CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası ziyaretini anlattı.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
"8 Haziran 2018'de Sayın Erdoğan Kayseri komando tugayında müjde ile başlıyor konuşmasına hayırlı olsun ile bitiriyor. Ne müjde var ve hayırlı olsun var. İnşallah kulağına gider Kılıçdaroğlu'ndan önce ben yapayım der. Yaptıracağım ona yaptıracağım! Takipçisi olacağız."
https://tele1.com.tr/siyasi-cinayet-uyarisi-yapan-kilicdaroglunun-koruma-sayisi-artirildi-490080/
"YEREL MEDYANIN SORUNLARI ARAŞTIRILSIN"
"Kamuda çalışan 530 bin civarında sözleşmeli personel var. Bunlar KPSS sınavı ile giriyorlar. Normal bir memurun sahip olduğu eğitime sahipler ama kadroluların sahip olduğu hakların hiçbirine sahip değiller. Bunların sorunları var daha ayrıntılı bir grup toplantısında bütün ayrıntılarıyla tartışabiliriz. Grup başkanvekillerimiz not alsınlar bu sorunu TBMM'de açalım. Söyledim sosyal kimlikleri üzerinden bir politikayı kararlılıkla sürdürüyoruz. Bütün sosyal kimliklerin sorunlarını masaya yatırıyor sağlıklı çözümler üretiyoruz. Yerel medya çalışanların da sorunları vardı. Marmaris'te bir yerel medya çalıştayı yaptık. Her alanda yaygın medyanın karşılaştığı sorunlardan daha fazla sorunla karşılaşıyorlar. Üstlerindeki baskı daha fazla. Bunu da not alın. Yerel medyanın sorunları ve çözümleri için araştırma kurulu kurulmasını isteyelim."
MERKEZ BANKASI ZİYARETİ
"Türkiye'nin iyi yönetilmediğini herkes biliyor. Ama bu devlet bizim devletimiz. Devletin kurumlarına sahip çıkmak en çok bize yakışır. Fiyat istikrarından sorumlu kim yasaya göre Merkez Bankası. E fiyatlar durmuyor. Sorumlu kim Merkez Bankası. Niye böyle? Sıcak siyaset Merkez Bankasına müdahale ediyor. Banka fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikasını ve araçlarını doğrudan kendisi belirler diyor' Doğrudan kendisi belirleyemiyor, saray müdahale ediyor ve Merkez Bankası'nın sağlıklı karar almasını engelleyemiyor. Gittik Merkez Bankası'na bankanıza sahip çıkın dedik. 128 milyar doları unutmadık, kimlere hangi kurdan satıldığını bilmiyoruz. Diyorlar ki MB'nın kasasında 123 milyar dolar para var ama hangi para? Başkalarının parası! O para başkasına ait bir para. 123 milyar doların 1 senti bile MB'nın kendi parası değil .O zaman şu soruyu AK Partiye ve MHP'ye geçmişte oy veren kardeşlerimin kendisine sorması lazım; 128 milyar dolar kime gitti? Kim aldı bu parayı? Bunun satışını Merkez Bankası değil başkası yaptı. Dolar bu kadar artıyor dimi Türk Lirası karşısında. Normalde ne olması lazım? Merkez Bankası'nın müdahale etmesi dolar satması lazım. Ama satamıyor kendi parası değil ki satsın. Merkez Bankası çalışanları unutmasınlar devri iktidarımızda Millet İttifakı olarak geldiğimizde göreceksiniz Merkez Bankasının nasıl saat gibi çalıştığını, ekonominin nasıl düzlediğini göreceksiniz.
''Bir video paylaştım. Devlet memurlarınıza görevinizi yapın dedim. Siz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin memurlarısınız. Pazartesi kim yasa dışı talimat verirse orada durun ve yapmayın. Doğru söylüyorum, haklı söylüyorum değil mi? Onlar malı götürürken bunları söyledim Saray ve şurekası baştan aşağı bunları söyledi: Vesayetmiş, darbeci zihniyetmiş. Allah akıl fikir versin. Hırsızlığa bulaşmayın dedim. Savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarmış bulunmazsanız namertsiniz'' ifadelerini kullandı.
'KANUNDA YERİ VARDIR'
Kılıçdaroğlu, ''Saray'ın baş memuru var. Fuat Bey. Vesayet ve paralel yapı oluşturmaya çalışıyormuşum. Çalışanlarımızın diyor. Kimsin sen? Devlet memuru ne zamandan beri çalışanlarınız oluyor. Bu lafı kullandığın andan itibaren toplumu bölüyorsun. Devletin memuru milletin işini yapar. Kullandığım her cümlenin kanunda yeri vardır. Gideceksin Erdoğan ailesinin vakfından torpil yapacaksın, devlete yerleşeceksin. Biz bunu yapınca kıyamet kopacak. Bürokratlar emir aldık diyebilir. Yasa dışı emri yapmayacaksın. Kanun bunu söylüyor'' dedi.
TÜGVA HAKKINDAKİ İDDİALAR
''Vakıflar kamu için çalışırlar. Elde ettikleri gelirleri, yaptıkları harcamaları açıklarlar'' diyen Kılıçdaroğlu, ''Erdoğan ailesinin vakıflarının belediyelerden, devletten, vatandaşlardan, tahsis edilen binaların kiralarından ne kadar para topladıklarını bilmiyoruz. Mahkemelerin bağımsızlığı üzerine inşa edilen 138. madde hiçbir makam, organ, mevki yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere talimat veremez diyor. Vakıf var TÜGVA. Belediye diyor ki tahsis edilen yer amaca uygun kullanılmıyor. Mahkeme iade edeceksin diyor. İtiraz ediyor. İdare Mahkemesi de iade edeceksin diyor. Gidiyorsun teslim almaya polisler diziliyor. Devletin polisine talimat veriliyor yargı kararının uygulanmaması için. Polisler emir kulu. Sorun kimde talimatı verende. Sen hangi gücüne yetkine dayanarak yargı kararını uygulamıyorsun. Böyle bir yetkiyi sana kim verdi? Millet zenginleş, malı götür, yolsuzluk yapanları koru diye sana o yetkiyi vermedi'' dedi.
BİLAL ERDOĞAN'A TEPKİ
Kılıçdaroğlu, ''Bir cumhurbaşkanının oğlu babasının mevkisini ve makamını bilerek davranmak zorundadır. Davranışları görev aldığı yerler itibariyle örnek olmak zorundadır. Gidip de oğlu Milli Eğitim Bakanlığı'nın bürokratlarını tamamını toplayıp onlara milli eğitim politikasını anlatıyorsa bir sorunumuz var demektir. Kimsin sen ya! Kimsin sen de bu yetkiyi kimden alıyorsun? Cumhurbaşkanının oğlu olmak bu kanunsuzlukları yapma hakkını veriyor mu? Cumhurbaşkanının oğlu her şeyden önce mahkeme kararını uygular. Bir cumhurbaşkanının oğlu torpille devlete adam yerleştiremez. Cumhurbaşkanının oğluna ulaşamayanlar ne yapsın? Sürünsün! Cumhurbaşkanının oğlu devlete torpille adam yerleştiriyorsa o yerleştirilen kişi devletin değil sarayın memuru olur. Gençlere sözümdür iktidarımızda sözlü sınav kalkacak'' ifadelerini kullandı.