Dünya genelinde salgın döneminde kadına karşı ev içi şiddetin artış gösterdiğine dikkat çeken Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Elif Şahin, “Özellikle gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde salgının olumsuz etkileri, kadınların hali hazırda deneyimledikleri sosyoekonomik istikrarsızlık ve cinsiyet eşitsizliği üzerinden kendini göstermeye başladı. Salgından sonra feminist hareketin sesi daha gür çıkacak” dedi.

Dünyanın Covid-19’un yarattığı krizin ekonomik sonuçlarıyla yüzleşmeye başladığını belirten konuşan İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Elif Şahin, “Salgının toplumsal cinsiyete bağlı ayrımcılık ve şiddet açısından yaratacağı sonuçlar da tartışılmaya başlandı. Özellikle Arap dünyasında kadınların iş gücüne katılımındaki düşüş feminist hareketin kriz döneminde sesini yükseltmesi için önemli bir fırsat olarak görülüyor” diye konuştu.

“VURGUYU ARTIRACAK”

Mart ayında gerçekleşen Birleşmiş Milletler (BM) Kadının Statüsü Komisyonu toplantısı hakkında konuşan Elif Şahin, “Toplantıda ortaya konan Feminist Covid-19 politikasının temel odak alanları gıda güvenliği, sağlık hizmeti, kadına yönelik şiddet, ekonomik eşitsizlik olarak belirlendi. Bu da salgınla mücadelede kadın hakları ve cinsiyet eşitsizliği olgularının varlığına yapılan vurguyu artıracaktır” ifadelerini kullandı. Şahin konuşmasını şöyle sürdürdü: “Pandemi döneminden sonra yeni küresel sistem tartışmaları ve finansal beklentiler üzerine çizilen senaryolar feminist sivil toplum kuruluşları ve kadın örgütlerinin de pandemi dönemi ve sonrası sosyal-ekonomik eşitsizlik, kadına yönelik şiddet ve bilgiye ulaşma hakkı gibi odak alanlarını gölgede bırakma riski oldukça yüksek görünüyor. Dolayısıyla kriz döneminde ayrımcılık ve olumsuz sonuçlardan en çok etkilenebilecek kırılgan kesimin başında gelen kadınların sivil toplum ve uluslararası alanda örgütsel temsili daha da önem arz etmektedir.”

“FEMİNİST HAREKETİN MANEVRA ALANI GENİŞLEYECEK”

Covid-19 ile mücadele sürecinde mücadelenin merkezine kadınların ihtiyaçlarının ve cinsiyet eşitliğinin yerleştirilmesi gerektiğini belirten Şahin, “Bu da feminist hareketin sivil toplumdaki manevra alanını genişletecektir. Aksi takdirde kadınların salgın döneminde karar alma süreçlerine katılımının arka planda kalacak olması ataerkil yapının otoritesini pekiştireceğine yönelik endişeler de ayrıca tartışılmakta, patriarkal yapının gücünün konsolide olmasının kadın hakları ve eşitlik konuları üzerinde salgın dönemi ve sonrasında olumsuz etki yaratacağı beklentileri görülmektedir” dedi.