Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Tranzon'daki mitinginin ardından iftar buluşmasında konuştu. Liyakatin ve bilginin önemine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Kul hakkı yiyenlere oy vermeyin. Evlatlarınızı Türkiye'yi düşünün" dedi.

Millet İttifakı'nın adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Trabzon'a İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte gitti. Yağışlı havanın altında konuşan Kılıçdaroğlu'nu binlerce kişi dinledi. AKP'nin kalesi olarak bilinen kentteki katılım büyük dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, öğle saatlerindeki mitingin ardından iftar programına katıldı. İftarda konuşan Kılıçdaroğlu, özetle şunları dile getirdi:

"CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI SAYIN İMAMOĞLU İLE BİRLİKTE GELDİK"

"Ramazan ayı, hepimizin oturup düşünmesi gereken bir ay. Her birimizin manevi dünyamızda vicdan sorgulanmasının yapması gereken bir ay. Aynı zamanda fakire fukaraya bakıp da 'acaba onların da doyuyor mu' diyerek kendimizi sorguladığımız bir ay. Ramazan ayında Trabzon'da bulunmaktan son derece mutluyum. Cumhurbaşkanı Yardımcısı sayın İmamoğlu ile birlikte geldik. İstanbul'u yönetiyor, üzerinde yük var. Ama bütün yükleri kaldıracak birikim ve kapasitede. Yüce yaradan kitabında derki 'Aklınızı kullanmıyor musunuz?'. Aklın kullanıldığı yerde adalet olur bereket olur. Aklımızı iyilikten yana kullandığımızda her şeyi aşarız. Adaleti sağladığınızda huzur içinde yaşarsınız. O yüzden peygamberimiz 'haksızlığın karşısında susan dilsiz şeytandır' demiştir. O nedenle bizim yeni bir sürece yeni bir başlangıca ihtiyacımız var. Gencecik evlatlarımız yurtdışında değil burada aramalı. Fındık konusunda bir yabancı şirket gelip kar ediyorsa oturup düşünmemiz lazım. Biz üretiyoruz başkaları kazanıyor neden? Biz yüce yaradanın verdiği aklımızı kullanmalıyız. Yoksulluk istismar edilecek bir alan değildir. Yoksulluğun sömürülmediği bir sosyal devlet inşa etmeliyiz. Zor günde beraber olmalıyız. Depremi yaşadık zor günler yaşadık. Depremde her bir belediye başkanımız oradaydı. Hiç kimseyi ayırmadık.

"TÜRKEŞ'İ SAYGIYLA ANALIM"

Bugün rahmetli Alparslan Türkeş'in ölüm yıldönümü, bu vesile ile onu da saygıyla analım. 21'inci yüzyılda kalkınan devletinin tanımı, 'küçük ayrıntılarda iş bölümüne giden devlet'. Taş yerinde ağırdır. Liyakat sahibini getirdiğimiz yönetici rahat eder. Siyasi otoritenin temelinde adalet olmalı. Devletin dini adalettir. Bilgiyi yakalayan üreten devlet söz sahibidir. 21'nci yüzyıl çip savaşlarının yüzyılıdır. Üniversiteler, her türlü aykırı düşüncenin tartışıldığı konudur. Aykırı düşünce kadar değerli bir şey yoktur.

"SULTANIN SOFRASINA OTURAN ALİMİN FETVASINA İTİBAR EDİLMEZ"

Aklı kullanmak, yüce yaradanın mucizelerini keşfetmektir. Bilgiye ilim insanlara değer verilmelidir. Bilgide çığır açanlarda İslam alimleridir. Bilgi kadar değerli bir şey yoktur. Alim alimliğini bilmeli ama baskı altında kalmamalı. Sultanın sofrasına oturan alimin fetvasına itibar edilmez. Allah aşkına kul hakkı yiyenlere oy vermeyin. Evlatlarınızı Türkiye'yi düşünün. Geçmişte kavgalar ettik. Bu şu anlama gelmesin bizim hiç kusurumuz yok. Ben söylüyorum bizim de kusurumuz var. Çünkü kabahatini bilmek de bir erdemdir. Dayatma olmaz. Bu çerçevede Türkiye'yi aydınlığa kavuşturmamız lazım. Yüksek yetenek inşası. Bir toplumu ileri götüren yüzde 2'lik kısımdır.