İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, AKOM'da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ziyareti sonrası soruları yanıtlarken, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nda (AFAD) gerçekleştirilen Türkiye Afet Planlama Planı Toplantısı'nda bulunmamasına ilişkin olarak, "Devletimizin davet ettiği hiçbir yere katılmamazlık etmem" dedi. İmamoğlu, davet alıp almadığı yönündeki soruyu da aynı şekilde tekrarlayarak yanıtladı.
Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu depremin ardından yapılan çalışmalar hakkında bilgi almak üzere AKOM’u ziyaret etti. Burada konuşan İmamoğlu, “Silivri açıklarında 5.7 şiddetinde deprem yakalandık. Bizi en çok sevindiren bir can kaybı olmamasıdır. 1999’daki öğrendiğimiz depremden 20 yıl sonra ikaz olması konusunda önemli bir tarihtir. Milletimize biz bütünüyle sunacağımız belgelerimizi hazırlıyoruz. Kasım ayı itibariyle deprem çalıştayı yaparak yol haritamızı toplumla paylaşacağız.
Topyekün bir realite olduğunu ve ona göre ne yapmamız gerektiğine yönelik bir bilinç yaratarak İstanbul tatbikatları yapacak düzeyde depremi, milli mesele haline getirmek gerekiyor” dedi. Deprem toplanma alanlarına ilişkin de konuşan İmamoğlu, “1999 depreminden sonra yapılan araştırmalarla beraber bir deprem toplam alanı araştırılması yapılmış ve 470 civarındaki toplanma alanı olarak belirlenmiş. Bu alanlar büyük toplanma alanları büyük binalara dönüşmüş. Bu 470 civarındaki toplanma alanından sadece 77’si kalmıştır. Deprem toplanma alanlarıyla ilgili rakamlar veriliyor. 2859 adet alandan bahsediliyor. Ne yazık ki bu alanların bir çoğu deprem toplanma alanı tanımına uymuyor” diye konuştu.
"KARNEMİZ ZAYIF"
“Deprem toplanma alanları konusunda karnemiz zayıf” diyen İmamoğlu, “Bu konuyu hepberaber çalışacağız. Biz kafamızı kuma gömecek konumda değiliz. Bu sorunun siyasi partisi olmaz. Bu gerçekçi yaklaşımla can kaybı yaşamamak bi kazanımdır. Deprem milli meseledir. 16 milyon insanımızın canı söz konusudur. İstanbul’un yaşayacağı bir afet krizinden sonraki moralsizlik ve motivasyon bozukluğunun gerçekten Türkiye’ye bedeli ağır olur. Tümüyle, bu seferberliğe her siyasi partinin büyük katkı sunarak, süreci gündemde tutması gerekmektedir. Gerekli yasal düzenlemeler yapılması gerekiyorsa yapılması gerekiyordur.Bu konunun şuradaki masası buradaki masası olmaz, masa tektir. Deprem masasıdır. Biz de o masada her zaman olacağımızın teminatını verelim” dedi
"HESAP VERİN"
Ardından konuşan Kemal Kılıçdaroğlu ise 17 Ağustos 1999’da yaşanan depremi anımsatarak, “20 bin kişi hayatını kaybetti 30 bini aşkın yaralı vardı. Dönemin başbakanı Bülent Ecevit kara yoluyla İstanbul’a ulaşamadı. Deprem vergileri, vergi yasaları çıktı. Bu ülkenin 80 milyonu gönüllü olarak gitti vergilerini ödedi. İstanbul başta olmak üzere deprem riski taşıyan bütün bölgeler depreme dayanıklı hale gelecekti. Nereye gitti o deprem belgeleri? Devleti yöneten insanların geleceği görmesi lazım. Devleti yöneten insanların, 16 milyon kişinin risk altında yaşadığı İstanbul’u riskten nasıl kurtarırız hesaplarını yapmaları lazım. Ülkeyi yönetenlerin bunun hesabını vermesi lazım. Nereye gitti bu paralar?Biz süreci baltalamak gibi böyle bir düşünce elbetteki olamaz. İşbirliği içinde bu bataktan İstanbul’u kurtarmak zorundayız” diye konuştu.
“GEÇMİŞTEN DERS ÇIKARMAMIZ LAZIM"
Toplanma alanları 470 ken, 400’e yakınını imara açıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Her deprem sonrası yaşanan kayıplar milli servet kaybı değil midir?Batı’nın ya da uygar dünyanın devlet adamlarıyla, bizim siyasi parti başkanları ya da yöneticileri arasında temel bir fark vardır. Onlar riski önceden görür, bütün önlemleri alır. Bizim gibi geleceğini göremeyen yöneticiler ise risk gerçekleşir, insanlar hayatlarını kaybeder, ondan sonra önlem almaya başlarlar. Başka bir sürece Türkiye tekrar girer. Yazıktır bunun böyle olmaması lazım. Geçmişten ders çıkarmamız lazım. Bakın yeni bir yönetim var. Genç bir arkadaşımız ve iyi bir ekibi var. İstanbul’a aşık bu insanlar. İstanbul’un deprem riskini bir şekilde tümüyle ortadan kaldırmak istiyorlar. Ellerinden gelen her türlü çabayı harcamak istiyorlar. Onlar sadece merkezi hükümetten ‘bize engel olmayın’ diyorlar. Depremde ölenlerin partisi olmaz. Bütün bunları yaparken geçmişe dönüp neler olduğunu da sorgulamamız lazım” dedi.
“TÜM VERİLERİ AÇIKLAYACAĞIM"
Toplantının ardından Ekrem İmamoğlu gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin, dün düzenlenen AFAD’daki toplantıya davet edilip edilmediğinin sorulması üzerine imamoğlu, “Devletin en önemli sorunu deprem konusu. Yani depremle ilgili süreç, hazırlıklar, çalışmalar biz de gündemimizde. Devletimin davet ettiği hiçbir yere katılmamazlık etmem” dedi. Gazetecilerin “İmara açılan toplanma alanlarının listesini açıklayacak mısınız?” sorusuna da İmamoğlu, tüm verileri açıklayacağını duyurdu.