Dünya genelinde farklı coğrafyalarda yaşayan Çerkesler, 21 Mayıs gününü Çerkes Soykırımı'nın yıl dönümü olarak anıyor. Büyük çoğunluğu açlık ve susuzluktan yolda ölen Çerkesler, sürgünün 156. yılında da unutulmadı. 21 mayıs 1864 yılı, Kafkas halklarının Çarlık Rusya tarafından zorla sürgüne gönderilmesinin başlangıç tarihidir.

Çarlık Rusyası’nın, stratejik açıdan önemli gördüğü Kafkasya'dan Çerkes halkını sürgüne göndermesinin üzerinden 156 yıl geçti. Rusya’nın Karadeniz sahiline inme politikası gereği Kuzey Kafkasya’yı ele geçirme amacıyla 1556’dan itibaren başlattığı Kafkas-Rus Çarlığı savaşı 308 yıl sürdü. Tarihin en acı olaylarından olan 'Çerkes sürgünü' ise 156 yıl önce Kafkas halklarının 21 mayıs günü öz yurtlarını terk etmeye zorlanarak, ağır koşullarda büyük kayıplar verdikleri, hüzünle hatırladığımız bir trajedidir.

1,5 MİLYON ÇERKES SÜRGÜNE GÖNDERİLDİ

Çerkeslere soykırım uygulayan ve Kafkas dağlarının iç kesimlerine ilerleyen Ruslar, teslim olanları ya çarlık ordusuna katılma ya da göç etme seçeneğine zorladı. 21 Mayıs 1864’ten itibaren Çerkes toplulukları başta Osmanlı İmparatorluğu olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerine sürgün edildi. Resmi olmayan rakamlara göre 1,5 milyona yakın Çerkes bir ay içinde sürgüne tabi tutulurken yol şartları, salgın hastalıklar, açlık gibi nedenlerden dolayı yaklaşık 500 bin Çerkes, soykırımda hayatını kaybetti. Sürgüne tabi tutulanlar Anapa, Novorossiysk, Gelincik, Soçi, Adler gibi Karadeniz limanlarından gemilere bindirildi ve birçoğu Anadolu’da Ordu, Samsun, Tokat, Amasya, Sinop, Yozgat, Düzce, Adapazarı, Kocaeli’ye yerleştirildi. Çerkeslerin bir kısmı ise Suriye ve Filistin başta olmak üzere Ortadoğu’ya yerleştirildi. Rusya’nın çok önceden planladığı "Çerkes halkını öz vatanlarından sürgün etme operasyonu" adım adım gerçekleştirilen bir eylem olarak değerlendiriliyor. Osmanlı topraklarına bile ulaşamadan binlerce kişinin öldüğü bu soykırım "tarihin en acı olaylarından birisi" olarak nitelendiriliyor. insanlık tarihine kara bir leke olarak geçen Çerkes soykırımı, her yıl Türkiye’de yaşayan Çerkesler tarafından da anılıyor. deniz kenarında "Nart ateşi" yakıp çevresinde "mezar taşı nöbeti" tutulan anma törenleri, "Sürgün Andı" okunması ile sona eriyor.