İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi İYİ Parti Grup Başkanvekili İbrahim Özkan, "Geçen seneki 2,3 milyarlık borçlanma yetkisinin zamanında verilmemesi toplamda 192 milyon lira faiz yüküyle karşı karşıya bıraktı belediyemizi. Cumhur İttifakı'nın, özellikle AK Parti Grubu'nun hedefi Ekrem İmamoğlu’nun başarısız olması. Siyaseten karar veriyorlar, İstanbullular, halk onların umurlarında değil" dedi.
ANKA Haber Ajansı'na konuşan İYİ Parti'li İbrahim Özkan, İBB Meclis'i çalışmaları ve İstanbul'un sorunları ile ilgili görüşlerini anlattı.
İBB Meclisi'nde, İstanbul halkının menfaatine olan bütün konularda grup olarak olumlu tavır alabilmek, Millet İttifakı ruhuyla Belediye Başkanı'nın yanında olmaya çalıştıklarını ifade eder Özkan, ancak çoğunlukta olan Cumhur İttifakı diye adlandırılan AKP ve MHP'nin istedikleri kararları çıkarttığına işaret etti.
“KENT YOKSULLUĞU BÜYÜK PROBLEM"
İYİ Parti'li Özkan, İstanbulluların önündeki en büyük problemin deprem olduğunu söyledi. Bu konunun üzerinde hassasiyetle durulması ve gerekli adımların atılması gerektiğinin bilincinde olduklarını anlatan Özkan, işsizlik ve ulaşım sıkıntısının da kentin en önemli sorunlarından olduğunu ifade etti. Özkan, "Kent yoksulluğu büyük problem" diye konuştu.
"İKTİDARIN EĞİTİLMİŞ İNSANLA SORUNU VAR"
Eğitimin ise genel olarak tüm ülkenin büyük bir problemi olduğunu vurgulayan Özkan, "Son 18 yıldır eğitim sürekli geriye giden bir halde. Çünkü eğitimle sorunu olan bir iktidarla karşı karşıyayız. Eğitilmiş insanla sorunları var bu iktidarın. Çünkü eğitilmiş insandan korkuyorlar. Sorgulayan, analiz eden insanlardan korkuyorlar. Bu konu ile alakalı bir bakan 'Eğitim seviyesi arttıkça oylarımız düşüyor' dedi. Hem de bir YÖK Başkan Yardımcı maalesef ki 'Mümkünse hiç okumamış insanın ferasetine güveniyoruz' dedi. O yüzden ülkede eğitim geriye gidiyor. Eğitim konusunun yeniden ele alınması gerekiyor. Bu iktidarın değişimden sonraki en büyük mücadele eğitimle olacaktır" dedi.
“AK PARTİ DÖNEMİNDEN KALAN BORÇLAR, BÜTÇENİN 4'TE 1'İNİ KAPSIYOR"
Bütçe sorunun, hala AKP döneminden döneminden kalan borçlardan kaynaklandığını söyleyen Özkan durumu şu sözlerle anlattı:
"2021 bütçesinin en dikkat çekici ayrıntısı AK Parti döneminden devam eden borçlar. Bunlar bütçenin dörtte birini kapsıyor. Bir diğer konu, bütçenin 3’te birinin yatırıma aktarılıyor olması. Yani İstanbul’un menfaatine aktarılıyor olması. Borç yükü çok ağır. Önemli konulardan bir tanesi borçlanma kalemi. Bütçede üç buçuk, dört milyar bir bütçe açığı öngörülüyor. Gerçekleşme oranı ne olur bilemiyoruz. Pandeminin etkisi çok fazla. Bütçede bu borçlanma rakamları olmasına rağmen Cumhur İttifakı, özellikle AK Parti bu konu da çok sıkıştırıyor belediyenin çalışmalarını. Toptan bir borçlanma yetkisi yerine küçük küçük borçlanma yetkisi veriyor. Bu da belediyenin sırtında ciddi bir yük oluşturuyor. Neden oluşturuyor? Geçen seneki 2,3 milyarlık borçlanma yetkisinin zamanında verilmemesi, toplamda 192 milyon faiz yüküyle karşı karşıya bıraktı belediyemizi. AK Parti Grubu'nun hedefi Ekrem İmamoğlu’nun başarısız olması. Bakın bu hizmetler yarım kalıyor diye siyaset yapıyorlar. İstanbullular umurlarında değil. Ondan sonra kürsüye çıkıp bunları yalan yanlış anlatmaya çalışıyorlar. Gerçekleri, anlatmadıklarını söylediğim için sürekli sorun yaşıyoruz."
“AK PARTİLİ ÜYELER İCAZET ALMADAN KONUŞAMIYOR”
Mecliste AKP'li üyelerin özgür iradeleriyle hareket edemediklerini, bunun da çalışmaları kilitlediğini ifade eden İYİ Parti'li Özkan şunları söyledi:
"Tartışma sürekli var. Meclisin çalışma sistemi aslında çok düzenli bir sistemken meclis ilk defa dört partili bir hale geldi. Geçmiş dönem iki partili bir haldeydi. Her ne kadar dört partili bir haldeyse de yine iki ittifak var bu dönem. Cumhur ve Millet ittifakı. Tartışmalar özellikle AK Parti grubunun konulara kendi özgür iradeleriyle hareket edememesinden kaynaklanıyor. Konuşacakları konuyu bile icazet alarak konuşuyorlar. Bizim öyle bir problemimiz yok. Benim konuşma metnimi ne il başkanımız ne de genel başkanımız ister. Ben kendi özgür irademle, parti politikalarımla çıkıyor konuşuyorum. Meclisin en büyük problemlerinden bir tanesi sistemin yürümemesi üzerine kurulu. En büyük problemi sayın AK Parti grup başkan vekili ile yaşıyorum. AK Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu benim olduğum toplantılara katılmama kararı aldı. Çocukça bir tavırla karşı karşıyayız. Benim olduğum ortamda bulunmak istemediğini kendisi beyan etti. Ben de Başkana söyledim, 'Ben süreçleri tıkamak istemem, söyleyeceklerimi söylerim. Siz kendisi ile toplantınızı yapın daha sonra bize anlatırsınız, biz belediyenin işleri yürüsün derdindeyiz' dedim. Göksu’nun çocukça kaprisine ben kaprisle cevap vermem. Hiçbir şeye kendileri karar veremiyorlar."
“SİYASETEN KARAR VERİYORLAR HALK UMURLARNIDA DEĞİL"
"Siyaseten karar veriyorlar halk umurlarında değil" diyen İbrahim Özkan, şunları söyledi:
"Geçmiş dönem Büyükşehir Belediyesi AK Parti'deydi. İlçe belediyelerinin de 25 tanesi AK Parti’deydi. İlçe belediyeleri yıllarca yattı, Büyükşehirin yaptığı yatırımlarla götürdüler işleri. Bugün artık öyle bir duruma geldiler ki artık hizmet edecek durumları kalmadı. En son bu kasım meclisinde döküm sahalarıyla ilgili bir teklif getirdiler. Duyunca şaşırdım. Daha önce olmayan bir şey getirdiler. Bu 25 yıldır aklınıza hiç gelmedi mi? Çünkü gelirleri kesildi. Döküm alanlarıyla ilgili dediler ki yüzde 3’lük Büyükşehir payını yüzde 5’e çıkaralım aynı zamanda hangi alanda bu döküm sahası varsa oradaki ilçe belediyelerine yüzde 5 aktarılsın. Yani yüzde 10’luk bir belediye payı getirilsin dediler. Şimdi bu döküm sahalarının hepsi AK Partili belediyelerde, bir tanesi MHP’de. Komisyonda bekleyen dosyalar var. En son CHP Meclis Üyesi Avukat Ülkü Hanım Anadolu Yakası'nda 10 günlük döküm alanı kaldığını söyledi. Maksat belediyeyi sıkıştırmak. Siyaseten karar veriyorlar halk umurlarında değil."
"KANAL İSTANBUL'U YAPMAYA İKTİDARIN ÖMRÜ YETMEYECEK"
Kanal İstanbul'un Katarlı ailelere verilmiş bir söz olduğunu söyleyen İbrahim Özkan, proje hakkında ise şunları söyledi:
"Kanal İstanbul'u yapmaya bu iktidarın ömrü yetmeyecek. Rafa kalkar yakında. Çünkü ülke ciddi bir ekonomik dar boğazda. Artık satacak hiçbir şeyi kalmadı. 130 milyar doları, dövizi düşürmek için harcadılar. Bugün ellerinde tek bir erguvan kaldı, faiz artırımı. Öyle bir hale geldi ki ülke, 'faiz enflasyon neticesidir' diye bir teori ortaya attı Cumhurbaşkanı. Emin olun bu teoriyi iktisat 101 dersi (iktisada giriş) almış bir öğrenci üniversitede söylese, hoca onu camdan atardı. Madem o teori gerçekti neden faizi artırdınız?"
“BU SİSTEM DÜZELMEDEN, İSİMLER DEĞİŞSE DE EKONOMİ DÜZELMEZ”
İYİ Parti Grup Başkanvekili Özkan, ekonomi yönetimindeki kişilerin değişmesinin de bir şey değiştirmeyeceğini ifade etti. AKP'nin Mehmet Şimşek, Ali Babacan gibi iyi ekonomistleri elinden kaçırdığını ifade eden Özkan, sistem düzelmeden, ekonomi yöneticilerinin değişmesinin bir şey ifade etmeyeceğini söyledi. Özkan, "Düşünün Tunceli Çemişgezek, Sivas Gemerek ilçe başkanlığını bile atayan bir AK Parti Genel Başkanı'ndan bahsediyoruz. O yüzden sistem hatalı. Bu sistem değişmeden ülkede ekonominin düzelme ihtimali yok. Ülkedeki en büyük problem güven sorunu. Güven olmayan yerde yatırım olmaz" de
“ÜLKE ACİLEN BİR KAPANIŞA GİRMELİ”
İYİ Parti'li İbrahim Özkan, koronavirüs ile mücadelede de iktidarın bugüne kadar gerek ölüm, gerekse vaka sayısını kamuoyu ve belediyelerle paylaşmaması eleştirdi. İstanbul'da kasım ayında günlük ortalama ölüm sayısını 450'leri bulduğunu ifade eden Özkan, "Covid ile mücadelede hükümetin verdiği tek doğru bilgi IBAN bilgisiydi. Bizim ve beyelediye başkanımızın da ısrarlı soruları ve çabaları sonucunda nihayet gerçek rakamlar açıklanmaya başlandı. Bu vaka sayısında birinci olduğumuzu ortaya koydu. Bundan sonra bizleri çok daha kötü günler bekliyor olacak. Bakın İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Mezarlıklar Daire Başkanlığı gassal ve imam alımı için ilana çıktı. Ülke acilan bir kapanışa gitmeli. Ancak çok ciddi önlemler ile bir sonuç almak mümkün olur."