Prof. Dr. Mustafa Çetiner, “Kanser taraması hangi sıklıkla yapılmalı?” sorusuna yanıt verdi. Çetiner, “Hiçbir kanser taraması sizin kanser olmayacağınızı garanti etmez. Ama riski azaltır çok ciddi anlamda” dedi.

İç Hastalıkları ve Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner, TELE1‘de ekranlara gelen Sağlık Gündemi programına konuk oldu. Konca Kumkum’un “Benim ailemde de, geçmişimde de var. Bizde bu konuda en disiplinli abimdir. Hemen her sene tarama yaptırır. Kanser taramaları üzerine biraz konuşmak istiyorum sizinle. Doğru yaptırıyor muyuz, nasıl yaptırmalıyız?” sorusuna yanıt veren Çetiner, şunları söyledi: "Bence de çok önemli bir konu. Şunu söyleyerek başlayayım, hiçbir kanser taraması sizin kanser olmayacağınızı garanti etmez. Ama riski azaltır çok ciddi anlamda. Günümüzde aslında bu biraz da suistimale açık bir konu ve dolayısıyla çok fazla test yapılıyor. Yani bunların içerisinde altını çizmek istediklerimden bir tanesi; örneğin bu tümör işaretleri. Tümör işaretlerine rutin bakarak 'bende kanser var mı yok mu'yu anlamak mümkün değil. Keşke mümkün olsa ama değil. Dolayısıyla bunlar hiçbir rutin tarama testlerinde yoklar. Yani neden yoklar, onu da söyleyeyim. Bazen bunlar tamamen normal çıkıyor ama kişide kanser oluyor ve siz bunun rahatlığına kapılıyorsunuz ve diyorsunuz ki 'ben kanser değilim' ama kanser bir yandan çalışıyor. Ya da yüksek çıkıyor ama kişide kanser olmuyor. Arıyorsunuz arıyorsunuz, tarıyorsunuz hiçbir şey çıkmıyor. Tetkitler zaman kaybı, para kaybı, stres... Yine bir şey çıkmıyor. Böyle bir durum da söz konusu olduğu için aslında biz burada, taramalarda bu rutinleri kullanmıyoruz. Peki, neyi kullanıyoruz? Kullandığımız şeylerin başında radyolojik görüntülemeler var ya da endoskopik görüntülemeler var. Mesela; kolon kanseri riski için belirlenen yaş 45'tir. 45 yaş üstü herkes bir kere kolonoskopi yaptırmalı ve hekimi aksini söylemedikçe de her 10 yılda bir bunu tekrarlamalı. Kolon kanseri taraması böyle. Eğer sizin aile hikayeniz varsa bunu daha erken zamanlara çekebilirsiniz. İkincisi akciğer kanseridir mesela. Özellikle sigara içenlerde şunu yapmak gerekir. Her yıl düşük doz akciğer tomografisi ile akciğer kontrolü yapmak gerekir. Burada aldığınız radyasyon miktarı normal grafi ile aldığınız, akciğer grafisi ile aldığınıza yakındır ve çok endişe edilecek bir durum değildir. Kadınlarda mamografi önemli. Yıllık olarak. 55 yaşından sonra 2 yılda bir yaptırılabilir ama isteyen her yıl yaptırmaya devam etmelidir. Bu önemli. Özellikle aile hikayesi filan olanlarda. Serviks kanseri ya da rahim ağzı kanseri diye bilinen kanser 25-65 yaş arası bütün kadınlar 5 yılda bir Pap Smear ve PCR'la HPV'yi kontrol ettirmelidirler. Aktif cinsel hayatı olan, çok eşki yaşayanlarda bu süreleri daha yakınlaştırmak mümkün ama 65 yaşına kadar bunu takip ettirmek önemli bir şey. Erkeklerde prostat kanseri. Bu da 55 yaşından sonra rutin olarak PSA'yla ve ürolojik kontrollerle takip edilmelidir. Onun dışındaki kanserler, aslında mesela benim uzmanlık alanım olan lösemi, miyelom, lenfomalar... Bu tür kanserlerde önceden tespit için yapılması gereken büyük rutinler yok. Ama genel anlamda check-up önemli bir şey tabii."