretmenler var ki 100 bin öğretmen atama sözü vermiştim ben Cumhuriyet’in 100. Yılı’nda. Taşımalı eğitime tümüyle son verecektik. Bir sürü buna benzer SMS vardı ama dediler ki SMS’i yasaklıyoruz. Bir anlamda el koydular.”