Denizli Honaz'a bağlı Aşağıdere Mahallesi'ndeki taş ocağı tehlike saçıyor. Köylüler, kontrollü patlatma esnasında dağdan kopan kaya parçaları nedeniyle tehlikeyle burun buruna yaşıyor. Kopan kaya parçalarının düşme anını görüntüleyen bölge halkı, taş ocağının kapatılması için çağrı yaptı.
Denizli'nin Honaz ilçesine bağlı Aşağıdağdere Mahallesi'nin yaklaşık 400 uzağındaki Kelkaya Dağı'nda özel bir şirkete ait taş ocağı yüzünden köylüler can güvenliklerinden endişe ediyor.
Kontrollü patlatmalar esnasında dağdan kopan kaya parçaları köylülerin yaşadığı yerleşim yerine ya da yakınına düşüyor. Kaya parçaları sebebiyle bazı evler ve bahçeler zarar gördü. Yine futbol sahası olarak kullanılan alan da kaya parçalarıyla doldu. Mahalleli, kontrollü patlatma sırasında dağdan kopan kaya parçalarının düştüğü anı cep telefonu kamerasıyla görüntüledi. Ayrıca mahalleliler bölgede açılmak istenen başka bir taş ocağı için yapılan başvuruya Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nün Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu gerekli değildir' kararı vermesi kararına itiraz edip, mevcut kalker taşı ocağının da kapatılması için il müdürlüğüne başvurdu.
"KAPATILMASINI TALEP EDİYORUZ"
İl müdürlüğü önünde toplanan 40 kişilik grup, mahallelinin imzaladığı 600 dilekçeyi Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'ne teslim etti. Türkiye Barolar Birliği Çevre Komisyonu Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Hasan Ozan Orpak, mahallenin yaşanamaz hale geldiğini belirterek, "Mahallenin yıllardır havasını, suyunu, toprağını mahveden bir ocak var. Yakın zamanda ÇED gerekli değildir kararı çıkarılmıştı. Alanda patlamalar yaşanıyor. Mahalle yaşanamaz hale gelmiş durumda. Evlerin içlerine kadar taşlar geliyor. Vatandaşın can güvenliği yok. İnsanlar göçmeye başladılar. Dilekçelerimizi verdik. Hukuk davası açacağız. Bağımsız Türk yargısı bu konuda gereken kararı verecektir" dedi.
"ÇOCUKLAR DIŞARIYA ÇIKMAYA KORKUYOR"
Aşağıdağdere Muhtarı Murat Efe ise patlamalardan dolayı mahalle halkının huzurunun kalmadığını belirterek, "Can ve mal güvenliğimiz yok. Top sahası, taş sahası oldu. 11 Ekim'de patlatma yapıldı. Evlerin avlusuna bile taşlar geldi. Jandarmayı çağırdık, tutanaklar tutuldu. Çocuklar dışarıya çıkmaya korkuyor. Başka bir firma daha müracaat etmiş. Halka sormadan 'ÇED gerekli değildir' kararı alınmış. Yaklaşık 8 bin dönüm arazi var. Burada tarım ve hayvancılık yapılıyor. En son patlatma çok kötü oldu. Nasıl hala ruhsat veriliyor anlamıyoruz. 600'e yakın imzayı il müdürlüğüne teslim ettik. Sonuna kadar arkasında duracağız. Duvarlar çatlıyor, camlar kırılıyor" ifadelerini kullandı.
"ADETA DEPREM YAŞIYORUZ"
Mahalleliden Ayşe Besim, "Evlerimizde korku içinde yaşıyoruz. Patlatma olduğu zaman adeta deprem gibi hissediyoruz. Üzerimize taşlar geliyor. Camlar kırılıyor, evlerimizin duvarları çatlıyor" derken Ayşe Şen de "Burada maden ocağı istemiyoruz. Patlamalar bu şekilde devam ederse evlerimiz başımıza yıkılacak" diye konuştu.
DENİZLİ ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN AÇIKLAMA
Denizli Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamada ise 'ÇED Gerekli Değildir' raporunun, gerekli resmi kurumlardan bölgede yapılan incelemede olumsuz bir görüş verilmediği için verildiği belirtildi. Aşağıdağdere Mahallesi'nin alt kısmı için 'ÇED gerekli değildir' raporu verildiği bildirilen açıklamada, raporun sadece çevresel etkiyle ilgili görüş olduğu, izin ve ruhsat olmadığı belirtildi. Müracaat eden firmanın gerekli kurumlardan ruhsatını aldıktan sonra faaliyete geçebileceği açıklandı. Ayrıca patlatma yapan firmanın da mahalle ile ocak arasında set kuracağı, kurulan setin kopan kaya parçalarının mahalleye zarar vermeyeceği belirtildi.