Rizeli bir yurttaş, CHP'li Özgür Özel'den 128 milyar doların hesabını sorulmasını istediğini belirterek, "Hesabını sormazsan sandıkta hesap soruyorsam, sizden de hesap sorarım" dedi. Özel, "Hesabı sorulacak. Hesap sorulmazsa bizim yüzümüze tükürün" ifadelerini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel dün Trabzon ziyaretinin ardından Rize’ye geçti. Ardeşen ilçe örgütünün düzenlediği istişare toplantısına katılmak için Rize'ye gelen Özel'i CHP Rize il ve ilçe örgüt yöneticileri, parti üyeleri ile İYİ Parti, Gelecek Partisi Rize il yöneticileri karşıladı. Özel burada partililere yönelik yaptığı konuşmanın ardında Tekgıda- İş Sendikası bölge başkanlığını ziyaret etti. İl merkezinde bir süre esnaf ziyaretlerinde bulunan Özel, ardından Çayeli, Pazar, Ardeşen ilçelerine geçerek parti üyeleri ve
yurttaşlarla buluştu.
"ATATÜRK’ÜN TALİMATIYLA BU TOPRAKLAR ÇAYA KAVUŞTU"
Özgür Özel il başkanlığı önünde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
https://tele1.com.tr/ozgur-ozelden-kendisini-hedef-gosteren-suleyman-soyluya-chd-yaniti-son-aylarinin-keyfini-cikar-735614/
"Biz biliriz ki Doğu Karadeniz’in kalbi çayla atar. Hele hele Rize demek, çay demek. Burada Rize’nin neredeyse tek geçim kaynağı, hayata tutunduğu tek ürün olan çayı; bu topraklara kazandıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, birilerinin her gün küfrettiği Cumhuriyet Halk Partisi’ni ve Atatürk’ün talimatıyla bu topraklara çayı kazandıran Zihni Derin’i bir kez daha rahmetle ve minnetle anarız.
Bizim hep söylediğimiz çay kanununu apar topar, büyük bir telaşla AKP Meclis'e sundu. Ne oldu sonuç? Büyük bir tepkiyle karşılaştılar. Siz Karadeniz’den bu kadar destek alıyorsunuz, bu kadar güç alıyorsunuz, bu kadar vekil çıkarıyorsunuz. Güya Karadeniz’i biliyorsunuz, Rize’yi biliyorsunuz, çayı biliyorsunuz. Nasıl oluyor da bütün Karadeniz’i ayağa kaldıran ve arkasında duramayacağınız bir teklifin altına imza atıyorsunuz? Biz CHP olarak meselenin farkındayız, bizim kanun taslağımızın altında imzası olan dört milletvekilimizden birisi burada. Bekaroğlu ile gelirken konuştum Ankara’da plan bütçe komisyonunda. Biz teklifimizin arkasındayız, bütün sorunları çözen meseleyi gerçekten çözüme kavuşturacak olan ‘Çay Kanunu’nun, CHP’nin teklifinin sonuna kadar arkasındayız.
"ÇAYKUR İŞÇİSİNE KAPIYI DEĞİL KADROYU GÖSTERECEĞİZ"
Türkiye’deki en önemli mağdur gruplardan bir tanesi ÇAYKUR’da çalışan mevsimlik işçilerdir. Bu kardeşlerimiz altı ay çalışmakta altı ay boşta kalmaktadır. Kalan altı ayda ayrıca İŞ-KUR’dan istifade edememekte, herhangi bir işe girememekte, ciddi mağduriyet yaşamaktadır. CHP, iktidara geldiğinde ilk altı ay içinde ÇAYKUR işçileri zaten çalışıyor olacak. Altı ay bitince o ÇAYKUR işçilerine kapıyı değil kadroyu göstereceğiz söz veriyoruz. Çaycının sorunundan haberdar olmayanlar geçenlerde Meclis'te şu lafı sarf ettiler; ‘Altı ay çalıştı, altı ay bedava mı bakacağız?’ Türkiye’de çay ekim alanlarının gençleştirilmesi projesi hayati ve milli bir projedir. Bu işçilerimiz, çay alanlarının gençleştirilmesinde çalışabilirler, devletin kuracağı birçok projede, tesiste, işte çalışabilirler. Biz geçici ÇAYKUR işçisine CHP’nin iktidarında, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında nasıl Gazi Mustafa Kemal Atatürk birinci yüzyılda çayı kazandırmış, Zihni Derin ile bu ilkede çok önemli bir adım atmışsa ÇAYKUR’un geçici işçisine de, çay üreticisine de sonuna kadar sahip çıkarak Cumhuriyetin ikinci yüzyılında da birinci yüzyılda olduğu gibi Rize’ye bir Cumhuriyet armağanı ve bir Cumhuriyet Halk Partisi armağanını bu vesileyle kazandıracağız.
"BİR DEVİR KAPANIYOR BİR DEVİR AÇILIYOR"
Bütün Rize’den bütün Türkiye’ye müjdeleyelim. Türkiye Cumhuriyeti’nin güzel insanları ve güzel evlatları, bir devir kapanıyor bir devir açılıyor. Bakan evlatlarının devri bitiyor, vatan evlatlarının devri başlıyor. En iyisi çıkacak, hepinizi memnun edecek, hepimizi memnun edecek bir adayımız olacak. Ama aday kimdir diye soranlara cevabım şudur, aday kimdir diye merak eden her CHP’li, her cumhuriyetçi, her milliyetçi, bu iktidar değişsin artık diyen herkes adayın ta kendisidir. Her biriniz bizim için cumhurbaşkanı adaylarımızsınız. Bu memleketi kurtaracak, yarınlarımızı kurtaracak o bir oyu almak hepimizin boynunun borcudur. Ben sizi birer CHP’nin değil Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı adayı olarak görüyorum."
"BEN BİR SEÇMEN OLARAK O ZİNCİRİ KIRARIM"
Özel, konuşmasının ardından esnaf ziyaretlerinde bulundu. CHP Ardeşen ilçe örgütünde partililerle bir araya gelen Özel burada yurttaşların sorularını cevapladı. Bir yurttaş Özel’e, "Bir yerlerde 128 milyar duydum, o da kafamda muamma, bilemedim. Sizlerden medyadan öğrendim. Burada bir şey olduğunu hissettim. İktidara geldiğiniz zaman mevcut yasalar doğrultusunda, bu muammalardan hesap soracak mısınız? Hesap soracaksanız bir seçmen olarak o zincirin içerisindeyim, kenetlenmişim ve kararlıyım. Şayet ki benim o sigortamdan kesilen hesabını sormazsanız, o 128 milyar doların nereye gittiğinin hesabını sormazsan ben bir seçmen olarak o zinciri kırarım. Şu anda nasıl ki demokratik yönden sandıkta hesap soruyorsam, sizden de hesap sorarım" dedi.
"HESAP SORACAĞIZ BOYNUMUZUN BORCU"
Özgür Özel ise şunları söyledi:
"128 milyar doları benden iyi biliyorsun, bizim dedemizden ninemizden anamızdan babamızdan biriktirilen Merkez Bankası’nın rezerviydi. O paranın normalde, deyim yerindeyse, bir ihtiyaç akçesi olarak veya o paranın deyim yerindeyse kefen parası olarak bir kenarda duruyor olması lazım, zor zamanlarda kullanılmak için. Ama o parayı maalesef kötü politikalar yüzünden, her şeyi ben biliyorum diyen Cumhurbaşkanı, ekonomistim diyen Cumhurbaşkanı enflasyon yüzde 19 iken faizi arttırmak yerine faiz sonuç değildir sebeptir diyerek düşürmeye başladı. 128 milyarın satıldığı süreçteki ucuz alanları takip edeceğiz ama bazısını ihracatçı aldı borcunu ödemek için ancak bunlar doları sabit tutmak için harcadılar, onun da hesabı sorulacak. Şimdi hesap sorma deyince mesela bak kimden sorulacak bu Varank’tan sorulacak. Varank’ın kendi kardeşi bakan yardımcılığı yaptığı yerde ihale açmış Bakan Varank’ın emmioğlu Sedat Varank’a ihale vermiş. Bu Varank’tan hesap sorulmazsa bizim yüzümüze tükürün. Eğer Pekcan’dan, kendi şirketinden, kocasının şirketinden kendi bakanlığına dezenfektanı pahalıya alan o yoksullukta o Ruhsar Pekcan’ dan hesap sorulmazsa olmaz. Ama birileri şöyle bir korku yaymaya çalışıyor öyle bir şey de olmaz. CHP gelince AKP’lilerden MHP’lilerden hesap soracak, böyle bir şey yok. Biz oy verenden, partinin üyesinden asla hesap sormayız. Yolsuzluk yapandan, rüşvet alandan, rüşvet verenden, haksızlık yapandan hesabı soracağız o boynumuzun borcu."