Muğla Bodrum'da bir hurdalıkta çıkan orman yangınını takip eden gazetecilerin silahla tehdit edilmesi adliye önünde protesto edildi. Bodrum Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Eren Ayhan ise "Bu gibi saldırılara her zaman maruz kalıyoruz ama bu denli cana kastedecek kadar olması da bizi yıldırdı. Biz cemiyet olarak arkadaşlarımızla beraber davanın takipçisiyiz" dedi.

Muğla'nın Bodrum ilçesinin Akçaalan Mahallesi Bodrum-Turgutreis karayolu kenarındaki hurdalık deposunda dün saat 17.30 sıralarında yangın çıktı. Yangında çıkan duman geniş bir alandan görüldü. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Ekiplerin müdahalesi sonrası yangın kısa sürede söndürüldü. Yangında hurda deposunda maddi hasar meydana geldi. Haber için bölgeye gelen gazeteci Fırat Akay ve Selim Turan, işletmede bulunan İdris E. isimli kişinin 'görüntüleri silin, ayaklarınıza sıkarım. Seni bulurum, getirin emaneti' şeklinde tehdidine maruz kaldıklarını öne sürdü. Telefonlarındaki görüntüleri baskı sonucu silmek zorunda kaldıklarını belirten gazeteciler, olayın ardından Jandarma Karakol Komutanlığı’na giderek İdris E.’den şikayetçi oldu. Bodrum’da görev yapan basın mensupları, bugün adliye önünde bir araya gelip saldırıya tepki gösterdi. https://tele1.com.tr/bodrumda-orman-yangini-tini-houselara-sicradi-875116/

"HUKUKİ SÜRECİN SONUNA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"

Bodrum Gazeteciler Cemiyeti’nin avukatı Büşra Gündoğdu, "Dün arkadaşlarımız üzücü bir olay yaşadılar. Şüpheli sadece arkadaşlarımızın görevlerini yapmasını engellemekle kalmamış, silahla tehdit de etmiştir. Hukuki süreç başlatılmıştır. Arkadaşlarımızın bu konuda yanındayız. Hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız" ifadelerini kullandı. Bodrum Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ayhan ise, "Bodrum Gazeteciler Cemiyeti yönetiminden iki arkadaşımız saldırıya uğradı. Bu gibi saldırılara her zaman maruz kalıyoruz ama bu denlisi olmamıştı. Bu gibi saldırılar, ama bu denli cana kastedecek kadar olması bizi de yıldırdı. Biz cemiyet olarak arkadaşlarımızla beraber davanın takipçisiyiz. Biz bir olaydayken, olan bir tartışmada güvenlik güçlerinin, zabıta ekiplerinin kolluk kuvvetlerinin, lütfen bizi de koruyarak bölgeye müdahale etmelerini diliyoruz. Bodrum Gazeteciler Cemiyeti olarak her zaman bu tür saldırıların karşısında olduğumuzu belirterek, arkadaşlarımıza geçmiş olsun diyorum" şeklinde konuştu.

"GÖRÜNTÜYÜ SİLMEK ZORUNDA KALDIM"

Saldırıya uğrayan Demirören Haber Ajansı Bodrum Temsilcisi Fırat Akay, olayı şöyle anlattı: "Dün akşam 17.30 sıralarında Turgutreis'te meydana gelen hurdalık yangınına meslektaşım Selim Turan ile birlikte bölgeye ulaştık. Vatandaşlardan çok sayıda yangın görüntüsü gelmişti bize. Bölgeye gidip ne olduğunu ve doğruyu bilmek adına o bölgeye ulaştık. İtfaiye ekipleri müdahale ediyordu arsa kısmından hurdalığın bulunduğu nokta var yüksek bir kısım vardı. O kısma doğru yürüdük. Çok sayıda insan vardı. Çok kalabalıktı. Akabinde ufak tefek görüntüler çekelim dedik. Döndüğümüz anda ayrılma işlemini gerçekleştirdiğimiz anda tanımadığım ismini bilmediğim bir erkek bize doğru geldi. Arkamız dönüktü, çevirdi bizi. 'Kimsiniz, nesiniz' dedikten sonra gazeteci olduğumuzu söyledik. Vatandaşlardan çok sayıda görüntü geldiğini teyitlemek adına buraya geldiğimizi söyledik. Daha sonrasında 'sil o görüntüleri, ayağınıza sıkarım, emanetimi getirin, sizi bulurum' gibisinden ağır tehditlerle 4-5 kişi bir anda etrafımızı sardı. Görüntüyü silmek suretiyle baskı ve mobbing oluşturdular. Görüntüyü silmek zorunda kaldım. Çektiğim görüntüler olayı anlatan görüntülerdi. Daha sonra bu süreç devam etti. 'Ayağına sıkarım, emanetimi getirin' lafı defalarca tekrarlandı. Genç bir muhabir olarak silahlı tehdit açıkçası bizi çok üzdü. Konunun takipçisiyiz. Şikayetçi olduk. Umarım bundan sonra meslek adına her şey daha güzel olur"

"EMNİYET GÜÇLERİ BİZE YARDIMCI OLMADI"

Saldırıya uğrayan gazetecilerden Bodrum Sıcak Haber İmtiyaz Sahibi Selim Turan, "Ben sadece görevimizi yaptığımız için burada Jandarma veya emniyet güçlerinin hiçbiri bize yardımcı olmadı. Ben bunu söylemek istiyorum. Ben orada, basınım bize yardımcı olur musunuz diyorum. Bana kimlik soruyor. Bunu bize güvenli bir alanda sorabilirdi. Basın kimliklerimizi istediler. 'Sizin burada ne işiniz var çıkın dışarı' diyerek tavırda bulundu" dedi.