Gemi sökümünde çalışan bir işçi, kağıt üzerinde asbest söküm uzmanı gibi gösterildi. Toz maskeyle asbest söktürülen işçi "Denetmenler geleceği zaman önceden haber verirler. İşveren de buna göre hazırlık yapar" ifadelerini kullandı.

Akciğer zarları arasında su toplanmasına, kalınlaşmaya ve doku tahribatına neden olan asbesti barındıran gemilerin sökümünde çalışan bir işçi, söküm atölyelerinde bir kişinin kağıt üzerinde asbest söküm uzmanı gibi gösterildiğini belirtti. İşçi, “Asbestçi olarak gösterdiği için de sadece bize toz maskesi vererek asbesti bize söktürüyor” dedi. Babası asbest nedeniyle akciğer kanserinden ölen işçi, bu ölüme yol açan asbeste karşı yetkililerin tutumunu, “Denetmenler geleceği zaman önceden haber verirler. İşveren de buna göre hazırlıklarını yapar” diye açıkladı. Gemi söküm işinde çalışan işçiler için büyük risk oluşturan asbestin bulunduğu bölümlerin asbest söküm uzmanları tarafından ayıklanması gerekiyor. Gemi sökümünde çalışan işçiler için ise özel koruyucu önlemler gerekiyor. İşçilerin canıyla oynayan işverenler ise bu alanda uzman olmayanları toz maskeleriyle çalıştırıyor. Kağıt üzerinde asbest döküm uzmanı gibi gösterilen bir işçi, yaşadıkları süreci anlattı.

"FİLTRELER DOLUP TAMAMEN KAPANIYOR"

Gemi sökümünde çalışan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir işçi, ANKA'dan Tamer Arda Erşin'e asbeste karşı alınmayan önlemleri anlattı. İşçi, kendilerine günde bir tane toz maskesi ve ayda bir tane filtreli maske verildiğini söyledi. “Bu toz maskelerinin birkaç saat içinde işlevi ortadan kalkıyor. Filtreli maskeler ise birkaç hafta içinde kullanılmaz hale geliyor. Çünkü filtreleri doluyor. Tamamen kapanıyor. Aslında bizim gibi direkt çalışanlar değil yemekhane çalışanları ve ofis çalışanları da asbeste maruz kalıyor” diye konuştu. İşçi, asbestli gemilerin sökümünde göstermelik özel ekiplerin çalıştırıldığını, “Dışarıdan kıyafetli ekipler gelir, asbesti söker, poşetlere doldururlardı. Sonra o poşetlerin önünde bir fotoğraf çekip, çıkar giderlerdi. Bu gemide bulunan toplam asbestin yüzde 1’ine dahi tekabül etmezdi” diye açıkladı.

“BİR İŞÇİYİ KAĞIT ÜZERİNDE UZMAN OLARAK GÖSTRİYORLAR”

İşçi, koruyucu ekipmanların yeterli olmadığını ve mevzuattaki zorunlulukları yerine getirmek için işverenin işçilerden birini kağıt üzerinde “asbest söküm uzmanı” olarak gösterdiğini dile getirerek şunları söyledi: “Asbestçi olarak gösterdiği için de sadece bize toz maskesi verilerek asbesti bize söktürüyor. Biz bir taraftan asbesti söküyoruz, bir taraftan da bir arkadaşımız hortumla asbesti ıslatıyor. Biz kendimiz söküyoruz.”

“GİYECEĞİMİZ BOYUTTA OLSUN YETERLİ”

İşçi, kendilerine koruyucu iş kıyafetleri de verilmediğini ve işte eski kıyafetlerini kullandıklarını belirterek, “Bu kıyafetlerin cinsi, türü, rengi önemli değil. Sadece giyebileceğimiz boyutta olması bizim için yeterli” dedi. İşçi, gemi sökümünde genellikle saat 12:00-13:00 arasında mola verdiklerini aktararak, “Sabahtan öğlene kadar dört saat, öğlenden akşama kadar da dört saat aralıksız çalışıyoruz. Mesailer hariç. Mesai olduğunda da kaça kadar olursa öğleden sonra devam ediyoruz” diye konuştu. İşverenlerin vermekle yükümlü olduğu iş ekipmanlarını vermediğini kaydeden işçi, şunları anlattı: “Mesela şalomalar, demiri kesmemiz için kullandığımız bir alet. Maliyeti ise ikinci eli 2 bin- 3 bin lira civarında. Şimdilerde daha da artmıştır. Şalomanın ucunda bek dediğimiz bir parça var. Ayda bir, iki ayda bir, üç ayda bir parçanın durumuna göre değişir. Erir. Bu eridiği için işçiler için maliyet çıkar. Bunun maliyeti de 150-200 lira arasıdır. Bu maliyet de işçilerden çıkar, aslında işveren kendi yükümlülüklerini dahi yerine getirmemektedir.”

“DENETMENLER GELECEĞİNİ ÖNCEDEN HABER VERİRLER”

İşçi, işyerine işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda denetim olacağı zaman önceden işverene haber verildiğini söyleyerek, şunları açıkladı: “Denetmenler geleceği zaman önceden haber verirler. İşveren de buna göre hazırlıklarını yapar. Kimyasal atıkları, çöpleri toplar. Etrafta düzenlemeler yapar. Boyama işlerini yapar. Yürüyüş yollarını düzenler. Topladığı çöpler akşamları yakılır. Yakılan çöplerin külleri, diğer asbest atıkları, betonlar, dalgalı havalarda denize dökülür. Denetmenler geldiğinde işveren buna hazır olur. İşyerimizde onlar gelmeden tüm temizlik işleri yapılmış olur. İşverenin denetmenler geleceği zaman yaptığı şeylerden birisi de bize iş kıyafeti vermektir. İş kıyafeti verir, verilen iş kıyafetleri tertemizdir. Denetmeler maalesef bunu görmezler. Bir tanesi de demez ki ‘Ya arkadaşlar sizin işiniz bu kadar kirlidir ama sizin üzeriniz çok temiz’. Öylece prosedürü uygulayıp çıkıp giderler.”

“İŞ KAZALARINDA ÖLEN TANIDIKLARIM VAR”

Gemi sökümünün tehlikelerinden bahseden işçi, kimyasal maddelere maruz kaldıklarını, birkaç kez vincin halatının kopmasıyla karşılaştığını kaydederek, iş kazalarına ilişkin konuştu. Bir işçi, babasını akciğer kanserinden kaybettiğini ifade etti. Asbestin zararlarını anlatan işçi şunları söyledi: “İş kazalarında ölen tanıdıklarım var. Bunlardan birisi İlyas Bıdık’tı. İlyas Abi’yle… Daha önce firmada eylül ayında öldü İlyas Abi. Bir kişi daha öldü onunla beraber. Halat kopması sonucu öldü. Gemi çekerken halat İlyas Abi ve yanındaki arkadaşa çarptı ve öldü. Birkaç ay önce de aynı firmada gaz patlamasında iki arkadaş hayatını kaybetmişti.” İşçi, gemi sökümü yapan babasının akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybettiğini dile getirerek, şunları belirtti: “Akciğer kanserinden ölen var. Benim babam da bunlardan birisiydi. Babamın arkadaşlarından üç dört kişi biliyorum. Akciğer kanserinden ölen. Bunlar sadece benim bildiklerim ve tanıdıklarım. Aslında asbest sadece biz ve bizim ailemiz için tehlikeli değil. Tüm Aliağa bölgesi için tehlikelidir. Tüm doğaya, insanlara, çevreye, her şeye zarar vermektedir. Rüzgarın esiş yönüne göre Aliağa’dan Menemen, Foça, Çiğli gibi yerlere de yayılmaktadır.” İş Sağlığı ve Güvenliği Federasyonu ve Asbest Söküm Uzmanları Derneği Başkanı Mehmet Şeyhmus Ensari ise asbest konusunda önlem alınmadığını belirterek şunları söyledi: “Tüm yetkililere tekrar soruyoruz. Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Yönetmeliği hükümleri ne kadar uygulanıyor? Biz maalesef uygulanmadığını düşünüyoruz. İşçilere işe uygun kişisel koruyucu donanım veriliyor mu? Her vardiya değişiminde ve yemek aralarında toz maskeleri ve tulumları temizleri ile değiştiriliyor mu? İşçiler günlük kıyafetleri ile mi çalışıyorlar? Yoksa sadece önceden haber verilen denetimlerde, TV programları, misafir ağırlama günlerinde mi işçilere kıyafetler veriliyor. Hijyen kabinleri sadece görüntü olarak mı konuyor, yoksa işçiler bu kabinlerde gerçekten soyunup temizleniyorlar mı? İşçilerin sağlık kontrolleri işyeri hekimi tarafından sürekli takip ediliyor mu? Yoksa sadece kağıt üzerinde mi yapılıyor? Periyodik olarak bu işçilerin akciğer radyografileri çekiliyor mu?”

“HAMAL KADROSUNDA GÖSTERİLİYOR”

İşçilere asbest söküm eğitimlerinin kağıt üzerinde yaptırıldığını kaydeden Ensari, “Bu işçilerin hamal kadrosunda gösterildiği noktasında tarafımıza gelen şikayetler var. Ayrıca asbestli çalışmalar gerekli mercilere bildiriliyor mu, işçilerin maruziyetleri ölçülüyor mu, işyerinde ortam ölçümü yapılıyor mu” diye sordu.

YA MESLEK HASTALIĞI YA ÖLÜM

Ensari, asbeste maruz kalan işçilerin ya meslek hastalığına yakalanacağını ya da öleceğini belirterek, “Yetkilileri uyarıyoruz. Lütfen denetimlerinizi yapın. Tesisleri uyarıyoruz. Madem Avrupa Birliği kriterlerine uygun tesislere sahipsiniz, neden daha önceki çağrımıza cevap vermediniz. Biz ASUD olarak gönüllü şekilde bu tesisleri denetlemeyi teklif ediyoruz” dedi.