AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "helallik istemine" yanıt veren esnaf, "Devlet dili değil. Yakışmıyor, devlet helallik istemez, gereğini yapar. Destek çıkması lazım, helallik diye bir şey yok. Ölen, intihar eden insanlar oldu, onlardan nasıl helallik alacak? Ben kendi payıma helal etmiyor, çevremdeki hiçbir insan da helal etmiyor. Helal eden varsa ben de ona hakkımı helal etmiyorum" dedi.

İçişleri Bakanlığı'nın yayımladığı, "Kademeli Normalleşme Genelgesi'ne göre, kafe-bar işletmeleri kepenklerini yine açamadı. Kapalı kalmalarının tedirginlik yarattığını ve psikolojik olarak etkilediğini belirten bar işletmecisi Mehmet Tekol, "Her gece uyurken ne zaman batacağımızı düşünüyoruz. Gerçek bu" dedi. AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "helallik istemine" ise Tekol, "Devlet dili değil. Yakışmıyor, devlet helallik istemez, gereğini yapar. Ölen, intihar eden insanlar oldu, onlardan nasıl helallik alacak? Ben kendi payıma helal etmiyorum" yanıtını verdi. Koronavirüs salgınında artan vaka ve can kayıpları nedeniyle ilan edilen 17 günlük tam kapanma bu sabah itibariyle sona erdi. Sinema salonu, taverna, meyhane, bar, kafe, halı saha, sauna, spor salonu, internet kafe gibi işletmeler, İçişleri Bakanlığı'nın yayımladığı "Kademeli Normalleşme Genelgesi"ne göre yine kapalı kaldı. Ankara'da Kızılay esnafı ise, işletmelerini açıp kapamanın maliyetinin yüksek olduğunu, bu nedenle de kepenkleri kaldırmak istemediklerini söyledi. Tam kapanma sürecinin ardından yayımlanan genelgeyi beklediklerini, fakat umutlarının yine ertelendiğini belirten esnaf, bu akşam AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kabine Toplantısı sonrası yapacağı açıklamayı bekliyor. Kızılay sokaklarında ise birçok dükkan boş. Camlarında ise ya 'satılık' ya 'kiralık' ya da 'devren mülk' yazılı. ANKA Haber Ajansı, sona eren 17 günlük tam kapanma sürecinin ardından Kızılay'da esnafa mikrofon uzattı.

"KIRAATHANELER 14 AYDIR HİÇ KEPENKLERİNİ KALDIRAMADI"

Kızılay'da kafe-bar işletmesi olan Mehmet Tekol, salgın sürecinde destek almak için girişimlerde bulunduklarını, fakat alamadıklarını belirterek, "Vergi borcun olmayacak, geçen yılın cirosunun bilmem kaçı zararın olacak' diye bir sürü kulp taktılar. Çevremden de kimse destek alamadı, ben de alamadım. Uzun süredir kapalıyız, ne olacağını biz de bilmiyoruz. Bizden daha kötü durumda olanlar var. Mesela bar ruhsatlı olanlar, meyhane ruhsatlı işletmeler, kıraathaneler 14 aydır hiç kepenklerini kaldıramadı" dedi. Tekol, gel-al ve evlere paket servisi yaptıklarını, fakat bunun sadece günü kurtardığını ifade etti. İşletmelerini paket servis yapmak amacıyla açmadıklarını söyleyen Tekol, "Devlet de günün sonunda suçlu olarak bizi gördü ve kapattı" dedi.

"ARKADAŞLARIMIZ AYRILMAK DURUMUNDA KALDI"

Uzun süredir kapalı oldukları için Bağkur, sigorta primlerini ödemekte zorlandıklarını belirten Tekol, "Hatta böyle eleman noktasında da azalmaya gitmek durumunda kaldık. İstihdam yaratamıyoruz. Arkadaşlarımızla da konuştuk, bu süreci atlatabilmemiz için bazı arkadaşlarımız ayrılmak durumunda kaldı. Devlet de bir destekte bulunmadı. Vergi ödemelerinde bir rahatlık sağlamadı, kapalı kaldığımız süreç içerisinde biz stopaj ödemeye devam ettik, edeceğiz. Vergi yükümüz, sigorta ödemeleri devam edecek" diyerek devletten destek görmediklerini vurguladı.

"KİMSE ŞU AN ESNAFA KREDİ VERMİYOR"

Tekol, bankalara kredi almak için gittiklerinde "Ne zaman açılacağınız belli değil, bu kredilerin ödemesi bize yapılacak mı, yapılmayacak mı, bilmiyoruz. Bunun için biz de ödeme yapamıyoruz" yanıtını aldıklarını ve hem özel hem de devlet bankalarının kredi vermediklerini söyledi. Bankaların da kredi vermeme noktasında haklı olduğunu ifade eden Tekol, "Kimse şu an esnafa kredi vermiyor, çünkü onlar da haklı bir yerde. Devlet seni desteklemiyor, ne kadar kapalı kalacağın belli değil. O bağlamda hiçbir şekilde kredi de alamadık biz" dedi.

"HER GECE UYURKEN NE ZAMAN BATACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUZ"

Kapalı kalmalarının tedirginlik yarattığını ve psikolojik olarak etkilediğini belirten Tekol, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Her gece uyurken ne zaman batacağımızı düşünüyoruz. Gerçek bu. Çok tedirginiz. Buraya borçlanarak bir yatırım yaptık. Halihazırda o borçları ödeyemiyoruz. Borç yükü artıyor gün geçtikçe. Bankalar faizleri işletmeye devam ediyor. Onun için her gece yatmadan önce, 'ne zaman batacağız', 'ne zaman açılacağız'ı düşünemiyoruz bile. Birşeyler söyleniyor, hazırlık yapıyoruz. Bir umut 17 Mayıs'ta açılır mı diye hazırlığımızı yaptık, saat 19.00'de olsa en azından kepenki açacağız, psikolojik olarak belki iyi hissedeceğiz, dükkan açık diyeceğiz. Paket servis yapmak zorunda olmayı istemiyoruz ama ne yazık ki bunu dayatıyorlar. Onu da sınırlandırıyorlar."

"ÖLEN, İNTİHAR EDEN İNSANLAR OLDU, ONLARDAN NASIL HELALLİK ALACAK?"

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "helallik istemi" üzerine Tekol, "Devlet dili değil. Yakışmıyor, devlet helallik istemez, gereğini yapar. Destek çıkması lazım, helallik diye birşey yok. Ölen, intihar eden insanlar oldu, onlardan nasıl helallik alacak? Ben kendi payıma helal etmiyor, çevremdeki hiçbir insan da helal etmiyor. Helal eden varsa ben de ona hakkımı helal etmiyorum. Devletin dili bu olmamalı. Sen destek vermek zorundasın. Bu senin görevin, ben esnafım, sana vergi ödüyorum, sen de bu sıkıntılı dönemde o aldığın vergilerle bana destek sunacaksın. O bağlamda helallik konusu bence gayet saçma, ben helal etmiyorum, eğer duyuyorsa kendisi, helal etmiyorum" diye konuştu.

"YİNE HELALLİK İSTERLERDE BİZ HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ"

Kızılay'da kafe, bar, restoran işletmecisi İbrahim Aslan, esnaf olarak 17 Mayıs'ta açılmak için hazırlık yaptılarını fakat yayımlanan genelgeye göre yine açamadıklarını söyledi. Açılma umutlarının 1 Haziran'a kaldığını belirten Aslan, "Bugün yapılacak Kabine Toplantısı'ndan çıkacak sonuçlar doğrultusunda duruma göre bakacağız. Her geçen gün umutsuzlanıyoruz. Yine helallik isterlerse biz hakkımızı helal etmiyoruz" dedi.

"13 AYDIR HİÇBİR GELİRİMİZ OLMADAN AYAKTA KALMAYA ÇALIŞIYORUZ"

Salgın sürecinde maddi destek almadıklarının altını çizen Aslan, "Bankaya kredi için gittiğimizde bile verilmedi. 13 ay gibi bir sürede hiçbir gelirimiz olmadan ayakta kalmaya çalışıyoruz. Tedarikçi, mal sahibi ve firmalarımıza borçlandık ve borçlarımız devam ediyor. Yapacak başka bir işimiz olmadığı için de işimizin başında bekliyoruz" diye konuştu.

"KADEMELİ DE OLSA AÇILIRIZ DİYE DÜŞÜNDÜK"

Aslan, tam kapanmanın ardından işletmelerini açabileceklerine dair umutlandıklarını belirtirken, "Kademeli de olsa açılırız, eve hapis olmaktan kurtuluruz, işimize bakarız' diye düşündük, ama ne yazık ki yine olmadı. 1 Haziran diyorlar, 15 gün yine attılar. 15 gün daha duracağız, işlerimiz yine çok güzel olmayacak ama..." dedi.