Ankara'da yaşayan ve "erken yaşlanma" hastalığına karşı mücadele veren 9 yaşındaki Veysel Çözvelioğlu, yaşama ümidini kaybetmiyor. Çözvelioğlu, en büyük hayalinin büyüyünce asker ya da polis olmak olduğunu söyledi.
Türkiye'de çok nadir görülen Progeria tanısı konulan 4 çocuk olduğu tahmin ediliyor. Bu çocuklardan biri de Ankara'da yaşayan 9 yaşındaki Veysel Çözvelioğlu. 2. sınıfa devam eden, yapboz yapmaktan, kitap okumaktan, arabalarıyla oynamaktan hoşlanan ve kendisiyle barışık bir çocuk olan Veysel, okulda da arkadaşları ve öğretmenleri tarafından çok seviliyor. Yarıyıl tatili öncesi sınıf arkadaşlarıyla karne almanın mutluluğunu yaşayan Veysel'e okulda her gün annesi Arife Çözvelioğlu da eşlik ediyor. Küçük bedeni hızla yaşlansa da yaşam enerjisi ve umudunu asla kaybetmeyen Veysel, okulunda bulunan astronot, uzay gemisi ve dinozor heykellerini çok sevdiğini dile getirdi. Veysel, "En çok resim yapmaktan hoşlanıyorum ama büyüyünce asker ya da polis olmak istiyorum" dedi.
"Onu rencide edecek sözler kullanılması oğlumu çok rahatsız ediyor"
Anne Arife Çözvelioğlu da sağlıklı bir bebek olarak dünyaya gelen oğlunun, 4 aylık olduğunda cildinde parlamaların, dökülmelerin oluşmaya başladığını anlattı.
Bunun üzerine doktora başvurduklarını ve uzun süreçlerin ardından Veysel'e ancak 4 yaşında teşhis konulabildiğini dile getiren Çözvelioğlu, "Oğlumla dışarıdayken diğer çocuklardan çok büyüklerle sıkıntılarımız oluyor. Çocuğumun yanında hastalığıyla ilgili soru sorulması veya onu rencide edecek sözler kullanılması oğlumu çok rahatsız ediyor. Arkamıza saklanıyor hemen. Yanında insanlara cevap veremiyoruz ve zorda kalıyoruz" diye konuştu.
"LÜTFEN ACIYARAK BAKMAYIN"
Okulda başka özel gereksinimli çocukların da bulunması nedeniyle böyle bir sıkıntı yaşamadıklarını belirten Çözvelioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Lütfen insanlar dışarıda çocuklarımıza acıyarak bakmasınlar. Fiziksel özellikleri ile ilgili yorum yapmasınlar. 'Bu çocuk niye böyle, niye saçı yok, hiç mi bakmadın, niye yemek yedirmedin?' gibi konuşan insanlar ne yazık ki çok oluyor. Hangi anne baba çocuğunu aç bırakır ya da büyüsün, kilo alsın istemez. Kilo alamamaları Progeria hastalığının bir özelliği, çok az yemek yiyorlar. Bu, gelişimini yavaşlatıyor ki zaten bu hastalığı taşıyan çocuklarda 1 yaşından sonra gelişme duruyor, büyümüyorlar."
Baba Mustafa Çözvelioğlu ise Veysel'in hastalığına ilişkin ABD'de devam eden tedavi geliştirme süreçleri hakkında bilgi verdi. Veysel'in farklı ülkelerdeki Progeria hastaları ile Boston Çocuk Hastanesi'nde sürdürülen araştırmalara katıldığını belirten Çözvelioğlu, şöyle konuştu:
"Bu hastanedeki doktorumuzun çocuğu Progeria sebebiyle vefat etmiş, bunun üzerine kendini bu hastalığın tedavisine adamış. Hastanede şu anda üç çalışma devam ediyor, sonuca yakın olduklarını belirtiyorlar. Henüz kesin bir şey yok tabii ki. Tedaviye dönük değil ama yaşlanmanın getirdiği rahatsızlıklara karşı yaşam kalitesini artırmaya dönük, 2021'de FDA'dan onay alan bir hap kullanıyoruz."
'ERKEN YAŞLANMA HASTALIĞI' NEDİR?
Dünyada çok nadir görülen ve Türkiye'de yalnızca 4 kişide olduğu tahmin edilen "erken yaşlanma" hastalığına karşı mücadele veren 9 yaşındaki Veysel Çözvelioğlu, yaşam enerjisini, hayallerini ve bir gün iyileşebilme umudunu asla yitirmiyor. Halk arasında "erken yaşlanma" hastalığı olarak bilinen "Hutchinson-Gilford Progeria Sendromu" (HGPS) dünyada ortalama 8 milyon kişide 1 görülüyor. Henüz kesin tedavisi bulunmayan fakat araştırma çalışmalarının devam ettiği bu genetik hastalık, çocuklarda bedenin hızla yaşlanmasına ve yaşam süresinin kısalmasına sebep oluyor.
Boy ve kilo gelişimleri yaşıtlarına göre geri olan Progeria hastası çocuklarda büyüdükçe kemik kaybı, damar sertliği ve kalp rahatsızlığı gibi 50 yaş ve üzeri insanlarda görülen problemler ortaya çıkıyor. Hastalık, herhangi zihinsel bir geriliğe yol açmıyor hatta bu hastalığı taşıyan çocukların yaşıtlarına göre daha üstün zekaya sahip olduğu düşünülüyor.