Sağlık Bakanlığı koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel, koordinatörlüğünü yürüttüğü Ankara Şehir Hastanesi yoğun bakımda, ekibiyle birlikte Kovid-19'a karşı yürüttükleri mücadeleyi anlattı.
DHA muhabiri, Türkiye'de ilk kez bir bilim kurulu üyesiyle koronavirüsle mücadelenin merkezlerinden olan Ankara Şehir Hastanesi'nde, Covid-19 pozitif hastaların olduğu yoğun bakıma girdi. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel ve ekibi, Kovid-19'un Türkiye'de görülmesinden bugüne kadar virüse karşı verdikleri mücadeleyi anlattı.
'700 HASTA TEDAVİ ETTİK'
Aynı zamanda Ankara Şehir Hastanesi Yoğun Bakımlar Koordinatörü görevini de yürüten Yamanel, koronavirüs sürecinin başlamasının ardından hastaneye gelen hastaların ilk olarak acil servise müracaat ettiklerini belirterek, "Daha sonrasında kişi hem Kovid-19 şüphesi olup olmadığına hem de yoğun bakım ihtiyacı olup olmadığına göre değerlendiriliyor. Eğer Kovid şüphesi olup yoğun bakım şüphesi varsa hastalarımızı hemen yoğun bakımlarımıza alıyoruz. 11 Mart'tan itibaren yoğun bir hasta girişimiz oldu ve Ankara Şehir Hastanesi Yoğun Bakım Kliniği'nde yaklaşık 700 hasta tedavi ettik. Bu vakalarımızın yüzde 80-90'ını taburcu ettik. Kaybettiğimiz hastalar da oldu. Bunlara çok üzüldük. Ama ölüm oranlarımız Türkiye ortalamalarının da altında. Burada tabi ki hem fiziki şartlarımızın iyi olması, hem ekipmanımızın iyi olması hem de kaliteli bir ekibimizin olmasının çok büyük önemi var ve başarılı bir şekilde de bu süreci atlattığımıza inanıyorum" dedi.
"EKİBİMLE GURUR DUYUYORUM"
Yamanel, virüs ile mücadelede en büyük kalelerden birisinin Ankara Şehir Hastanesi olduğunu ve Ankara Şehir Hastanesi Yoğun Bakım Kliniği olarak çok büyük bir mücadele verdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Burada çok önemli işler yaptığımıza inanıyorum. O nedenle ekibimle gurur duyuyorum. Bu süreçte ekiplerimiz hep buradaydı. 24 saat çalıştılar. Bu süreçte günlük toplantılar yaptık ve hangi hastalarımızı nasıl tedavi edeceğimize dair kararlar aldık. Burada hem ilaçları kullandık, hem immum plazma tedavisini uyguladık. Çok yüksek tedavi modeliteleri oluşturduk ve hastalarımızı özellikle akciğerlerin oksijenizasyonunu sağlamak açısından yüzükoyun pozisyonlara getirip tedavi ettik. Aslında bunlar çok önemli tedavi yöntemleri. İlk zamanlar Çin'den, İtalya'dan gelen görüntülerle hastalığın çok hızlı yayıldığını ve çok miktarda sağlık çalışanında görüldüğünü biliyorduk. Bu nedenle ekipman kişisel koruyucu ekipman kullanımının önemini hep birlikte görmüş olduk ve en başından beri kişisel koruyucu ekipmanın yerinde kullanımıyla ilgili hareket ettik. Şehir hastanelerinin olması Kovid-19 ile mücadele açısından çok isabetli oldu, böylece hiç yoğun bakım sıkıntısı çekmedik. Yoğun bakımlarda her zaman boş yataklarımız oldu ve gelen bütün hastalarımıza yoğun bakım hizmeti verdik."
'YOĞUN BAKIM BU İŞİN EN ZOR KISMI'
Yoğun Bakım Yandal Asistanı Nöroloji uzmanı Dr. Şule Duman, sürecin dünya ve kendileri açısından zor bir süreç olduğunu söyledi. Yoğun bakımda kimi zaman çok üzüldüklerini, kimi zaman da hastaların çabuk toparladığını görüp sevindiklerini belirten Duman, "Yoğun bakım bu işin en zor kısmı. Şuan süreç daha kontrollü gidiyor ve bu da bizi sevindiriyor" diye konuştu.
Yoğun bakımda görevli doktorlardan biri olan Zeynep Atlı ise pandeminin ilk başlangıç sürecinden beri kendilerinin bu işin içerisinde olduğunu ve çok tedirgin bir süreç geçirdiklerini söyleyerek, "Hastaların sağlıklarıyla ilgili ne yapmamız gerektiğine dair tereddütlerimiz varken bir yandan kendimizi korumak bir yandan da evde aile hayatımızı sürdürmek gibi kaygılarımız vardı. O nedenle bizim için unutulmayacak zor bir süreçti. Benim 2 çocuğum var, onlara babaanneleri bakıyor. Çünkü eşim de doktor. İkimiz de çalışıyoruz. Onları çok kısıtlı görüyorum. Onlar bizim için endişeliler, biz de onları özlüyoruz. Burada hastalar görüyoruz. Bir yandan onlar için endişeleniyoruz" ifadelerini kullandı.