Akbük’te açmak istedikleri maden kırma eleme tesisi ile ilgili ÇED yönetimi kapsamında ‘Halkın Bilgilendirme Toplantısı’ düzenlemek isteyen GZ madencilik şirketinin yetkilileri bölge halkı tarafından protesto edildi. Halkın tepkisiyle karşılaşan yetkililer bölgeyi terk etmek zorunda kaldı.

Aydın’ın Didim ilçesinde bulunan Akbük’te mermer kırma eleme tesisi yapmak isteyen GZ Madencilik’in bölgede yer alan bir kahvede düzenlenen ‘Halkın Bilgilendirilme Toplantısı’ yöre halkının yoğun tepkisi ile karşılaştı.

Bölgede faaliyet gösteren sekiz demokratik kitle örgütünün birlikte oluşturdukları ‘Akbük İçin’ komitesinin önderliğinde büyük ve yoğun bir halk dayanışması ortaya çıktı.

TOPLANTIYI TERK ETTİLER

Halkın direnişiyle karşılaşan şirket yetkilileri toplantıyı terk etmek zorunda kaldı. Yetkililer tutanak tutmadan ayrılırken Akbük Kültür ve Çevre Derneği başkanı Meral Şolt Göktan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Kısaca söylemek gerekirse, halk Akbük’e, insan sağlığına, doğanın korunmasına ve yörenin turizm potansiyeline ve dolayısıyla ekonomik gelişme trendine sahip çıktı… Bir diğer olumlu gelişme ise, halkın demokratik haklarını hukuk çizgisi içinde, ama yoğun ve nitelikli bir protesto etkinliği ile ortaya koymuş olmasıdır. Bu yoğun tepki sonucunda proje sahibi firmanın bilgilendirme adı altında yapacağı menfi propagandaya imkan tanınmamış oldu ve resmi ifadesiyle, toplantı yapılamamış olarak kayıtlara geçti.”

“BÖLGE 1. DERECE SİT ALANI”

Halkın tepkisine neden olan projeyle ilgili şu bilgiler verildi:

Tesisin kurulmak istendiği alan 1991 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Turizm Merkezi ilan edilmiştir.

Alan zeytin ve kızılçam ağaçlarının yoğunluğu ile kaplıdır. Aynı zamanda da yaban hayvanlarının doğal beslenme alanıdır.

Yaban hayvanlarının barınma alanı ve kuşların göç güzergahı da bu bölgededir.

Bölge, Çevre Şehircilik İklim Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü tarafından “Orman alanı” olarak tescillenmiştir. Yani tapuda devlet ormanı olarak tescillidir.

Bafa gölü ile deniz arasında yer alan ve yılan balıklarının göç güzergahı olan doğal su kanalları yine aynı alanın altından geçmektedir.

Bölgenin su kaynakları da yine bu bölgededir.  Mahallenin su ihtiyacı yoğunlukla buradan sağlanmaktadır.

Yine bu bölge sınırları içerisinde 19. yüzyılda yapılmış “korunması gereken taşınmaz kültür varlığı” olarak tescillenen -halen faal durumda- bir sarnıç bulunmaktadır. Bölge 1. derece SİT alanıdır.

Proje en yakın yerleşim yerine -sadece- 1 km mesafededir.

Bölgede ciddi turizm yatırımları yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir.

Bu proje gerçekleşirse;

Rüzgâr yönü itibari ile oluşacak mermer tozları ve sair kimyasallar yerleşim yerine kolaylıkla ulaşacaktır.  Bu durum ise, solunum yolu hastalıkları, KOAH ve akciğer kanseri oluşumuna yol açacaktır. Oysa yöre tertemiz havası ile adeta bir oksijen kaynağıdır.

Gerçekleştirilecek patlamaların yörede yer alan ve henüz aktif olmayan fay hatlarını harekete geçirme riski oldukça yüksektir.

Zeytinlikler tümü ile yok olacaktır.

Akbük’ün turizm potansiyeli yerle bir edilmiş olacaktır.

Zeytinciliğe ve turizme dayalı mahalle ekonomisi büyük zarar görecektir.

Turizm sektöründe çalışan bölge halkı işsiz kalacaktır.

Bölgede yer alan taşınmazların değerleri düşecek ve yerel halk bundan büyük zarar görecektir."

https://tele1.com.tr/akbuke-mermer-ocagi-tehdidi-halk-direniyor-1059260/