Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adıyaman'da yaptığı konuşmada, "418 milyar doları getirip bu milletin cebine koyacağım. Kimse endişe etmesin. Parayı nasıl alacaksın diyorlar, hiç endişe etmeyin. Bu kardeşiniz son kuruşuna kadar alacak. Sanıyorlar ki çaldık götürdük, Kılıçdaroğlu onu bulamaz. Bulurum efendim, bulurum. Fizan'a götürseler bulacağım. " dedi.
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin yıkıma yol açtığı Adıyaman'da Saadet Partisi tarafından düzenlenen 'İftar Buluşması'na katıldı.
Kılıçdaroğlu'na İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, DEVA Genel Başkanı Ali Babacan ile ABB Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Mansur Yavaş da eşlik etti.
Burada depremzedelere seslenen Kılıçdaroğlu, 'hak, hukuk ve adalet' vurgusu yaparken, evlerini ve dükkanlarını kaybeden yurttaşlara 'ücretsiz anahtar teslim' vaadini yineledi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Millet İttifakı olarak tek bir şeye kilitlendik. Bu milletin sorunlarını birlikte çözeceğiz. Kamplaşma olmadan, birbirimizi kucaklayarak, birbirimize saygı ve sevgi göstererek, kul hakkı yemeden hizmet edeceğiz. Bunu söylerken şunu bilmenizi isterim, 'belediye seçimlerinde CHP'li belediyelere oy verirseniz, şu olur, bu olur' diye bir sürü iftira attılar. Hiçbirisi kul hakkı yemedi, bütçeleri düşmesine rağmen daha büyük yatırım yaptılar, fakirin fukaranın yanında oldular. Hiçbir ayrım yapmadılar. Onlardan biri de yanımızda. Sayın Mansur Yavaş. Beraberiz ve birlikteyiz. Bu ülkenin sorunlarını çözmeye kararlıyız. Ayrımcılık yok bizim kitabımızda. İnsan Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır ve siyaseten biz bütün insanlara hizmet etmeyi bir onur ve gurur meselesi kabul ederiz. Yeter ki bu güzel vatanımızda hiçbir çocuk yatağına aç girmesin, her evde huzur ve bereket olsun. Arzumuz budur.
Elbette insanımız acı içinde. Bunun farkındayız. Vatandaşın parası kuru soğana yetmiyor dediğim zaman, soğanla alay ettiler. Geçmişte bizde de olurdu. Yardım alanlara makarnacı diye, bir anlamda eleştirilir dalga geçilirdi. Açık ve net söylüyorum. Allah nasip eder, sizlerin oyuyla iktidara geldiğimizde hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği güzel bir Türkiye'yi inşa edeceğiz. Yeri geldiğinde eleştiri yapıyoruz, yeri geldiğinde kendi hatalarımızı da söylüyoruz. Evet, kusurumuz, yanlışımız varsa gel oturalım konuşalım, helalleşelim diyoruz. Çünkü biz insan olarak birbirimize muhtacız, beraberiz, kucaklaşmalıyız, Türkiye'nin sorunlarını çözmeliyiz."
"KUL HAKKI YİYENLERE OY VERMEK ONLARA ORTAK OLMAKTIR"
"Hakkın, hukukun ve adaletin olmasını istiyorsanız ayın 14'ünde sandığa gideceksiniz, haktan yana, hukuktan ve adaletten yana oy kullanacaksınız. Bu işin çözümü budur. O nedenle söylüyorum kul hakkı yiyenlere oy vermeyin. Kul hakkı yiyenlere oy vermek onlara ortak olmak demektir. Çünkü biz Millet İttifakı olarak şu sözü verdik: Her kuruşun hesabını bu millete vermek bizim boynumuzun borcudur. Sizden alınan her kuruşun hesabını vermek bizim boynumuzun borcudur. Parayı yerinde harcayacağız, millet için harcayacağız ve hesabını vereceğiz. Kendimiz için harcamayacağız. Siyaset zenginleşme aracı değil, halka hizmet etme aracıdır. Bu kadar açık, bu kadar net söylüyoruz."
"EVİNİZİ, DÜKKANINIZI, AHIRINIZI 5 KURUŞ ALMADAN YAPACAĞIZ"
"Geldiler, size 'ev yapacağız, iki yılı ödemesiz olacak, 20 yıllık taksitle yaptığımız harcamaların parasını geri alacağız' dediler. Biz Millet İttifakı olarak şunu söylüyoruz: Siz evinizi, dükkanınızı alırken, 23 ayrı belgede 42 imza vardı. İnşaat mühendisinden mimarına, fizik mühendisinden tutun jeoloğa kadar herkesin imzası vardı. Siz sadece tapuya gidip tek imza attınız. Dediniz ki 'ben bu evi bu dükkanı satın alabilirim'. Siz devletin güvencesi altında, onun çıkardığı yönetmelik çerçevesinde, size 'bu bina, bu dükkan depreme dayanıklıdır' dediler, söz verdiniz. Siz de güvenip aldınız. Ama deprem oldu, verilen sözlerin doğru olmadığı, o belgeye imza atanların da doğru imza atmadığı ortaya çıktı. Sizler hayatınızı kaybettiniz, yakınlarınız hayatını kaybetti. Şimdi size diyorlar ki helalleşelim. Biz öyle değil, biz sizden helallik isteyeceğiz ama nasıl? Biz evinizi, dükkanınızı, ahırınızı yapacağız. Sizden 5 kuruş dahi almayacağız. Ondan sonra geleceğiz, anahtarlarınızı teslim ederken diyeceğiz ki, 'yakınlarınızı kaybettiniz, ölenleri getirmek mümkün değil ama size evinizi, dükkanınızı ne varsa yaptık, anahtarını teslim ediyoruz, gelin şimdi helalleşelim'. Bizim helalleşmemiz böyle olacak. Bölgenin bütün sıkıntılarını biliyoruz. Hepsini çözeceğiz."
"HERKESİN GÜLER YÜZLE YAŞADIĞI TÜRKİYE'Yİ ÖZLÜYORUZ VE İNŞA EDECEĞİZ"
"Efendim para nerede diye soruyorlar. 'Bir yıl içinde yapacağım, iki yılı ödemesiz' diyor. Ben de diyorum ki, evet yapacağız. Ödemesiz falan değil, zaten yaptık, parayı da almayacağım kardeşim, ne diyorsun sen diyeceğiz. Çünkü benim söylediğim anayasaya uygun. Benim söylediğim insan haklarına uygun. Benim söylediğim hakka, hukuka ve adalete uygun. Ramazan ayı, güzel bir ay, manevi duygularımızın zenginleştiği bir ay. Dertlerimizi paylaştığımız, kucaklaştığımız bir ay. Dolayısıyla bu ayın hepimiz için Türkiye için bütün İslam dünyası için hayırlı olmasını dileriz. Acıların olmadığı, herkesin güler yüzle yaşadığı, sokaklarda caddelerinde helalleştiği güzel bir Türkiye'yi özlüyoruz ve inşa edeceğiz. Bunu yapacak olan ittifakın adı Millet İttifakı. Bunu unutmayın"
"418 MİLYAR DOLARI FİZAN'A GÖTÜRSELER BULACAĞIM"
"Mayıs'ın 14'ünde bugün işim var, sandığa gidemiyorum demeyeceksiniz. Komşunuzu ikna edeceksiniz. Beraber gideceksiniz. Türkiye hepimizin Türkiye'si. Türkiye bu kadar yoksulluğu çekmeye tahammül edemiyor. Her evde bereket, her evde gelir olacak. Her evde huzur olacak ki Türkiye'de de huzur olacak. Sokakta da huzur olacak. Bunları yaparken söylüyorlar, 'parayı nereden bulacaksın' diye. Söyledim yine söylüyorum: Hazine'den çalınan 418 milyar doları getirip bu milletin cebine koyacağım. Kimse endişe etmesin. Parayı nasıl alacaksın diyorlar, hiç endişe etmeyin. Bu kardeşiniz son kuruşuna kadar alacak. Sanıyorlar ki çaldık götürdük, Kılıçdaroğlu onu bulamaz. Bulurum efendim, bulurum. Fizan'a götürseler bulacağım. O paraların bir kısmını değil tamamını getireceğiz. Bu millet zenginleşecek. Çalanın yanına bırakmayacağız. Hepimiz, Millet İttifakı'nın ortak özelliği o. Yani kul hakkı yiyenden, bir dakika kardeşim diyeceğiz, sen bu parayı götürdün, şimdi ben alıyorum deyip millete vereceğiz."
https://tele1.com.tr/kilicdaroglu-tiktoktan-genclere-seslendi-823592/