23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle 27'inci dönemin son oturumu gerçekleştirilen TBMM'de CHP'li Altay Millet İttifakı'nın adayı Kılıçdaroğlu'nun 'ayrıştırıcı' dil kullandığını iddia eden AKP'li Akbaşoğlu'na ateş püskürdü.
TBMM Genel Kurulu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle özel oturum ile toplandı. 27'inci dönemin son oturumunda Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, vekil sıfatıyla son kez söz aldı. Kılıçdaroğlu, 21 yıllık AKP iktidarının TBMM'yi tek adam rejimine sürüklediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, sözlerini Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini oluşturan ilk kuruluş belgesi olan Amasya Genelgesi’nde geçen, “Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” sözleriyle konuşmasını bitirdi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının 'ayrıştırıcı' bir dil' kullandığı iddia eden AKP Grup Başkanvekili Emin Akbbaşoğlu, söz aldı. Akbaşoğlu, şunları sarf etti:
https://tele1.com.tr/kilicdaroglu-vekil-sifatiyla-son-konusmasini-amasya-genelgesi-ile-bitirdi-829992/
"Milletin iradesinin tecelli ettiğim Meclis'te tek adam gölgesi hiçbir zaman olmamıştır. Tek adam rejimi ancak sizin CHP'de uygulamaya geldiğiniz bir özleminiz ve hayaliniz olabilir ancak. Bu da hiçbir zaman mümkün olmayacak. Milletimiz 14 Mayıs'ta bu anlayışı sandığa gömecektir. Sizler, bedava konutu önce bedava traktörler ile vermeye başlayın. Namus sözünüzü ancak kapıya koyduğunuz işçi kardeşlerimizi geri aldığınız da tutun. Siz de sözünüzün güvensiz olduğunu biliyorsunuz bu yüzden size söz diyorsunuz. Evet, milletin istiklalini yine millet karar verecektir. Mustafa Kemal Paşa'nın tam istiklal hayalini gerçekleştiren liderin adı Recep Tayyip Erdoğan'dır"
"İŞTE AK PARTİ TÜRKİYESİ. BU KADININ ELİ SENİN ELİNDE"
Akbaşoğlu'nun konuşmasının ardından CHP Grup Başkanvekili Engin Altay 'ayrıştırıcı dil' iddiasına yanıt vermek için söz aldı. Altay, şunları dile getirdi:
"Namus sözüne verilen sözler hakikaten tutulmalı. Sayın Cumhurbaşkanı bu kürsüde tarafsız kalacağına namus ve şerefi içtiği andın keşke gereği yapsaydı. Herkesin şunu bilmesini isterim. Bay Kemal, bütün sözlerini tutacaktır. Buna deprem enkaz altında kalan traktörlerin yerine bedava traktör vermek dahil. Biraz ayrıştırıcı dil bazen şöyle gerekiyor mesele. Türkiye'ye 5 milyon sığınmacı mülteci dolduran, sokakların mahallerin huzurunu bozanları eleştirmeyelim mi? Onları ayrıştırmayalım mı? Türkiye'yi uyuşturucu cennetine çevirenlere bir laf etmeyelim mi? Soylu'nun dediği gibi paçalarından yolsuzluk akıyor diyen bir partiyi hiç eleştirmeyelim mi? Mesela ve mesela rüşvetin soruşturmasını engelleyen kanuna evet diyenleri hiç eleştirmeyelim mi? Bütün gruba söylüyorum şurada yalvardım, elektrik kablo borusunu 2 bin liraya yandaş müteahhide ödeyen haysiyetsiz dedim buna niye göz yumdunuz. Darphane soyuldu dedim, 185 milyona yapılan iş 400 milyona verildi aynı işi 185 milyona yaptırdı yandaş, 215 milyonu cebine koydu dedim. Bu araştırmayı imtina eden partinin grubunu eleştirmeyelim mi?
21 yılın özetini okuyorum. Bir dur Osman. Adana'da bir yılı aşkın süre işsiz kalan ev kirasını 8 aydır ödeyemeyen Emine Akçay, çocuklarını üşüdüğünü görünce cebindeki son parayla odun almaya gitti. O kadar az parası vardı ki oduncu 'bacım bu o paraya odun mu olur' dedi. Ama anne Akçay ısrar etti. Bir çuval odunu alıp evine geldi. Odunlar ıslandığı için yanmadı. Lastik parçalarını tutuşturmaya çalışta olmadı. Çocuklarının ısınması için çalıştırdığı saç kurutma makinasını küçük oğluna verdi. Daha sonra tavandaki salınca demirine ip bağlayarak kendini astı. İşte Ak Parti Türkiyesi budur. Bu kadının kanı elinde senin."