Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, "Avukatların meslek sorunlarının bireysel elverişsizlikler değil, ulusal boyutta memleket meseleleri olduğu da bu ülkenin politika üreten otoriteleri tarafından artık anlaşılmalıdır" dedi.
Avukatlar, Türkiye Barolar Birliği’nin(TBB) öncülüğünde baroların çağrısıyla “Büyük Savunma Mitingi”nde bir araya geldi. Aralarında TBB Başkanı Erinç Sağkan’ın da olduğu avukatlar “Savunmayı savunuyoruz” diyerek kol kola Anıtpark’a doğru yürüdü.
"MAĞDURUN YANINDA OLAN TARAFIZ"
TBB Başkanı Erinç Sağkan, Anıtpark'ta toplanan binlerce avukata bir konuşma yaptı.
Erinç Sağkan şunları söyledi:
"Bu görüntü cumhuriyetin neden ilelebet payidar kalacağını gösteriyor ki sizinle aynı mesleği yaptığım için gurur duyuyorum.
Bölünmüş adliyeler arasında koştururken fatura ödemelerini düşünen ama bunu ne müvekkiline ne de başka meslektaşına anlatamayan meslektaşım, faturalarını CMK görevlendirmelerinden kazandığı ücretlerle ödemeye çalışırken yıllarca sürecek ağır ceza mahkemesi görevlendirmesiyle bir aylık SGK prim borcunu dahi yatıramayan meslektaşım, taciz edilen ayrımcılığa uğrayan kadın meslektaşım, hukuk fakültesinde yeterli eğitimi alamayan kendisini geliştirmeye çalışan ama buna ne zamanı ne de parası olan meslektaşım, avukatlık faaliyeti yürüttüğü dosyada isnat edilen suçla özdeşleştirilerek hakkında soruşturma yürütülen ve hatta tutuklanan meslektaşım, kendisine Hazine'den karşılanan ücret verilmek yerine git geçimini başka meslekten sağla denilen stajyer meslektaşım, depremde bürosunu evini sevdiklerini kaybeden meslektaşım, sesini duyuyoruz, seni görüyoruz, varlığını hissediyoruz. Fiziken burada olamasan da bugün sen de buradasın.
Biz avukatız ve tarafız. Haksızlığın kimden geldiğine ve kime dönük olduğuna bakmaksızın adalete erişimine engel olunan kim varsa, sesi kısılmaya çalışılan kim varsa onun ses telleriyiz, mağdurun yanında olan tarafız.
Biz avukatız. Adaletten başka kimsesi olmayan herkes için, istismara uğrayan çocuklar için, çocuk işçiler için, emeği sömürülen yurttaşlarımız için, kitlesel bir cinnetin hedefi haline getirilen kadınlar için, kurutulmuş göller yok edilmiş zeytinlikler için, doğa için ve kısaca hukukun tesisinden başka hiçbir ihtimali olmayanlar için vekiliz ve vekaleten de buradayız.
"CÜBBELERİMİZ FİLİSTİNLİLERİN DE KALKANI OLDU"
Üzerimizde, bizi birbirimize eşitleyen, düğmesiz cübbelerimize çok iyi bakın. İşte bu cüppe yağmurda, soğukta, direnişte ama en çok umutta vücut buldu. Bu cüppe, barolarımızın bölünmemesi, mesleğimizin itibarının korunması için omuz omuza direnirken barınağımız ve çatımız oldu. Bu cübbe, bütün darbe dönemlerinde darbecilere karşı yurttaşlara kalkan, ortadan kaldırılmaya çalışılan özgürlükler içinse son sığınak oldu. Bu cüppe sadece ülkemizde değil, bugün İsrail'in Gazze'de yaptığı katliama, soykırıma karşı Uluslararası Ceza Mahkemesi nezdinde yaptığımız başvuru ile Filistinli sivillerin kadınların ve çocukların da kalkanı oldu.
Biz, dünya çapında Tehlikedeki Avukatlar Günü'nün iki kez ve üst üste kendilerine ithaf edildiği bir ülkenin avukatlarıyız. Avukatlığın tarihini baştan yazan, dünyanın geri kalanına avukatların nasıl mücadele etmesi gerektiğini öğreten meslektaşlarımız ve mesleğimiz fiziksel, psikolojik ve ekonomik olarak ağır bir tehdit altındadır. Gittikçe yerleşen bir cinnet kültürünün meşru sayılan hedeflerinnden biri haline getirilen meslektaşlarımız sadece mesleklerini yaptıkları için dosyanın taraflarıyla özdeşleştiriliyor, bıçaklanıyor, kurşunlanıyor ve öldürülüyor. Yıllarca emek verdikleri ofisleri ve hatta evlerinin önleri potansiyel birer cinayet mahali haline gelmiştir. Biz bu şiddet sarmalına dur demek için, bir kayba daha tahammülümüz olmadığı için buradayız.
"EŞİT İŞE EŞİT İŞ, ANGARYAYA SON"
Defalarca dile getirdik, barolarımızla birlikte büyük bir mücadele yürüttük. Kimseden bir lütuf beklemiyoruz. Talebimiz net: Eşit işe eşit ücret, angaryaya son verilmesidir.
Yargı bağımsızlığından ekonomik sömürü düzenine gündelik yaşamının artık ayrılmaz bir parçası haline getirilen bu saydığımız meslek sorunlarının kaynağı ne sensin ne de bağlı olduğun meslek örgütü. Senin mesleğini insan onuruna yaraşır şekilde yapmanı engelleyen ve hatta biraz daha ileriye götüreyim seni mesleğine dair mutsuz eden ne varsa makro düzeyde ve sistematik bir politikayla üretiliyor. Kaynağı makro düzeyde olan sorunların çözümünün de makro düzeyde olacağı, haliyle avukatların meslek sorunlarının kaynağının bireysel elverişsizlikler değil, ulusal boyutta memleket meseleleri olduğu da bu ülkenin politika üreten otoriteleri tarafından artık anlaşılmalıdır. İşte bunu tekrar ve tekrar anlatmak için buradayız. "
[caption id="attachment_1054073" align="alignnone" width="690"]
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, "Avukatların meslek sorunlarının bireysel elverişsizlikler değil, ulusal boyutta memleket meseleleri olduğu da bu ülkenin politika üreten otoriteleri tarafından artık anlaşılmalıdır" dedi.[/caption]