Begümhan Aydoğan'ın sunduğu TELE1 Ana Haber'in bugünkü konuğu; CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel oldu.
Adıgüzel, koronavirüsteki vahim tabloyu yorumladı.
Adıgüzel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"SAĞLIK BAKANI BİLE BİLE KAMUOYUNU YANILTMAKTADIR"
Sağlık Bakanı her gün insanların karşısına geçip bile bile kamuoyunu yanıltmaktadır. Açıkladığı rakamlar Türkiye gerçeğinin 10'da birinden bile azdır. Buna ne yazık ki Bilim Kurulu'ndaki çok kıymetli insanlar da bildikleri halde ses çıkarmamaktadır. Sadece Karadeniz için Koca'nın açıkladığı 80 yeni vakanın olduğu gün Ordu'da 160 vaka vardı. Çanakkale, Balıkesir'in dahil edildiği Trakya bölgesi için 11 vakanın ilan edildiği gün sadece Çorlu'da 16 vaka vardı. Şu an bütün illerde meslektaşlarım küçük iller dahil olmak üzere 100'ün üzerinde günlük vaka bildirimleri yapıyor. Şu an Ordu'da kaymakamlar, belediye başkanları, siyasi partilerin il başkanları hepsi hasta şu an ve onlarca insan ölüyor. Buna rağmen hala 1200-1300 sayıları hakikaten çok enteresan. Şimdi birde hastanelerde yer olmadığı zaman pozitif vakalar eve gönderiliyor. Bu şekilde eve gönderilen benim kendi ilçemden Kıymet Taşdelen isimli vatandaş 4 gün sonra fenalaşıyor, ambulans zar zor getiriliyor, Ordu Devlet Hastanesi aciline götürülüyor. Benim de dahil olduğum şekilde acil yoğun bakım arama çalışmalarımız sonuç verene kadar 1 gün içerisinde bugün itibariyle hayatını kaybetti. Bu şekilde Ulubey ilçesinde bir sürü evine gönderilip hayatını kaybeden insanlar var. Ben şimdi sel bölgesinden geliyorum. Orada eşini yeni kaybetmiş Tevfik amca var. Tevfik amcanın eşini kaybettiği gün aynı hastaneden 4 cenaze daha çıkıyor. Vatandaş artık kendisi diyor; 'Bu nasıl iş! Benim çevremde aynı gün sadece 5 cenaze var' diye. Bu Sağlık Bakanı artık insanları yanıltmaktan vazgeçsin. İnsanlar artık her şeyi görüyorlar, bir insanın çevresinde zaten 15-20 vefat var. Günlük vefat sayısını 20'lerle açıklamak neyin nesidir.
"TÜRKİYE'DE GARİP ŞEYLER OLUYOR"
Sosyal medyadan sanal rakamlar açıklayan bir bakanla karşı karşıyayız. Artık devlet ciddiyeti istiyoruz. İnsanları yanıltmak devlet aklına yakışmıyor. Sağlık Bakanı artık bütün vakaları ve ölümleri açıklayıp neyle karşı karşıya olduğumuzu belirtmelidir. TTB, siyasi partiler, meslek odaları, STK'lar bunun dışında tutuluyor. Kendilerince bir şey götürüyorlar, vakalar ve vefat sayıları ortaya çıkmasın diye.
Türkiye'de garip şeyler oluyor. Birinin buna dur demesi lazım. Maalesef bilim aklı değil, siyaset egemen oluyor. Sağlık Bakanı, Bilim Kurulu'nun aklıyla değil, yukarıdan aldığı emirleri uyguluyor.
Türkiye çok sıkıntılı bir sürece gidiyor ve buna artık doğal bir şekilde sürü bağışıklığına bırakılmış bir ortamla karşı karşıyayız. Sürü bağışıklığı Türkiye için uygun değil. Bu hastalıkla mümkün değil.
"MİLLETİN SAĞLIĞIYLA, TÜRKİYE'NİN GELECEĞİYLE OYNAMAYIN"
Bu işten bir başarı hikayesi çıkarıp buradan bir siyaset üretmeye çalışanlara sesleniyorum; milletin sağlığıyla, Türkiye'nin geleceğiyle oynamayın.
Sahadaki verilerle Sağlık Bakanı'nın açıklamaları birbiriyle uyuşmuyor. Salgının başından beri ilk defa bu kadar kötü durumdayız. Burada daha yüksek ölüm vakalarının, sayıların bildirildiği, insanların eve kapatıldığı karantina günleri hatırlarsınız. Şu an durum onun kat ve kat üzerindedir. Şu anda salgınla ilgili en kötü günleri yaşıyoruz ve bunlar daha başlangıç. Sağlık Bakanı asla doğruyu söylemiyor.
"İDDİA EDİYORUM İLK VAKA 11 MART'TAN ÖNCE GÖRÜLDÜ"
Zamanında test yapmadıkları için ilk vaka 11 Mart'ta ilk vaka görüldü diye açıklama yaptılar ama ben buradan iddia ediyorum, Türkiye'de ilk vaka 11 Mart'tan önce görüldü. Ocak, Şubat aylarında Türkiye'de vaka vardı. Fakat tespit edemedik. Neden edemedik? Çünkü test yapamadık. Koca 11 Mart'ta TBMM'ye geldi. O güne kadar yapılan test sayısını, 70 gün için söylüyorum sadece ve sadece 2 bin idi. Sağlık Bakanı kendi ağzıyla söyledi. 2 bin test 70 gün için günde 30 test yapar. Tek merkezde test yaptığımız için o günlerde vakaları yakalamadık.
"TÜRKİYE'NİN ŞANSSIZLIĞI BÖYLE BASİRETSİZ BİR İKTİDARLA SALGINA YAKALANMAMIZ"
Türkiye'nin en büyük şanssızlığı böyle basiretsiz bir hükümetle böyle bir salgınla karşı karşıya kalmamız.
Çok büyük bir felakete giderken önlemlerin alınıp hazırlıkların yapılması lazım.
Hastanelerde yer yok, Sağlık Bakanı yoğun bakım yatakları yoğunluğu oranını yüzde 60 açıklıyor. Hangi ülkede yaşıyorsunuz siz? Ben sabahlara kadar yer arıyorum, bir hekim olarak. Bunu bütün hekimler biliyor. Bütün hekimlerin başı olduğunu söyleyen Sağlık Bakanı bunu bilmiyor mu?"