Güney Afrika'nın eski cumhurbaşkanı Jacob Zuma'nın hapis cezasını çekmek üzere teslim olmasının ardından şiddet ve yağmalama başladı. Olaylarda çok sayıda kişi öldü.

Soweto'da bir alışveriş merkezinin yağmalanması sırasında çıkan izdihamda ezilerek ölen 10 kişiyle birlikte, ölenlerin sayısı 72'yi buldu. Polis, eylemlerin başladığı Cuma gününden bu yana 1.200'ü aşkın kişinin tutuklandığını duyurdu. Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa ise Apartheid rejiminin (ırk ayrımı) sona erdiği 1990'lardan bu yana en ciddi şiddet dalgasının yaşandığını söyledi.

Güney Afrika'nın eski cumhurbaşkanı Jacob Zuma, mahkemeye itaatsizlik suçlamasıyla hakkında verilen 15 aylık hapis cezasını çekmek üzere 7 Temmuz Çarşamba günü polise teslim olmuştu. Özellikle de Zuma'nın sadık destekçilerinin bulunduğu memleketi KwaZulu-Natal bölgesinde ve Gauteng'de yollar kapatıldı, dükkanlar ateşe verildi ve yağmalandı.

Hükümet yetkilileri yağmalama eylemlerinin sürmesi halinde bazı bölgelerde gıda kıtlığı yaşanabileceği uyarısında bulundu. BBC Türkçe'nin Bloomberg'ten aktardığı habere göre salı günü itibarıyla 200'den fazla dükkan yağmalandı.

BBC NEWS MUHABİRİ AKTARDI: 'SİYASİ KAHRAMAN' SERBEST BIRAKILSIN İSTİYORLAR

BBC'den Farouk Chothia'nın analizine göre, eylemcilerin temel talebi, destekçileri tarafından "siyasi kahraman" olarak görülen Zuma'nun serbest bırakılması. Ülkedeki gelir düzeyinin düşmesi ve işsizlik oranlarının yüzde 32 gibi bir düzeye yükselmesi, Güney Afrika halkının "patlamaya hazır" bir hal almasını beraberinde getirdi. Birçok Güney Afrikalı, mevcut Cumhurbaşkanı Ramaphosa'nın "kararlı bir liderlik" ortaya koymadığı görüşünü paylaşıyor. Geçtiğimiz yıl koronavirüs salgınıyla mücadele sırasında da Ramaphosa ordu güçlerini harekete geçirmekte geç kaldığı yönünde eleştirilmişti. Son eylemler, 2018'de Zuma'nın ardından göreve gelen Ramaphosa'nın karşılaştığı en ciddi güvenlik sorunu olarak görülüyor.

ZUMA NEDEN HAPİSTE?

Zuma; yolsuzluk, haraç, dolandırıcılık, vergi kaçakçılığı ve kara para aklama dahil 16 ayrı suçlamadan yargılanıyor. 29 Haziran'da Anayasa Mahkemesi tarafından mahkemeye itaatsizlik suçundan 15 ay hapis cezasına çarptırılan Zuma, mahkemenin aldığı bu karara karşı dirense de Nkandla kentinde güvenlik güçlerine teslim olmuştu.

79 yaşındaki Zuma, bir yolsuzluk davasına mahkemenin celp göndermesine rağmen katılmayınca hakkında mahkemeye itaatsizlikten hapis cezası verilmişti. Bu ceza daha önce hiçbir cumhurbaşkanının cezaevine girmediği ülkede ciddi bir hukuki tartışma doğurdu. Görevde olduğu dönemde iş insanlarının karar süreçlerini etkileyebilmek için politikacılarla birlikte kumpaslar kurdukları iddia ediliyordu.

2018 yılında kendi partisi -Afrika ulusal Kongresi ANC- tarafından görevden ayrılmaya zorlanmış olsa da Zuma'nın, özellikle de memleketi KwaZulu-Natal bölgesinde sadık bir destekçi kitlesi var.

Önceki Pazar günü tutuklanmasına engel olmak isteyen kalabalıklar Zuma'nın sarayı andıran konutunun çevresinde bir insan kalkanı oluşturdu. Çarşamba teslim olmadan önce de benzer kalabalıklar toplanmıştı. Geçen hafta Çarşamba günü Zuma'nın evinin önünden bildiren BBC muhabiri Nomsa Maseko konutun çevresinde çok sayıda silahlı polis ve bir milis biriminin bulunduğunu söyledi. Eski cumhurbaşkanının teslim olması için üst düzey bazı emniyet yetkililerinin eve girerek saatlerce görüşmeler yaptıkları tahmin ediliyor.

Daha sonra tanınan sürenin dolmasına çok az zaman kala, yani gece yarısından az önce, birisinde Zuma'nın bulunduğu bir araç konvoyunun evden hızla çıktığı görüldü.

Zuma daha önce hapse girmeye hazır olduğunu söylemişti. Ama aynı zamanda "Pandeminin zirvede olduğu bir sırada, beni bu yaşta hapse göndermek ölüm fermanımı imzalamak demektir" demişti. Geçen ay Zuma, 1990'larda imzalanan 5 milyar dolarlık bir silah anlaşmasıyla ilgili ayrı bir yolsuzluk davasında, suçsuz olduğunu söylemişti.