8 Ocak 1996’da gittiği haber takibinde polislerce gözaltına alındıktan sonra dövülerek öldürülen gazeteci Metin Göktepe'nin bugün 51. yaş günü... Metin Göktepe'nin anısına mezarı başında annesi Fadime Göktepe'nin ağzından dökülen ağıt herkesi duygulandırdı.
10 Nisan 1968’de, Sivas’ın Gürün ilçesine bağlı Çipil köyünde dünyaya gelen gazeteci Metin Göktepe, 8 Ocak 1996’da gittiği haberde gözaltına alınarak polisler tarafından işkencede öldürüldü.
Adına verilen gazetecilik ödülüyle anılan Metin Göktepe'nin bugün doğum günü.
METİN GÖKTEPE POLİSLER TARAFINDAN İŞKENCEYLE ÖLDÜRÜLDÜ
Metin Göktepe, Eyüp’te, 8 Ocak 1996’da Ümraniye Cezaevinde öldürülen Rıza Boybaş ve Orhan Özen’in cenazelerini takip ederken polislerce gözaltına alındı. İşkence ile öldürülen Metin’in cenazesi götürüldüğü kapalı spor salonunun yakınına bırakıldı.
Öldürülmesinden sorumlu polisler kamuoyunda “Rahşan affı” diye bilinen afla şartlı tahliyeden yararlanarak toplam 1 yıl 8 ay yatmışlardır. Metin Göktepe gözaltında öldürülmüş gazeteciler içinde katilleri yargılanmış ilk gazetecidir.
ANNE FADİME GÖKTEPE: O GÜN DEDİM METİN GİTME...
8 Ocak 1996’da yaşananları şöyle anlatıyor Fadime Göktepe “O gün dedim Metin gitme. İçerime bir sızı girmişti ama yani öleceği aklıma gelmezdi. Dedim bir şey yapacaklar çocuğa. Akşam gelmedi, aramadı. Uyuyamadım. Aziz vardı. Anne dedi, çayımı hazırla, baktım ekmek yok. Ekmek alayım dedim, Aziz ben giderim dedi. Gitti, sonra ağlayarak geldi, Aziz ne oldu dedim, abim dedi, polisler vurmuş. Ben kendimi şaşırmışım, nereye gideceğim, nereye gireceğim bilmiyorum. Kapılar kapalı, balkonun kapısı açık, Levent’i (Tüzel) gördüm, dedim Metin’ime bir şey oldu. Orada düşmüşüm…
METİN GÖKTEPE KİMDİR?
Metin Göktepe, 10 Nisan 1968’de Sivas’ın Gürün ilçesine bağlı Çipil köyünde dünyaya geldi. Yaşamının ilk 11 yılını burada geçiren Göktepe, geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayan, 8 çocuklu bir ailenin 7. çocuğuydu.
İlkokulu, köyün tek okulunda, birleştirilmiş sınıfta okuyan Göktepe, abla ve ağabeylerinin yıllara yayılan göçünün ardından 1979'da annesi ve babasından hemen önce küçük kardeşi Aziz ile birlikte İstanbul'a geldi. Aynı yıl Esenler'deki Hasip Dinçsoy İlköğretim Okulu'na kaydoldu ve 5. sınıfı burada okudu. Ortaokula o zamanki adıyla Esenler Lisesi'nde başladı ve liseyi de burada okuyarak şimdiki adıyla Bakırköy İbrahim Turhan Lisesi'nden 1986'da mezun oldu.
Lisede de başarılı bir öğrenci olan Göktepe, mezun olduktan sonra bir yıl dershaneye devam etti ve buradaki başarısıyla, kardeşinin de dershaneye gitmesini sağladı. Yaz tatillerinde çalışarak harçlığını çıkaran ve böyle okuyan Göktepe, 1989 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü'ne girdi. Bu sırada fabrikada çalışan ablası, ağabeyi ve 1986'dan itibaren kültürel ve sosyal faaliyetlerine katıldığı dernek sayesinde siyasetle tanıştı. Göktepe, üniversitede öğrenci gençlik mücadelesinin aktif bir üyesi oldu. Gazeteciliğe 1992 yılında Gerçek adlı bir dergide başlamış, daha sonra 1995 yılında da Evrensel Gazetesi’nde muhabirlik yapmaya başlamıştır.
8 Ocak 1996 tarihinde cezaevinde öldürülen iki tutuklunun cenazesini izlemek için görevi başındayken polislerce toplu halde gözaltına alınan bin kişinin arasındaydı. 1000 kişiye yakın insanla gözaltına alınıp; “gazeteciye özel muamele” diyen polislerce dövülerek öldürülen Göktepe´nin ölümü büyük yankılar uyandırmıştı.
DÖNEMİN İÇİŞLERİ BAKANI 'DUVARDAN DÜŞEREK ÖLDÜ' DEMİŞTİ...
Dönemin içişleri bakanı Teoman Ünüsan 11 Ocak 1996 günü 32. Gün programında, “Konuyla ilgili tam bilgim yok. Ancak son gelen bilgiler Metin Göktepe’nin duvardan düşerek öldüğü şeklindedir!” diye bir açıklama yaptı. Duvardan düştüğü iddia edilen gazetecinin -kamuoyu baskısıyla- gözaltında dövülerek öldürüldüğü kabul edilmek zorunda kalındı.
Dönemin içişleri bakanı, savunduğu bu tez çürütülünce Fadime Göktepe’den özür dilemiş, ancak Göktepe’nin annesi bu özürü kabul etmeyerek sorumluların yargılanmasını talep etmiştir. İlden ile 4 yıl süren dava Şubat 1999 yılında yapılan mahkemeyle alınan kararla 11 memurdan altısına 7 yıl 6 ay hapis cezası verilmiş, usul yönünden bozulan dava 5 Mayıs 1999’da Yargıtay tarafından, altı ceza alan memurdan beşinin cezası onanmış sanık emniyet amirine verilen ceza esastan bozulmuştur.
FADİME GÖKTEPE'NİN AĞZINDAN: VURMA ZALIM!
Ferhat Tunç, anne Fadime Göktepe'nin ağzından dökülen sözleri 'Metin'e ağıt' ismiyle bestelemişti...