CHP Kadın Kolları Başkanı Asu Kaya, TÜİK'in 2026 yılından beri kayıp çocuk verisini paylaşmadığını belirtirken 2026'daki verinin de siteden kaldırıldığını tespit ettiklerini söyledi.

Türkiye'de son dönemde meydana gelen olaylar kayıp çocuk gerçeğini yeniden gündeme taşıdı. Özellikle Diyarbakır'da önce kaybolan ardından cansız bedeni bulunarak cinayete kurban gittiği anlaşılan Narin Güran olayının ardından kayıp çocukların durumu tekrar tartışılmaya başlandı. TÜİK konuya ilişkin 2016'dan beri veri paylaşmıyor. Son paylaşılan verilere göre ise, 2008-2016 arasında Türkiye'de toplamda 104 bin 531 çocuk kayboldu. TELE1'e konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP Kadın Kolları Başkanı Asu Kaya, TÜİK'in sitesinde kayıp çocuklara ilişkin bulunan son verinin de kaldırıldığını tespit ettiklerini söyledi.

TÜİK 2016 VERİSİNİ DE KALDIRMIŞ

Kaya şu ifadeleri kullandı: "TÜİK'in 2016'ya kadar veri paylaştığı ama 2016'dan sonra tabii hiçbir veri yok. 2016'dan önceki verinin de aslında sitede bulunduğu fakat sonradan bir şekliyle silindiği bilgisine de eriştik. Neden bunu gizliyorsunuz? Biz bu gerçekliği her boyutuyla bilmek durumundayız. Kamuoyu bilmek durumunda."

"HANGİ DOSTLUK KÜÇÜK ÇOCUĞUN BEDENİNİN CESEDİNİ ÖRTMEYE YETER?"

Çocuk istismarları için önergelerini perşembe günü vereceğini anlatan Kaya, Narin Güran soruşturmasına da değindi. Kaya soruşturma ilişkin, "19 günün sonunda ancak cesedi bulunabildi. Tırnak içinde ceset diyorum biraz acaba böyle irkilmeleri sebep olabilir miyim diye. Dere yatağında bu kadar deneyimli insan kaynağıyla kolluk güçleri nasıl oldu da taşın altındaki o bedeni bulamadınız? Bir defa soru işaretleriyle dolu. Sonrasında bu kadar bütün köy elinizde. İşte mobese kayıtları var Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kameralarına takılan görüntüler var. Bu neden bu bu kadar uzun sürdü? Türkiye kamuoyu bu kadar üstünde durması yoksa git gide silikleşti sıradanlaştırmak mı istendi? Çünkü bir milletvekilinin 40 yıllık dostluklarımız var diyerekten o küçücük bedenin o cansız bedenin cesedin mezarını örtme isteğini gördük. Yani bu cümleleri o AKP milletvekilinden duyduk. Bütün Türkiye duydu bunu. Hangi dostluk bir küçük çocuğun bedeninin cesedini örtmeye yeter nasıl bir vicdandır bu? Eğer hakikaten o 40 yıllık dostluklar nedeniyle veyahut da bir takım siyasi beklentilerle siyasi çıkar ilişkilerinden dolayı bu soruşturma hantallaştırır ise ki Leyla'yı hatırlayalım aynı Leyla'da olduğu gibi aynı Rabia Naz'da olduğu gibi yine aynısı uygulanmak mı isteniyordu?" ifadelerini kullandı.