TELE1 programcısı Can Ataklı hakkında, EBA TV'de eğitim veren başörtülü öğretmene yönelik sözleri nedeniyle "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan 1 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın ikinci duruşması görüldü. Ataklı, söz konusu konuşmasında hakaret kastının olmadığını belirterek, "Benim ifade tarzım bazı kesimi rahatsız edebiliyor" dedi. Suçlamayı kabul etmediğini belirten Ataklı beraatini isterken, AKP'ye yakınlığıyla bilinen KADEM'in davaya katılma talebi reddedildi.

İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya TELE1 programcısı Can Ataklı ile avukatı katıldı. Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) adına da 3 avukat duruşmada hazır bulundu. Daha önce de laiklik ve benzeri konulardaki görüşlerini defalarca açıkladığını kaydeden Ataklı savunmasında, "Bu zamana kadar hakkımda herhangi bir dava açılmadı. Olayın olduğu gün Tele1 televizyonunda programı sunarken arkamdaki yayında görülmeyen ekranda EBA TV yayınının başladığını gördüm. Yayında başörtülü bir öğretmen vardı. Bu konudaki düşüncemi 4-5 cümle ile aktardım. Hakaret kastım yoktur. Böyle bir suçlamayla karşı karşıya olduğum için üzüntülüyüm. Benim ifade tarzım bazı kesimi rahatsız edebiliyor" dedi. Ataklı, konuşmalarının yazılı olarak okunduğunda rahatsız edici gelebildiğini ifade ederek, "Televizyon ortamındaki konuşma tarzım, jest ve mimiklerim dikkate alındığında rahatsız edici gelmemektedir. Bu hususun dikkate alınmasını istiyorum. Suçlamayı kabul etmiyor, beraatimi istiyorum" ifadelerini kullandı.

KADEM'İN DAVAYA KATILMA TALEBİ REDDEDİLDİ

Duruşmada şikayetçi KADEM avukatlarından Müjgan Siyah Çevik ise, dava konusu olayla ilgili Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusu yaptıklarını, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının aynı olaya dair yürüttüğü soruşturmanın davaya dönüşmesi neticesinde, bu suç duyurusunun takipsizlikle sonuçlandığını söyledi. Bu nedenle takipsizlik kararına itiraz ettiklerini, bu mahkemeye ise katılma talebinde bulunduklarını ifade eden avukat Çevik, "Sanık tecrübeli bir gazetecidir. Kadın hakları konusunda farkındalık yaratma görevi en çok medya mensuplarınındır. Nefret suçları topluma zarar vermektedir. Toplum önünde olan insanların buna dikkat etmesi gerekir. Nefret suçları özgür iradeyi sarsmaktadır. 'Benim tarzım böyle, bu şekilde konuşuyorum' denerek geçiştirilemez. Katılma talebimizin kabul edilmesini istiyoruz" dedi. Mahkeme, suçtan doğrudan zarar görmedikleri gerekçesiyle KADEM'in katılma talebini reddetti. Dosyanın, mütalaasını hazırlaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine karar veren mahkeme duruşmayı mayıs ayına erteledi.