AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Artık benim için yok" dediği Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis'i Saray'da ağırladı. Erdoğan, "Çözülmeyecek sorun yok" dedi. Miçotakis'in Hamas'ı "terör örgütü" olarak nitelemesine Erdoğan itiraz etti. Bunun üzerine Miçotakis, "İsterseniz bu konuda mutabık kalmadığımız için mutabık olalım" dedi.
Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmek üzere Ankara’ya geldi.
Esenboğa Havalimanı’na iniş yapan Kiriakos Miçotakis’i Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin Atina Büyükelçisi Çağatay Erciyes ve Yunanistan’ın Ankara Büyükelçisi Theodoros Bizakis’in de aralarında bulunduğu protokol heyeti karşıladı.
Miçotakis ile Recep Tayyip Erdoğan arasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki görüşme sona erdi.
TERÖRLE MÜCADELE, YUNANİSTAN’DAKİ TÜRK AZINLIK, KIBRIS VE FİLİSTİN
Görüşmenin ardından açıklama yapan Recep Tayyip Erdoğan; terörle mücadele, Yunanistan’daki Türk azınlık, Kıbrıs meselesi ve İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları hakkında konuştu.
Erdoğan konuşmasında şunları söyledi:
"Kendisine bir kez daha sizlerin huzurunuzda Ankaramıza hoşgeldiniz diyorum. Aralık ayında Atina'yı ziyaret etmiştim. Diyalog kanallarını açık tutma, ilişkilerimizde yaşanan ivmeyi geliştirme noktasında karşılıklı mutabakatımızı teyit etmiştik.
Dostane ilişkiler ve iyi komşuluk hakkında Atina Bildirgesiyle kayıt altına almıştık. Kendisine ikili münasebetlerimizi ilerletme konusundaki samimiyeti dolayısıyla teşekkür ediyorum. Türkiye-Yunanistan arasındaki işbirliği ruhunun güçlenmesinin hem her iki ülke hem de bölge için hayırlı olacağı inancındayız.
"SAMİMİ BİR GÖRÜŞMEYDİ"
Son derece verimli, samimi ve yapıcı görüşme gerçekleştirdik. İkili gündemimizde yer alan konuları etraflıca gözden geçirdik. Geçtiğimiz yıl 6 milyar dolar gerçekleşen ikili ticaretimizi 10 milyar dolara çıkarma hedefiyle çalışıyoruz.
Ortak İş Konseyi kurulmasına ilişkin anlaşma çabalarımıza büyük katkı sağlayacaktır. Deprem kuşağında yer alan ülkelerimiz tabii afetler karşısında komşuluk hukukunu hep yerine getirmiş, birbirinin yardımına ilk koşan ülkelerden olmuşlardır. Afet ve Acil Durum Yönetimi alanında mutabakat zaptı bu konulardaki ahdi zeminimizi sağlamlaştırmıştır.
Sağlık ve tıp bilimleri alanındaki anlaşmayla işbirliğimizi tahkim etmiş olduk. Türk Yunan ilişkilerindeki birbiriyle bağlantılı sorunları da ele aldık. Atina Bildirgesi'nde çerçevesi çizildiği şekilde sorunlarımızı samimi diyalog, iyi komşuluk iradesine bağlıyız. FETÖ, PKK, DHKP-C gibi terör örgütleri gündemimizdeydi. Yunanistan'la terör örgütleriyle mücadele anlayışımız giderek güçleniyor.
"KOMŞUMUZDAN BEKLENTİLERİ PAYLAŞTIM"
Komşumuz ve NATO müttefikimiz Yunanistan'dan beklentilerimizi bugün bir kez daha sayın Başbakan ile paylaştım. İlişkilerimizdeki olumlu atmosferin Yunanistan'daki Türk azınlık ve soydaşlarımızın haklarına katkı sağlamasını bekliyoruz. Kıbrıs sorununun adil ve kalıcı çözüme kavuşturulması muhimdir.
Görüşmelerimizde Gazze'de yaşanan soykırım başta olmak üzere bölgesel gelişmeler konusunda fikir teatisinde bulunduk. İsrail yönetimi ateşkes çağrılarına kulak tıkadığı gibi destekçilerine dahi meydan okumaktan geri duymuyor. Masum sivillerin son sığınağı olan Refah'ı acımasız şekilde hedef almaya devam ediyor.
Masum sivillerin katledilmesi karşısında uluslararası toplum sesini artık daha gür çıkarmalıdır. Doğudan batıya bu zulme ortak olmayalım çağrısıyla her hafta meydanları dolduran tüm insanları buradan bir kez daha selamlıyoruz. BM Genel Kurulu'nun Filistin'in tam üyeliği konusunda aldığı karar, Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen, toprak bütünlüğüne haiz Filistin devletinin tesisi olduğunu görülmüştür.
"ÇÖZÜLEMEYECEK SORUNUMUZ YOK"
Türkiye olarak İsrail'i ateşkese zorlamaya, Filistin devletinin tanınırlığını artırmaya yönelik temaslarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Komşumuz Yunanistan'ın da katliamın durdurulması amacıyla yürütülen çabalara destek olmasını bekliyoruz. Yunanistan'la aramızda çözülemeyecek büyüklükte bir sorun olmadığına dair inancımı paylaşmıştım. Bu bir süreçtir. Daha fazla netice vermesi için titizlikle ilerletilmesi gerekir.
Görüş ayrılıklarına rağmen diyalog kanallarımızı açık tutarak olumlu gündeme odaklanıyoruz.
Türkiye herkesin malumu olduğu üzere kültürel mirasın korunması noktasında örnek alınan ülkedir. Kariye Camimizi 2020'de aldığımız karar sonrasında titiz restorasyon sonucu yeniden ibadete ve ziyarete açtık. UNESCO kültür varlığı olan her bir eserin korunmasında tüm insanlığın istifadesine sunulmasına önem veriyoruz. Kariye Camii de herkesin ziyaretine açıktır.
Sayın Başbakan ve kıymetli heyetine ziyaretleri için bir kez daha teşekkür ediyorum."
MİÇOTAKİS: ORTAKLIĞIMIZ GELİŞİYOR
Miçotakis ise konuşmasında iki ülke arasındaki ortaklığın geliştiğini söyledi.
Miçotakis’in konuşmasında şu ifadeler yer aldı:
“Sayın Cumhurbaşkanı, sevgili Tayyip Bey, hanımefendiler, beyefendiler ben şundan başlamadan edemeyeceğim. Öncelikle olağanüstü misafirperverliğiniz için size ne kadar müteşekkir olduğumuzu dile getirmek istiyorum.
Bu dördüncü ziyaret oldu ve bu ziyaretlerin sayısı da şunu gösteriyor aramızdaki iki komşu olarak anlayış ve ilişki ortamı devamlı daha olumlu şekilde gelişiyor.
Bu pozitif ilişkiler çok olumlu bir günlük yaşamı gerçekleştirmemize yardımcı oluyor. Tabii ki biz Atina'da gerçekleştirilmiş 5. toplantısından ve imzalanan mutabakat zaptı ardından bu olumlu gelişmeleri devam ettirmeye kararlı olduğumuzu gösterdik. Özellikle güven artırıcı önlemler ve başka pozitif işbirliği ajandası bizim yöremizde istikrarı sağlayacak önemli önlemlerdir.
"EKONOMİK ANLAMDA ORTAKLIĞIMIZ GELİŞİYOR"
Bu yaklaşım elle tutulur sonuç vermiş bulunuyor. Tabii ki bu sonuçları kazan kazan zemininde elde etmiş bulunuyoruz. Mesela ekonomi, yani yatırımlar artmıştır ve ekonomik anlamda işbirliği, ticaret işbirliği hacmi gün be gün gelişmektedir.
Aynı zamanlarda geçen Mart ayında Türk ve Yunan iş adamları çok önemli konsey gerçekleştirmiş bulundu. Bu konsey üyelerinin çalışmaları sayesinde ortaya koyduğumuz hedefi gerçekleştirmek konusunda kararlı olduğumuzu tekrar edebilirim.
İki halk benim bağlandığım şekilde çok önemli bir inisiyatifin meyvelerinden faydalanmaya başladılar. 10 Ege adasında vize muafiyetinden faydalanarak serbestçe ziyaret edebiliyorlar.
Sınır kapısında yapılan kısa bir kontrolden sonra hem hızlı hem kısa bir sürede gerçekleştirilebilen süreçtir. Bunun ekonomik alanda da önemi vardır. İki halkın daha az bürokrasi acısından, ıstırabını yaşamadan birbirleriyle bir araya gelmeleri, tanımaları çok büyük önem arz etmekte.
Aynı zamanda düzensiz göç meselesine değinme fırsatımız oldu. Ümitsiz insanların acısını istismarını yapan insan tacirlerini durdurmak için sarf ettiğimiz çabalar olumlu sonuçlar vermeye başladı. Türkiye bu konuda çok kararlı. Çok pozitif katkıda bulundu.
Avrupa kararları ışığında da Türkiye'nin Avrupa fonlarından bu konuda faydalanabilmesi için çalışıyoruz.
Azınlıklar meselesinde de dile getirdiğiniz gibi beşeri bir dostluk köprüsü rolünü üstleneceklerini sanıyorum. Azınlıklar iki ülkenin renklerine katkıda bulunmakta. Trakya'da hristiyan ve müslüman nüfus çok ahenkli bir şekilde bir arada yaşamlarını sürdürmektedir.
Daha önce de altını çizdiğim gibi azınlıkların, dini bir azınlık olduğunu Lozan Antlaşması çerçevesinde görebiliriz.
Tabii ki burada eşit vatandaşlık ilkesi ışığında bu müslüman vatandaşlarımıza Yunan devletinin bu ilke sayesinde iyi davrandığına inanıyorum."
Müslüman azınlığın biz Yunanistan'ın sosyal ve kültürel hayatına katkısı çok büyüktür. Ne yazık ki Türkiye'de hristiyan azınlığın sayısı ufalmıştır. Burada da dini özgürlük ve hristiyan eserlerinin UNESCO anlaşmalarında ve şartlarında öngörüldüğü gibi koruma altına alınması gerektiğine inanıyoruz.
Açıklıkla ve samimiyetle dile getirdiğim gibi Kariye Camii'nin tekrar bir ibadet yeri olarak işlev görmesi bizim için üzüntü yaratan bir gelişme oldu. Bu olağanüstü mekânın bütün insanlığın bir eseri olduğunu, bütün insanlığa ait olduğuna inanıyorum.
"GAZZE'DEKİ SİVİLLERİN KORUNMASI GEREKTİĞİNDE HEMFİKİRİZ"
Rusya'nın despotik tavrını hem de Ortadoğu'da gerçekleşen gelişmelerin karşısında bunları reddettiğimizi dile getirdik. Türkiye'de özellikle Ortadoğu konusunda görüş ayrılığı söz konusu olmaktadır. İsrail'in bir terörde verdiği kurbandan sonra Gazze bölgesine girmesi ve terör örgütü olarak kabul ettiğimiz Hamas'ı Türkiye'nin değişik bir yaklaşımla, değişik bir nitelemeyle gördüğünü biliyoruz. Ancak bölgede akan kanın durdurulması konusunda ikimizi de hemfikiriz. Gazze'deki sivil insanların korunması gerektiği konusunda hemfikiriz.
Refah'ta bir kara işgalinin ve hücumunun kabul edilmez olacağı konusunda hemfikir kaldık. Uluslararası camianın üyesi olarak bu konularda mutabık kaldık. Çözümü henüz kavuşmamış Kıbrıs konusunda da uluslararası mevzuat ışığında bir çözüm bulmak çok önemli.
"YUNANİSTAN, TÜRKİYE'NİN AB ORTAKLIK SÜRECİNE DESTEK VERMEYİ SÜRDÜYOR"
BM Genel Sekreteri Yardımcısı'nın söylediği gibi Güvenlik Konseyi'nin öngördüğü yapıcı görüşmeler sayesinde iki tarafın bu sorunu çözüme bağlayacağını umduğunu söylemişti. Biz de buna katılıyoruz. Yunanistan var olan zorluklara rağmen Türkiye'nin AB ortaklık sürecine destek vermeye devam etmektedir.
AB-Türkiye ilişkilerinin yakın gelecekte olumlu şekilde tekrar hayata geçirileceğine inanıyoruz.
Sayın dostum, görüş ayrılıklarına rağmen biz kazan kazan zemininde bir işbirliğine açık olduğumuzu bu aşamada bile ispat etmiş olduğumuzu söyleyebiliriz. Sivil koruma konularında işbirliğimizi daha da geliştireceğimiz konusunda mutabık kaldık. İklim değişikliği, deprem coğrafyaları içinde yer almamız bizi mutlaka afet ve acil durum yönetimi konusunda işbirliğine götürüyor.
Dışişleri bakanlarımızın görüşmeleri sayesinde çok olumlu adımlar atmış bulunuyoruz bu son yıl içerisinde. Çok hızlı ve istikrarlı adımlardan sonra tekrar hem Washington'da hem New York'ta NATO'da tekrar görüşme fırsatı elde edeceğimize inanıyorum.
HAMAS TARTIŞMASI
Ortak açıklamanın sonunda Erdoğan ve Miçotakis arasında Hamas tartışması yaşandı.
Miçotakis’in konuşmasında Hamas’ı terör örgütü olarak nitelemesini hatırlatan Erdoğan bu konuda mutabık olmadıklarını belirterek Hamas’ı terör örgütü olarak görmediğini dile getirddi.
Erdoğan şöyle konuştu:
“Öncelikle teşekkür ediyorum. Mutabık kalmadığımız önemli bir konu var. O da ben Hamas'ı bir terör örgütü olarak görmüyorum. Tam aksine Hamas ta 1947'den itibaren toprakları işgal edilmiş ve bu topraklarının işgalinden sonra da topraklarını koruma altına alan bir direniş örgütüdür. Ve bu direniş örgütü ne yazık ki İsrail'in acımasız 45 bini bulan şu andaki insan kaybına karşı oraları koruma mücadelesini veren bir direniş örgütü durumundadır. Bunu görmemiz lazım ve şu an itibariyle 40 bini aşmış insanını kaybetmiş olan Hamas'a eğer terör örgütü dersek bu acımasız bir yaklaşım olur. Dolayısıyla ben Hamas'ı bir terör örgütü olarak görmüyorum; tam aksine Hamas'ı kendi topraklarını, insanını korumanın mücadelesini veren insanlar olarak görüyorum. Bunlara karşı sizlerin de nitekim BM'de sizler de olumlu oy vermek suretiyle orada bu acımasızlığa katılmadınız, ortak olmadınız, bundan dolayı sizlere ayrıca teşekkür ediyorum. Orada bir terör örgütünü olmadığını sizler de ortaya koydunuz. Şimdi burada terör örgütü derseniz buna üzülürüz. Asla Hamas'ı terör örgütü olarak görmüyorum. Adım adım takip ediyorum. Ülkemde şu an 1000'i aşkın Hamas'ın mensupları hastanelerimizde tedavi altında. Böyle işi sürdürüyoruz. Yanlış yaklaşımınıza asla katılamam, bu haksızlık olur. Bunca Hamaslı öldürülüyor, tüm Batı malum bunlara her türlü silah, mühimmatla saldırıyor. Bütün bunlar karşısında 1947'den bugüne kadar topraklarından sürekli tecrit edilen, toprakları işgal edilen İsrail tarafından, sizler buna terör örgütü derseniz üzülürüm”
MİÇOTAKİS: MUTABIK KALMADIĞIMIZDA MUTABIK KALALIM
Miçotakis ise Hamas konusunun mutabık kalamadıkları bir konu olduğunu belirterek şunları söyledi:
“İsterseniz bu konuda mutabık kalmadığımız için mutabık olalım. Hemen bir ateşkes anlaşmasının imzalanması konusunda mutabık olduğumuzu söyleyebiliriz. Filistinli halk acımasız politikaların kurbanıdır.”
Erdoğan, Miçotakis’in sözlerine "Sağolun" diyerek yanıt verdi.
ERDOĞAN’DAN GÖRÜŞME SONRASI “GÖRÜŞ AYRILIĞI” AÇIKLAMASI
Recep Tayyip Erdoğan, görüşme sonrası sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Miçotakis ile Hamas konusunda yaşanan görüş ayrılığı hakkında, “Görüş ayrılıklarına rağmen diyalog kanallarımızı açık tutarak olumlu gündeme odaklanıyoruz” dedi.
Erdoğan'ın yaptığı paylaşımda şu ifadeler yer aldı:
“Yunanistan Başbakanı Sayın Miçotakis ve heyetini Ankara’da misafir etmekten büyük memnuniyet duydum.
Türkiye-Yunanistan arasındaki iş birliği ruhunun güçlenmesinin her iki ülke ve tüm bölgemiz için hayırlı olacağı inancındayız.
Bugünkü görüşmelerimizin akabinde, ülkelerimiz arasında iyi niyet ve iş birliği ruhu çerçevesinde bir ortak bildiri de yayımladık.
Bildiride siyasi diyalog, ekonomik ve ticari iş birliği, sağlık, afet ve acil durum yönetimi gibi birçok alanda varılan mutabakatların, oluşturulan iş birliği mekanizmalarının ve sağlanan olumlu iklimin pekiştirilmesine verdiğimiz önemi teyit ettik.
Geçtiğimiz yıl yaklaşık 6 milyar dolar olarak gerçekleşen ikili ticaretimizi 10 milyar dolara çıkarma hedefiyle çalışıyoruz.
Atina Bildirgesi’nde çerçevesi çizildiği şekilde, sorunlarımızı samimi diyalog, iyi komşuluk ve uluslararası hukuk dâhilinde çözme irademize bağlıyız.
FETÖ, PKK ve DHKP-C gibi terör örgütleriyle mücadele de gündemimizin üst sırasındaydı.
Yunanistan’la terörle mücadele konusunda anlayış birliğimiz giderek güçleniyor.
Terör örgütlerine bölgemizin geleceğinde yer olmadığına dair mutabıkız.
İlişkilerimizdeki olumlu atmosferin, Yunanistan’daki Türk azınlık ve soydaşlarımızın haklarının karşılanmasına katkı sağlamasını bekliyoruz.
Kıbrıs sorununun Ada’daki gerçekler temelinde adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması mühimdir. Böyle bir adımın atılması tüm bölgemizin istikrar ve huzurunu güçlendirecektir.
Görüşmelerimizde, Gazze’de yaşanan soykırım başta olmak üzere bölgesel gelişmeler konusunda da fikir teatisinde bulunduk.
İsrail yönetimi, vicdan sahibi tüm kesimlerin çağrılarına rağmen masum sivillerin son sığınağı olan Refah’ı acımasız şekilde hedef almaya devam ediyor.
15 bini çocuk 35 bini aşan Filistinli masum sivilin katledilmesi karşısında Batılı ülkeler başta olmak üzere uluslararası toplum sesini artık daha gür çıkarmalıdır.
Türkiye olarak İsrail’i ateşkese zorlamaya ve Filistin Devleti’nin tanınırlığını artırmaya yönelik diplomatik temaslarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.
Komşumuz Yunanistan’ın da Gazze’deki katliamların durması amacıyla yürütülen uluslararası çabalara destek olmasını bekliyoruz.
Aralık ayında Atina’dayken Yunanistan’la aramızda çözülemeyecek büyüklükte bir sorun olmadığına dair inancımı paylaşmıştım.
Her görüşmemizde iş birliğimizin geleceğine dair ümitlerimiz daha da artıyor. Görüş ayrılıklarına rağmen diyalog kanallarımızı açık tutarak olumlu gündeme odaklanıyoruz.
İstişarelerimizin ve imzalanan anlaşmaların başta ülkelerimiz olmak üzere tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
“BENİM İÇİN YOK” DEMİŞTİ
Erdoğan, Miçotakis için 23 Mayıs 2022 tarihli Bakanlar Kurulu toplantısının ardından “Benin için Miçotakis diye birisi yok” demişti.
Erdoğan o döenmde ilişkilerin gergin olduğu Miçotakis hakkında, “Artık benim için Miçotakis diye birisi yok. Kendisiyle de böyle bir görüşmeyi yapmayı asla kabul etmiyorum. Çünkü biz sözünde duracak şahsiyetli, onurlu siyasetçilerle yola gideriz. Bundan sonrasını Miçotakis kendisi düşünsün. Kimlerle görüşecekse, kimlere nerede nasıl üsler kurduracaksa kurdursun. Biz bize yeteriz” ifadelerini kullanmıştı.
https://tele1.com.tr/yunanistandan-micotakisin-ziyareti-oncesi-kritik-mesaj-krizleri-bertaraf-etmemiz-onemli-1062891/
[caption id="attachment_1065116" align="alignnone" width="690"]
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Artık benim için yok" dediği Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis'i Saray'da ağırladı. Erdoğan, "Çözülmeyecek sorun yok" dedi. Miçotakis'in Hamas'ı "terör örgütü" olarak nitelemesine Erdoğan itiraz etti. Bunun üzerine Miçotakis, "İsterseniz bu konuda mutabık kalmadığımız için mutabık olalım" dedi.[/caption]