TİP Lideri Erkan Baş, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye ekonomisi hakkında 'Ben ekonomistim, netice ortada' sözlerine tepki gösterdi. Baş, "Bizim gördüğümüz netice 3 haneli enflasyon, ödenmeyen faturalar, sürekli şişen kredi ve kredi kartı borçları. Ülke ekonomisinden değil, kendi ekonomisinden bahsediyor " dedi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenledi. Baş, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın TRT yayınında Türk ekonomisinden övgüyle söz ederek, "Faiz sebep enflasyon sonuçtur. Ben ekonomistim. Netice ortada" sözlerine tepki gösterdi. Baş, Türk halkının derin bir yoksulluk içerisinde olduğunu belirterek seçimlerde 'neticenin' sandıkta görüleceğini söyledi. Baş'ın konuşmasından öne çıkanlar
şöyle:
"ERDOĞAN'IN GÖRMEDİĞİ NETİCEYİ GÖSTERECEĞİZ"
"Cumhurbaşkanı ne diyor? ‘Ben ekonomistim’ diye bir açıklama yapmış. ‘Ben ekonomistim, netice ortada’ diyor. İşte gerçekten, böyle ekonomisti olan ülkenin ekonomisi de böyle olur. ‘Netice ortada’ diyor adam ya. Netice bu memlekette, bizim gördüğümüz netice, kaynamayan tencere, bizim gördüğümüz netice, azalan öğünler. Bizim gördüğümüz netice 3 haneli enflasyon, ödenmeyen faturalar, sürekli şişen kredi ve kredi kartı borçları. Bizim gördüğümüz netice bunlar ama muhtemelen ülke ekonomisinden değil, kendi ekonomisinden bahsediyor Tayyip Erdoğan. Hani bir yüzükle gelip bugün parasının, servetinin hesabını bilmemesini, her gün zenginleşmesini, kendi evinin ekonomisini memleket ekonomisinin yerine koyduğu için ‘Ben ekonomistim, netice ortada’ diyor. Çok az kaldı, çok az kaldı. Vatandaş bunlara birkaç ay sonra neticeyi gösterecek. Hep beraber biz, Tayyip Erdoğan’ın görmediği neticeyi göstereceğiz.
https://tele1.com.tr/erkan-bas-yoksul-cocuklari-tarikat-yurtlarina-mahkum-edenlerle-hesaplasacagiz-729611/
"DİN BEZİRGANLARI, ORTA ÇAĞ ARTIKLARININ SON ÇIRPINIŞLARI"
Şimdi bu haftanın bizim açımızdan son derece önemli gelişmelerinden bir tanesi bu AKP’nin tarikatlar, cemaatler eliyle cehenneme çevirdiği ülkede bir vahşetin, bir utanç davasının ilk duruşması görüldü. Hiranur Vakfı’nın kurucularından Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızını sözde evlilik adı altında yıllarca cinsel istismara uğratmasına sebep olduğu, tarikatın deyim yerindeyse devlet gözetiminde suç işlediği sürecin ilk duruşmasında şöyle bir tabloyla karşı karşıyayız. Başından bu yana bu vahşeti sümen altı etmeye çabalıyorlardı. Kamuoyunun zorlamasıyla, gazetecilerin, yurttaşların çabasıyla bunun başaramadılar. Şimdi duruşma başlayınca can havliyle yayın yasağı getiriyorlar, kapalı duruşma kararı aldırıyorlar ayrıca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı dışındaki hiçbir kurumun da müdahilliğini kabul etmiyorlar. Tam hani can havliyle dedik ya. İşte 4 ay sonra kabusa çevirdikleri hayatlarımızdan sonsuza dek çıkacak olan bu din bezirganları ve onların yol verdikleri Orta Çağ artıkları, şimdi işledikleri suçlar nedeniyle can havliyle son çırpınışlarını yaşasınlar bakalım.
"TARİKATLARIN İŞLEDİKLERİ HİÇBİR SUÇUN PEŞİNİ ASLA BIRAKMAYACAĞIZ"
Bu aldıkları gizlilik kararları, yayın yasakları, kapalı duruşmalar, yerleri değiştirilen savcılar belki bizim aklımıza gelmeyen pek çok tezgâh, hiçbir işe yaramayacak. Bunların hepsi en kısa sürede bizim tarafımızdan aşılacak ve hem Tayyip Erdoğan hem de onun suç ortağı bu tarikatlar kaçınılmaz olanı mutlaka yaşayacaklar. Böyle 3- 5 oy uğruna bu memleketin tüm kurumlarını, çocuklarımızın geleceğini bu yobazlara peşkeş çekenler çok iyi bilsinler. TİP bu davanın ve bu memleketi karanlığa boğan tarikatların işledikleri hiçbir suçun peşini asla bırakmayacaktır. Çünkü bu davalar kişisel ya da münferit davalar falan değil. Bu adlı adınca toplumsal bir davadır. Bu davada AKP iktidarının 20 yılda yarattığı kötülüklerin en somut resimlerinden bir tanesidir. Bu öyle bir resimdir ki, koruma kararını ihlal eden erkeğin zorlama hapsi almasını isteyen ve bu talebi reddedildiği için bugün hayatta olamayan Canan Semiz bir yandadır, bir gazetemizin kendisi hakkında yazmasını ve konuşmasını yasaklatmak için Canan Semiz’in uygulatamadığı kanuna dayanarak karar çıkartan eski AKP’li bir
vekil diğer taraftadır.
"AHLÂKSIZLARLA YARGI ÖNÜNDE HESAPLAŞACAĞI"
Hiranur Vakfı’ndaki istismara ilişkin net tavır koyamayan ve bu garabete çanak tutarak cesaretlendiren iktidar bir yandadır. Tecavüzcü olduğu mahkeme kararıyla sabit olan uzman çavuşu tecavüzcü dediği için yargılanan binlerce kadın, sadece geçtiğimiz ocak ayında öldürülen 31 kadın diğer yandadır ama ant olsun ki bu karanlığı bu karanlığı yaratanları, bu karanlığın ardına gizlenerek suç işleyenleri, o ahlâksızları, o canileri ve bunları besleyen para babalarını hepsini mutlaka yargı önüne çıkartacağız ve hepsiyle hesaplaşacağız.
"EN ACİL GÖREV, ERDOĞAN’I SANDIĞA GÖMMEK"
Şimdi değinmesek olmaz, Türkiye bir seçim sürecine gidiyor ve bu aşamada artık Millet İttifakı resmen de Millet İttifakı adını alan, düne kadar Altılı Masa diye andığımız alandan bir Ortak Mutabakat Metni yayınlandı. Şimdi başlarken şunu tüm yurttaşlarımızla ve açık yüreklilikle paylaşmak isterim. TİP, önümüzdeki en acil görevi, Recep Tayyip Erdoğan’ı sandığa bu ucube saray rejimini de tarihin çöplüğüne gömmek olarak tarif ediyor. Hiçbir şey ama hiçbir şey bizim açımızdan bunun önüne geçemez. Bununla birlikte kendisini AKP sonrası Türkiye’nin iktidarı olarak tarif eden muhataplarımızın ittifak metnine baktığımızda da TİP’in itirazlarını dile getirmeyi hem halkın vekili hem de gelecek dönemde ana muhalefet adayı bir siyasi parti olarak görevimiz sorumluluğumuz diyoruz.
Barutçu tekstil firmasında, Omega Motor şirketinde sendikal süreçten dolayı işçilerin işten çıkarıldığını da dile getiren Erkan Baş, özel okul öğretmenlerinin yaşadıkları sıkıntılara da değindi. Baş ayrıca, TİP’in 12 Şubat’ta İstanbul Kartal’da düzenleyeceği işçi buluşmasına da katılım çağrısı yaptı.