Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, "Enseyi karartmaya gerek yok. Kesinlikle Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu seçilecek" dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuna yönelik değerlendirmelerde bulundu.
"KESİNLİKLE KEMAL KILIÇDAROĞLU SEÇİLECEK"
Sinan Oğan ve seçmelerine de çağrıda bulunan Özdağ, şunları söyledi:
“Enseyi karartmaya gerek yok. Kesinlikle Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu seçilecek. Neden seçilecek? Türkiye’de bir kere 8 buçuk milyon kişinin sandığa gitmediğini görüyoruz. 1 milyon 200 bin kişinin geçersiz oy kullandığını görüyoruz. Aynı zamanda ideolojik ve bazı nedenlerle başka partilere oylara kaydığını görüyoruz. Şimdi ben buradan bütün demokratlara sesleniyorum; ya demokrasi diyeceğiz Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandıracağız ya da bir kişinin otokrat yönetimine tabi olacağız. Yahut ‘Hukuk’ diyeceğiz, ‘adalet’ diyeceğiz veyahut da keyfiliklerin hukuksuzlukların suçların ülkesine döneceğiz. Biz kesinlikle 5 yıllık yönetimi hak etmiyoruz. Geçmişte de çeşitli hatalar yapılmıştı ama özellikle Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’nde çok ciddi suçlar var.
"SAĞDAN GELSİN SOLDAN GELSİN TERÖRE KARŞIYIZ"
Burada bizimle ilgili şunu söylüyorlardı; ‘Siz terörle aranıza mesafe koymadınız’ diyorlardı. Biz Türkiye’de bütün vatandaşlarımızın oyuna talibiz. Etnisitesi, mezhebi, dini, ideolojisi ne olursa olsun bunların tamamının oyuna talibiz. Teröre hepimiz sağdan gelsin soldan gelsin bunların hepsine karşıyız. Ama birlikte yaşama iradesi noktasında demokrasimizin eksiği varsa, insan haklarının, hukukun eksiği varsa bunları da görüşmek güzel şeylerdir. Geçmişte de bunlarla ilgili çalışmalar yapıldı. Diğer taraftan muhafazakarların kazanımlarımı kaybedeceğiz endişesi var. Kazanımlarınızı kaybetmeyeceksiniz taahhüdü… Altı lider de taahhütte bulunuyor ama siz kaybettiklerinizi kazanacaksınız. Devlet dairesini yönetenler, din istismar edenler biz Müslümanız deyip rüşvet alanlar, hırsızlık yapanlar… ‘Hayır devlet malı emanettir. İktidar emanettir. Lüks yoktur şatafat yoktur. İltimas yoktur. Yalan yoktur’ diye sesleneceğiz. Kaybettiklerinizi kazandıracağız size.
https://tele1.com.tr/kemal-kilicdarogluna-suikast-iddiasi-824581/
"KİM TATİLE GİDEBİLİYOR, KİM ELEKTRİK, DOĞAL GAZ PARASINI RAHAT ÖDEYEBİLİYOR?"
Türkiye’de bugünkü iktidar döneminde bütün herkese sesleniyorum. Biz geldiğimiz zaman kesinlikle siz insanca bir hayat yaşayacaksınız. Bundan emin olun. Kemal Kılıçdaroğlu mu? Recep Tayyip Erdoğan mı? Burada Recep Tayyip Erdoğan da Devlet Bahçeli var ama bir yandan HÜDA-PAR var. Bizim yanımızda Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında Ahmet Davutoğlu var. Temel Karamollaoğlu var. Meral Akşener var. Gültekin Uysal var ve tüm demokratlar, insan hakları savunucuları var. Kim tatile gidebiliyor bugün. Kim evinin taksitlerinin ödeyebiliyor. Kim yeni ev alabiliyor, kirasını alabiliyor. Kim elektrik, doğalgaz parasını rahat ödeyebiliyor. O nedenle bu iktidarın değişmesi gerekiyor. Bu iktidar değişmezse ne olur? Bu 5 yılın içerisinde yaşadıklarımız dörde katlanır ve Türkiye yaşanmaz hale gelir. Türkiye’yi Kolombiya yapmak istiyorlar çetelerle mafyalarla bir yandan usulsüzlüklerle, yolsuzluklarla… Bunlar koltuklarını kirletmişlerdir. Bunlar devletin imkanlarını kullanarak bakanlıklarını da kullanarak seçime girdiler bütün bakanlarını milletvekili yaptılar. Ahlaki değildi. Her şeyi iktidar için yaptılar. Ayıpları, suçları ortaya çıkmasın diye yaptılar. O nedenle 28 Mayıs’taki seçim çok önemli.
"ORADA LİYAKAT, EHLİYET VARDI"
Bütün vatandaşları sandığa gitmeye davet ediyorum sandığa gitmeyenler lütfen sandığa gidin. Oyları iptal edilenler lütfen oyları kullanırken dikkatli kullanalım. Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Muhafazakar kitleye inançlı insanlara da sesleniyorum, ne olur bir düşünün sadece kazanımlarınız sizin başörtüsü müydü? Onunla ilgili Kemal Kılıçdaroğlu kanun teklifi verdi. Peki kaybettiklerinin niye düşünmüyorsunuz akraba kayırıcılarına mülakatlara ne diyorsunuz? İnsanları ayırt etmek var mıydı, siz Hazreti Muhammed’in hayatını bir okur musunuz, orada liyakat, ehliyet vardı.
"BAŞARACAĞIZ DİYE YOLA ÇIKANLAR KAZANIRLAR"
Türkiye’deki derneklere, vakıflara, STK’lara sesleniyorum. Onların üyelerine sesleniyorum sizi yönetenlere dikkat edin. Burada da ayırmacılık var, şeffaflık yok. Türkiye’deki vatandaşlar niye eşit değil. Niye onlar ayırt ediliyor. İktidara yakın olanlar her türlü imkanlardan faydalanıyor da iktidara yakın olmayanlar niye dışlanıyorlar. Biz bu iktidara ‘eh işte’ iktidar diyoruz. Ama bizim iktidarımız ‘Vay be’ her bir vatandaşımızı kucaklayacağız. 28 Mayıs’a az bir süre kaldı. Liderler bundan sonra daha çok çalışacaklar. Lütfen sandıkları protesto etmeyelim. Lütfen daha iyi bir heyecanla çıkalım. Heyecanını ümidini kaybedenler yenilirler. Başaracağız diye yola çıkanlar kazanırlar. Biz başaracağız. Ben 30 yıllık bir siyasetçiyim. 16. seçimim bu. Ben şimdi de söylüyorum. Kemal Bey kazanacak ve Kemal Bey kazandıktan sonra da bu seçimin galibi millet olacak. Bu seçimde AK Partililer, ‘Acaba bize şunlar mı yapılır MHP’liler bize bunlar mı yapılır’ gibi bir endişeye kapılmasınlar. Kesinlikle hiç kimseyi ayırt etmeyeceğiz. 28 Mayıs’ta yeni bir güne uyanacağız. Bahar biraz gecikti. ‘Haydi’ diyoruz yeni bir bahara.
"SİNAN OĞAN'A SESLENİYORUM..."
Afganistan’dan gelenleri kim getirdi? Biz mi getirdik? Afganistan’dan gelen 300 bin kişiyi geri gönderdiğini söylüyor Recep Tayyip Erdoğan. Neyle gönderdin? Kaç uçakla, kaç parayla gönderdin? Bugün aynı zamanda Sinan Oğan Bey ve ona oy veren seçmenlere de sesleniyorum. Deniyor ki, ‘Bu göçmenleri derhal gönderin. Zaten biz 'Ortak Politikalar Mutabakat Metni'mizde iki yıl içinde göndereceğimizi söyledik. Gönderirken insan haklarına uygun bir şekilde göndereceğiz. Bunları getirenler onlar, göndermek isteyenler onlar. Biz Türkiye’yi kardeşliğe, barışa davet ediyoruz. Ben ülkü ocaklarından geliyorum. Vatanseverlere sesleniyorum. Bu altılı masa sağ ve solu barıştırıyor. Muhafazakârla sosyal demokratları, ülkücüleri barıştırıyor. İçeride yapılan milliyetçiliği doğru bulmuyorum. Milliyetçilik dışa karşı yapılır. Burada Sinan Oğan ve arkadaşlarının çok sağduyulu olacaklarını ve o söyledikleri gerekçelerinin hepsiyle ilgili Adalet ve Kalkınma Partisi’nin probleminin olduğunu söyleyeyim. Mesela, Lozan’la ilgili Sayın Recep Tayyip Erdoğan 13 sene boyunca ne dedi? Çok güzel, tebrik ettik. Peki 14. sene ne dedi? Güçlendi, güçlendi ‘Hezimeti zafer diye yutturdular. Bu bir hezimettir’ dedi. Peki laikliği kim kaldırmak istedi? Laikliği İsmail Kahraman kaldırmak istedi ve söyledi. Sayın Erdoğan da zaman zaman söyledi. Bugün milli bayramlara iltifat etmeyen kim? Kılıçdaroğlu mu iltifat etmiyor? Millet İttifakı'nın paydaşları mı iltifat etmiyor? Bunlara iltifat etmeyen kendileri. Yeni 23 Nisan geçti. Recep Tayyip Erdoğan 23 Nisan’da evinde oturdu ve kutlamalara katılmadı. Milli bayramlarla problemi olan bu iktidar"