CHP’li Oğuz Kaan Salıcı, İstiklal Caddesi’nde geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen terör saldırısıyla ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “O terörist Afrin’den gelip aylarca kalırken, sonra o bombalı saldırıya alet olurken, o bombalı saldırıyı yaparken; bütün irtibatları ile beraber temasta iken sen ne iş yapıyordun kardeşim” sorusunu yöneltti.
CHP Zeytinburnu İlçe Başkanlığı, 700’ü aşkın seçmenin partiye üye olması nedeniyle ilçede bir tören düzenledi. Törene CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, partililer ve yeni üyeler katıldı. Programda, yeni üyelere rozetleri takdim edildi.
Törende gündeme dair açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, İstiklal Caddesi’nde 6 kişinin hayatını kaybetmesine ve 81 kişinin yaralanmasına neden olan terör saldırısındaki güvenlik zafiyeti nedeniyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya seslendi.
4 aydır Türkiye’de yaşadığı belirtilen saldırganla ilgili Bakan Soylu’yu eleştiren Salıcı, “‘Afrin’den geldi’ deniliyor, olabilir. Peki sen ne iş yapıyordun Süleyman Soylu? O terörist Afrin’den gelip aylarca kalırken elini kolunu sallayarak dolaşırken sonra o bombalı saldırıya alet olurken, o bombalı saldırıyı yaparken; onun bütün irtibatları ile beraber temasta iken sen ne iş yapıyordun kardeşim?” ifadelerini kullandı.
https://tele1.com.tr/istiklal-caddesindeki-teror-saldirisinda-yaralananlar-dehset-anlarini-anlatti-736505/
“BİZ GÜÇLÜ BİR MİLLETİZ, ATLATIRIZ”
Salıcı şunları söyledi:
“Değerli arkadaşlar, birkaç gün önce İstiklal Caddesi’nde bir terör saldırısı oldu. Ben de bugün İstiklal Caddesi’nde gidip saldırının olduğu yere karanfil bıraktım, değerli arkadaşlarımız ile. O gün, Ecrin kızımız babasının elinden tutmuştu, İstiklal caddesinde yürüyordu. Hangi çocuk babasının elinden tutup mutlu olmaz? Ecrin aramızda yok artık. O gün Yağmur’un geleceğe dair hayalleri vardı; kendi geleceğine dair de hayalleri vardı. İstiklal Caddesi’nde o bombalı saldırıda hayatını kaybetti. Altı canımızı, altı kardeşimizi biz o saldırıda kaybettik. Yaralananlar oldu, acil şifalar diliyorum. Türkiye’nin terörle terörden medet umanlar ile ve bütün terör örgütleri ile arasına net bir mesafe koyduğu bir gelecek diliyorum hep beraber. Biz güçlü bir milletiz, biz bunları atlatırız. Biz bir arada yaşayan, binlerce yıldan beri kendi birliğine halel getirmemiş bir ülkeyiz. Güçlü bir milletiz, güçlü bir ülkeyiz. Atlatırız. Atlatırız ama bu terör saldırısını yapanlar bu ülkeye nasıl geldi, nasıl girdi diye sormamız lazım. İlk defa olmuyor, daha önce de yaşadık. ‘Afrin’den geldi’ deniliyor, olabilir. Peki sen ne iş yapıyordun Süleyman Soylu? O terörist Afrin’den gelip aylarca kalırken elini kolunu sallayarak dolaşırken sonra o bombalı saldırıya alet olurken, o bombalı saldırıyı yaparken; onun bütün irtibatları ile beraber temasta iken sen ne iş yapıyordun kardeşim?”
“SOYLU DEMİYORUZ, 'FOTOROMAN SÜLEYMAN' DİYORUZ”
Salıcı, Soylu ile ilgili eleştirilerini şöyle sürdürdü: “Bizim İçişleri Bakanımız, genelde Süleyman Soylu diyorlar kendisine… Onun biliyorsunuz, bir fotoğraf albümü var. O albümde eğer suçlu değilseniz yer alamıyorsunuz. Suçlu olmayanlar ile fotoğraf çektirmiyor. Uyuşturucu baronu iseniz o albümde yeriniz var. Uyuşturucu satıcısı iseniz o albümde yeriniz var. Bu ülkede mafyaya bulaştıysanız bir şekilde albümde yeriniz var. Siz normal, namusu ile yaşayan, vergisini veren, bu ülkeye hizmet eden bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıysanız albümde yeriniz yok. Biz onun için kendisine Süleyman Soylu demiyoruz, ‘fotoroman Süleyman’ diyoruz.”
“SIRP ÇETE LİDERİ BİZİM SOKAKLARIMIZDA ÖLDÜRÜLDÜ”
Salıcı, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği uyuşturucu baronlarıyla ilgili ise şöyle konuştu: “Bu terör örgütleri Türkiye’de cirit atarken, onları üyeleri cirit atarken, mafya babaları bu ülkede cirit atarken bizim sokaklarımızda birbiri ile hesaplaşmaya girerken neredeydi bu İçişleri Bakanı? Bir Sırp çete lideri bizim sokaklarımızda öldürüldü. Başka birisi, Sarıyer’de bir villada yıllardır yaşarken yakalandı. Daha birkaç gün önce İtalya’nın önemli suç örgütlerinden bir tanesinin içindeki bir kişi birkaç gün önce Türkiye’de yakalandı. Dört yıldan beri Antalya’daymış. Biz diyoruz ki bu ülkenin ekonomik zorlukları var, doğru. Biz bu ekonomik zorlukları aşacağız. İktidar değişir, ekonomik zorluklar aşılır ama siz Türkiye’yi bir kültür erozyonuna tabi tutuyorsunuz.”
https://tele1.com.tr/emniyet-italyan-uyusturucu-baronunun-turkiyede-yakalandigini-dogruladi-738160/
“İKTİDARIN ŞU ANDA EN BÜYÜK KORKUSU ALTILI MASA”
Salıcı konuşmasını şu sözlerle noktaladı:
“İktidarın şu anda en büyük korkusu altılı masa. Altılı masa bozulsun diye ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Her türlü oyunun içindeler. Daha birkaç gün önce altılı masa son toplantısını yaptı. Sizler de görmüşsündür, okumuşsunuzdur sonuç bildirgesini. Altılı masa dimdik ayakta, o altı lider Türkiye’nin farklı, köklü siyasi geleneklerinden gelen o altı lider; önümüzdeki dönem ülkede hukuk devletini yeniden inşa edecektir. Adaleti yeniden tesis edecekler, güçler ayrılığını bu ülkeye tekrardan getirecekler. Medyadaki bu dezenformasyonu kaldıracaklar… Hep beraber çok güçlü bir ülkenin vatandaşı olmaktan gurur duyacağız.
Bu ülke zorda, bir an önce sandığı getirin diyoruz, iki yıldır söylüyoruz. O sandığı getirmemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Buradan tekrardan söyleyeyim: ister erken ister zamanında, ne zaman istiyorsanız buyurun gelin biz hazırız. O sandık buraya gelsin. Ben biliyorum ki, bizim yüce memleketimiz Recep Tayyip Erdoğan’ı emekli edecek…”
“CHP’Lİ OLMAK KENDİNİ DEĞİL MEMLEKETİ ZENGİNLEŞTİRMEKTİR”
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ise programdaki konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Memleketi yönetenlerin gaflet ve dalalet içinde olduğu ve ne yazık ki terörün ve terörizmin fink atacağı ortamların yaratıldığı bugün de İstanbul’a ve elbette Türkiye’ye nefes aldırmak için sayenizde bir kez daha çok güçlendik. Sadece ben değil, üyelerimiz, bizler, belediye başkanlarımız, yöneticilerimiz uzun lafın kısası memlekete nefes aldırmak için mücadele veren tüm arkadaşlarımız sayenizde bir kez daha kendilerini güçlü hissettiler. Çok kıymetli bir aileye geldiniz. Ancak CHP’li olmanın birtakım olmazsa olmaz sorumlulukları var. CHP’li olmak demek kendisini zenginleştirmek için değil memleketi zenginleştirmek için çalışıp, bir çocuğun bile yatağa aç girmemesi için çalışmak demek. CHP’li olmak demek kurucumuz Atatürk’ün ideallerinden ve ilkelerinden asla vazgeçmemek ve o idealleri Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılında geleceğe taşımak demek. CHP’li olmak demek inancı, kimliği, yaşam tarzı ne olursa olsun herkese sevgiyle bakmak ve eşit davranmak demektir. CHP’li olmak demek Karanlığa sürüklenmek istediğimiz bugün de güzel memleketimizi ve bu güzel coğrafyamızı aydınlığa kavuşturmak için çalışmak demektir. O yüzden bugün Zeytinburnu’ndan 700 arkadaşımızın bu çalışmada terimize terini karıştıracak olmasının mutluluğunu yaşıyorum. Kadim ailemize geldiniz, sayenizde ailemiz daha güçlü hissetti. Bugünden sonra da bulunduğunuz ilçelerde mutlaka ve mutlaka memlekete nefes aldırmak için çalışan arkadaşlarımızla iletişime geçerek sahici, samimi, ahlaklı, namuslu ve her şeyden önemlisi inanarak yapılacak olan çalışmaların parçası olacağınıza inancım tamdır. Hepinize bir kez daha hoş geldiniz diyerek kocaman kucaklıyorum.”