İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) Gazze'ye yardım kolileri yola çıktı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Türkiye 20. yüzyılın başında dünya mazlumlarının özgürlük mücadelesinin en öndeki hattıydı. Gazze'deki soykırıma ikircikle değil, lafla, hamasetle değil gerek anlamda, samimice karşı çıkma zamanıdır" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin insani yardım çalışmaları kapsamında Gazze'ye yardımları içeren tırlar bugün yola çıktı. Kızılay aracılığıyla Gazze'ye ulaştırılacak olan tırlarda gıda malzemeler, konserveler, giyim ve hijyen malzemeleri gibi ürünler bulunuyor.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da tırların yola çıkış noktası olan İBB Levazım ve Ayniyat Müdürlüğü Merkez Ambarları'na geldi. İmamoğlu'nun buradaki konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
-Bombardımanların olağan hale gelip ne yazık ki haber değeri bile taşımadığı günleri yaşıyoruz. Bu insanlık dramının sıradanlaştırılmasına kayıtsız kalamayız, kalmadık. Hayatını kaybedenlere rahmen yaralılara acil şifa diliyorum. Gazze'de her dakika bir insanlık suçu işleniyor.
"TÜRKİYE NEREDE?"
-Filistin davası dünyada insan hakları mücadelesinin bayrağı oldu. Açık söyleyeyim, üzüldüğümüz bir şeyi ifade edeyim; böylesi bir süreçte Türkiye nerede? Nerede Türkiye'nin bu yöndeki yapabileceği hamleler? Uluslararası Adalet Divanı'na dava açan Güney Afrika'nın arkasında bir de diğer ülkeler gibi sıralandı. Çünkü ne yazık ki, bu yöndeki eksikliği kendi ülkesindeki sıkıntıları, süreci, yaşattıkları üzerinden ifade edeyim ki; yapabileceği bir hukuki süreç dünyada da karşılık bulamazdı. Ülkesinde eğer siz bu konuda davranmaz, ayrımcılık yapar ve eşitliğin, insanlığın eğer görevlerini üstlenemezseniz bu süreçlerde öne çıkamaz ve adımlar atamazsınız.
"BU MİSYON ATATÜRK'ÜN BİZE EMANET ETTİĞİ VİZYONDUR"
Şunu ifade edeyim; savaş ve yıkımlar sadece yeni savaş ve yıkımlara yol açar. O nedenle bizim hiçbir zaman vazgeçmediğimiz ve vazgeçmeyeceğimiz şiarımız Atatürk'ün 'Yurtta barış, dünyada barış' anlayışı çok değerli bir ilkedir. Türkiye'de adalet, dünyada adalet; Türkiye'de eşitlik, dünyada eşitlik. Türkiye mazlum milletlerin tarih boyunca lideri olmuştur, olmak zorundadır. Bunun ülke içinde söylenen hamaset sözlerle de olması mümkün değildir. Güney Afrika sonuç alıcı diplomatik hamlelerle olabiliyor. Bu misyon halbuki hem tarihin bize yüklediği misyon hem de Atatürk'ün bize emanet ettiği misyondur. Kuruluş idealimizin misyonudur. Atatürk'ün bütün dünyaya yüz yıl önce haykırdığı tam da buydu. Mustafa Kemal 1922'de eğer Türkiye'nin giriştiği savaş yalnız kendisi için olsaydı daha çabuk biterdi. Türkiye'nin savunduğu dava, tüm mazlum halkların, tüm doğunun davasıdır demiştir. Biz de tam da Atatürk'ün bu yönüyle evlatlarıyız, onun mirasçılarıyız. Biz bu şiarla dünyaya bakıyoruz. Atatürk'ün mücadelesi tüm mazlum halkların mücadelesiydi.
Türkiye 20. yüzyılın başında dünya mazlumlarının özgürlük mücadelesinin en öndeki hattıydı. Gazze'deki soykırıma ikircikle değil, lafla, hamasetle değil gerek anlamda, samimice karşı çıkma zamanıdır. Biz her zaman masum ve mazlum Filistin halkının yanında olduk, olmaya devam edeceğiz.
"AİLESİYLE İRTİBATI KESİLEN FİLİSTİNLİ ÖĞRENCİLERİ KADERİNE Mİ TERK EDECEKTİK?"
-İnsani yardımlara ilaveten savaş mağduru ailelerine ulaşamayan İstanbul'da üniversite eğitimlerini sürdüren 500'e yakın Filistinli öğrencinin burs almasını sağladık. 334 öğrenciye tek seferlik 7500 lira burs desteği verdik. Bunu eleştirenler oldu; vay efendim Türk öğrencilere versene diye. Biz zaten İstanbul'da 100 bin öğrencimize burs veriyoruz. Bu süreçte ne yapacaktık? Elbette savaş nedeniyle ailesiyle irtibatı kesilen gençlerimize en insani şekliyle yaklaşmak bizim sorumluluğumuzdur. Kaderine mi terk edecektik?
-Yarın aynı durum olsa bu kardeşiniz yine doğru olanı yapar. İhtiyaç sahibi insana elinden geleni yapar ve bu konuda geri durmaz. Kimse hamaset yaparak bizi insanlık onuru kavramlarından uzaklaştıramaz.
İsrail'in bu saldırısı başlar başlamaz talebimiz üzerine, İBB Meclisi'nde Gazze halkına insani yardım ulaştırma kararı alınmıştır. Bu ortak hassasiyet ve irade nedeniyle buradan tüm siyasi partilere, belediye meclisi üyelerine teşekkür ediyorum. Gazze'ye yardım amacıyla, gıda, hijyen malzemeleri, bebek-anne malzemeleri, bebek maması ve giyim malzemeleri tedarik ettik. Kızılay aracılığıyla Gazze halkına şehrimizin güzel insanları adına gönderiyoruz. Yardım konusu malzemeler AFAD tarafından talep edilen standartlara uygun hazırlanmıştır.
MURAT KURUM'A 'GAZZE' TEPKİSİ: ALLAH SENİ AFFETSİN
-Çok üzüntü verici bir olay daha yaşadık. Tabi biz alışığız bunlara, bazen seçim öncesi şirazesi kayan bazı insanlar neye laf yetiştireceğini, ne söyleyeceğini şaşırıyor, karıştırıyorlar. Ben o yüzden kendisine ithal ya da acemi aday diyorum. Bana kalkıp Gazze'yi anlatıyor. Kazanırsa Gazze kazanacakmış. Ben buradan tek şey söylüyorum; Allah seni affetsin. Allah bu tarz düşüncelerler başarılı olacağına inanlara Allah yardımcı olsun, Allah akıl versin diyorum.
ERDOĞAN'A 'MAVİ MARMARA' GÖNDERMESİ
Türkiye'nin hamaset dolu hamasında pasif ve korkak dış politikasının sözcülüğünü yapmış oluyor. Bir yandan da aslında hükümete 'sen bir şey yapmadın' demek istiyor. Yani o İstanbul'a gelince Gazze ile ilgili süreçleri çözeceğini iddia ediyor. Farkında olmadan sayın cumhurbaşkanını Filistin konusunda eleştiriyor aslında. Tabi yarın onu atayan irade 'Gazze derken bana mı sordun' diye kızarsa acaba ne yapacak diye düşünmeden edemiyorum. Daha önce de çıkıp 'Mavi Marmara'yı bana mı sordunuz' diye fırça atmıştı. Gazze'den bahsederken bunu da der mi der.
AKP'LİLERE SESLENDİ
Buradan Ak Parti'ye gönül vermiş tüm kardeşlerime kalbimin derinliklerinden kopan şu sözleri söylemek istiyorum; artık yeter. Bu tutarsız, sadece sizlerin inanç dünyanız üzerinden siyaset kurgulayan iktidara 31 Mart'ta en büyük cevabı sizler verin. Seçimmiş, siyasetmiş, kazanmakmış, kaybetmekmiş inanın hepsinin çaresi var. Bin defa kaybederim ama bir kez bile ayrımcılık yapmam. İnsanı ayırmam, hor görmem.
İnanın bana bin defa kaybedeceğimi bilsem bile bir kez daha inancımızı, merhametimizi ve yüce dinimizi manipüle etmedim etmeyeceğim. Sizleri asla Allah'ın diniyle, kitabıyla aldatmayacağım. Benim sizlere şeref ve namus sözümdür.
İSRAİL İLE TİCARET TEPKİSİ
-Aylardır Filistin'de mazlumlar inim inim inlerken ticareti durduramayanlar kalkıp utanmadan, sıkılmadan Gazze edebiyatı yaparak İstanbul seçimine malzeme yapmaya çalışıyorlar. Biraz samimi olsaydınız Güney Afrika Cumhuriyeti'nin gösterdiği dirayeti gösterirdiniz. İBB'yi kazanmayı beklemezsiniz, bekleyemezsiniz. Böyle bir haddiniz de yok, işinizi yapın, görevinizi yapın. Hemen el uzatın Gazze'ye biz de sizi takdir edelim. İşe önce İsrail'le ticareti durdurmakla başlayın.
İMAMOĞLU'NA TEŞEKKÜR EDEN FİLİSTİNLİ GENÇ: SİZİ BAĞIMSIZ FİLİSTİN'DE AĞIRLAYACAĞIZ
İmamoğlu konuşmasının ardından İBB'nin burs verdiği Filistinli gence söz verdi. İmamoğlu'na teşekkür eden genç, "Sayın başkanımızı Gazze'de ağırlayacağız mutlaka" diyerek bir atkı hediye etti. Genç, "Filistinlilerin fahri ağabeyi İmamoğlu'na Filistin'den getirdiğim rozeti de takmak istiyorum. O rozeti sadece burada taşımayacağına eminim, Filistin'i kalbinde taşıdığı gibi taşıyacaktır. Son olarak da sayın başkanımızı Gazze'de ağırlamakta kararlıyız. Bağımsız Filistin'de sayın başkanımızı ağırlayacağız" dedi.
https://tele1.com.tr/imamoglu-kanal-istanbul-hukumetin-gundeminde-murat-kurum-aldatiyor-1020800/