Eski Yargıtay Birinci Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk TELE 1 ekranlarındaki Gündem Özel programında Merdan Yanardağ'ın sorularına cevap veriyor. Selçuk, Türkiye'deki rejimin demokrasi ile uzaktan yakından ilgisinin olmadığını söyledi.
TELE 1 ekranlarında Gündem Özel programında TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'ın sorularını yanıtlayan Eski Yargıtay Birinci Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, Türkiye'de nasıl bir rejim var sorusuna cevap verdi. Selçuk şunları kaydetti:
Her şeyden önce Türkiye şu anda yaşamış olduğu rejim aşamasından demokrasiden uzaktan yakından ilgisi yok. Görünüşte partiler var, Meclis, Anayasa var. Ancak bu konuda özellikle hukuksal açıdan Anayasa bilinci olup olmadığı konusu üzerinde durmak gerekir. Anayasa size bazı haklar tanıyor. Bu hakların bilincinde midir insanlarımız bunu üzerine eğilmek gerekir. Sadece sokaktaki sokaktaki insanları kastetmiyorum. Ben bir hukukçu olarak tüm hukukçuların da bu bilinci taşıdıklarına inanmıyorum.
"GÖSTERİ HAKKI İÇİN İZİN ALMAYA GEREK YOK"
Az önce haberlerde izledim bir konuyu protesto etmek için sokağa çıkan insanlar vardı. Sokağa çıkan insanlara polis hemen müdahale etti. Böyle bir durum size şunları anlatacaktır. Diyecektir ki bu ülkede hak ve özgürlük bilinci yöneticilerde yoktur. Bu ülkeyi yönetenler, siyasetçiler, vali, kaymakam dahil olmak üzere Anayasa'nın 34. maddesinde yazılı olan gösteri hak ve özgürlüğünü anlamış mıdır konusu gündeme gelecektir. Ben bunu anladıkları konusunda emin değilim. Çünkü ben gösteri hakkımı kullandığım zaman bunun için kimseden izin almıyorum.
"POLİSİN GÖREVİ GÖSTERİ YAPANLARI ENGELLEMEK DEĞİLDİR"
Eski Yargıtay Birinci Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, gösteri ve yürüyüş hakkının Anayasal bir hak olduğunu belirterek konuşmasına şu şekilde devam etti:
Anayasa kimseden izin almaksızın diyor zaten ama o bilinç yok. Ben o ilin, ilçenin kaymakamına valisine diyorum ki ben falan gün şu işlemi protesto etmek için için o işlemle ilgili olarak bir gösteride bulunacağım ve falan caddeden yürüyeceğim. Sadece ona haber veriyorum. O da bana diyecek ki gayet tabi yürüyebilirsiniz, gerekli önlemleri alacağım diyecek. Ama hayır öyle demiyor. Yürüyemezsin ya da işaret ettiğin o yerden yürüyemezsin diyor. A Caddesi'nden değil B Caddesi'nden yürüyeceksin diyor. Bu ikinciyi söyleme sözüne ne valinin ne kaymakamın yukarıya doğru gidebilirsiniz Cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere kimsenin hak ve yetkisi yoktur. O gösteriyi yapma hakkı bana doğuştan verilmiştir. Anayasa onu sadece açıklıyor. Çünkü hukuk ve devlet sadece insanlar içindir. İnsan devlet ve hukuk için değildir. Özellikle Roma Hukuku'ndan beri bu sık sık söylenip dile getirilmiştir.
Sadece insanların değil yöneticilerin de bu hakkı bilmesi gerekir. Dolayısı ile ben bu hakkımı kullanacağım. Polis o hakkımı ortadan kaldıramaz. Polisin görevi o hakkımı sağlıklı bir şekilde kullanmamı sağlamaktan ibarettir. Hepsi bundan ibarettir ancak Türkiye'de bunlar tersine işliyor.
https://youtu.be/LwwrDMhvjys