DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Cumhuriyeti özüne uygun biçimde inşa edecek belki de tek güç işçi sınıfıdır” dedi.

Kuruluşunun 57’nci yılını kutlayan Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu(DİSK), 17. Genel Kurulu’nun ilk günü sona erdi. Green Park Pendik Kongre Merkezi’nde gerçekleşen Genel Kurul’a CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de katıldı. Genel Kurul’da konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, neoliberal ekonomi politikalarının cumhuriyet fikrinin altını boşalttığını söyledi. Arzu Çerkezoğlu, “Cumhuriyet hepimizin bildiği gibi halkın egemenliğine işaret eder. Padişahlık, sultanlık, hanedan yoktur cumhuriyette. Cumhuriyette saraylar yoktur, meclisler vardır. Bu tarihsel ilerlemenin kıymeti çok açıktır. Ancak kısa sürede artan sermaye egemenliği, emperyalist kapitalist sistemle bütünleşme süreci, işçi sınıfını kolektif bir özne olmasını engelleyen politikalar, özellikle son yarım asırdır karşı karşıya olduğumuz neoliberal saldırılar, aslında cumhurun yani halkın egemenliğini ortadan kaldırmış böylelikle de cumhuriyet fikrinin altını boşaltmıştır” şeklinde konuştu.

"EŞİTSİZLİKLER BAŞKANLIK SİSTEMİYLE DERİNLEŞTİ"

Çerkezoğlu ayrıca yaşanılan eşitsizlikler ve adaletsizliklerin Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi ile derinleştiğini vurguladı. Arzu Çerkezoğlu, “Biliyoruz ki bütün bu eşitsizlikler ve adaletsizlikler Başkanlık Rejimi denen Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi ile daha da derinleşti. O yüzden her zaman söylüyoruz: Demokrasi işçinin ekmeği, adalet işçinin güvencesidir. Meclis’in var olması, seçimlerin yapılması demokrasi için yeterli değil. Demokrasi beş yılda bir oy vermek demek değil sadece. Demokrasi hayatının her alanında ve her anında başta işçi sınıfı olmak üzere bütün toplumsal kesimlerin söz ve karar sahibi olmasıdır. Karar mekanizmalarına katılımının güvence altına alınmasıdır. Bugün bu topraklarda korunacak bir demokrasiden değil, kurulacak bir demokrasiden söz ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“İŞÇİ SINIFI OLMADAN CUMHURİYET OLMAZ”

Çerkezoğlu konuşmasının devamında demokrasinin ve cumhuriyetin güçlenmesinin koşulunun işçi sınıfının güçlenmesi olduğunu söyledi. Arzu Çerkezoğlu, “Demokrasi ve adalet zarar gördüğünde sermayenin bu ülkeden kaçacağını söyleyenler yanılıyor. Tarih göstermiştir ki sermaye kârına bakar. Yine tarih göstermiştir ki sermaye kârını arttırmak için işçi sınıfını hedef almış ve böylece demokrasinin, adaletin tahrip edilmesine onay vermiştir. Bugün bu ülkede demokrasiyi de adaleti de ilkeli bir biçimde savunacak, cumhuriyeti özüne uygun biçimde inşa edecek belki de tek güç işçi sınıfıdır. İşçi sınıfı olmadan demokrasi olmaz, işçi sınıfı olmadan cumhuriyet olmaz” dedi.

ÖZGÜR ÖZEL’DEN AKP’YE İŞ CİNAYETLERİ ELEŞTİRİSİ: KURDU KUZUYA EMANET EDEN MEKANİZMA

Arzu Çerkezoğlu’nun ardından Özgür Özel kürsüye çıktı. Özel, AKP’nin iş cinayetlerine yönelik alınması gereken tedbirlerin uygulanmasını sağlamamasını eleştirdi. Özgür Özel konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarda olduğu dönem boyunca iş cinayetlerinin azalmasına yönelik hiçbir şey yapmadı. Talepleri göstermelik değişimlerle ifade eden kanun teklifleri yaptı ama kurdu kuzuya emanet eden, parasını patronların ödediği iş güvenlik uzmanlarıyla aksak bir denetim mekanizmasına bel bağlayan, gerçek ve yapılması gereken şikayete bağlı denetimlerin her zaman bir şekilde işveren tarafından haberdar olunduğu ve iş cinayetlerinin dönüp geriye bakıldığında da en büyük sorunlarından birinin de tedbir almamak, alınmayan tedbirlere caydırıcı cezalar uygulamamak ya da yapılacak denetimleri haberdar etmek gibi sorunların ortaya çıkardığı büyük bir yumak her geçen gün işçilerin hayatlarını kaybetmesine devam etmelerini, sizlerin her gün beş arkadaşınızı kaybetmenizi, ayda 150-160 işçinin hayatını kaybetmesini, örneğin Ocak ayında 158 işçi hayatını kaybetti. Bu şu demek: Büyük bir travmaydı. Oturduk hep beraber ağladık. Yıllarca etkisinden kurtulamadık Soma Faciası’nın ama iki ayda bir Soma yaşıyoruz ama kimse bunun farkında değil.”

YUNUS EMRE GÖÇER TEPKİSİ: AND OLSUN Kİ HESABINI SORACAĞIZ

Motokurye Yunus Emre Göçer’in Somali Cumhurbaşkanı’nın Oğlu Muhammed Şey Mahmut tarafından öldürülmesine de değinen Özgür Özel, AKP’nin Yunus Emre Göçer’in hakkını yeterince savunmadığını söyleyerek bütün iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçilerin hesabını soracaklarını söyledi. Özel, “Son olarak Yunus Emre Göçer, kurye kardeşimiz Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu tarafından hepimizin gözü önünde katledildi. Önce dışarıya kaçmasına izin verdiler sonra yoksulluğu satın alan bir temasa olanak sağladılar. Sonra getirdiler yargıladılar. Yıllar süren yargılamalarla, örneğin Soma’da adalet için yedi yıl mücadele edip adaleti katledenler bir duruşmada Somali Cumhurbaşkanı’nın Oğlu’nu yargıladılar ve sadece 27 bin 300 TL ile cezalandırıp memleketine geri gönderdiler. And olsun ki Soma’nın da and olsun ki bütün iş cinayetlerinin de and olsun ki Yunus Emre Göçer’in şahsında birilerinin katledip de birilerinin hakkını aramadığı bütün emekçilerin hesabını da günü gelince soracağız” ifadelerini kullandı.

“TAKSİM’İ KURTARACAĞIZ”

İstanbul Taksim Meydanı’nın 1 Mayıslarda yasaklı olduğunu hatırlatan Özgür Özel; siyasal muhalefet, toplumsal muhalefet ve sendikalarla yan yana mücadele ederek Taksim’i 1 Mayıs’a açacaklarını söyledi. Özel, “Birileri Taksim’i 1 Mayıs’a açmakla övünüyorlardı. Oysa ki DİSK başta işçi sınıfının büyük mücadelesinin sonucuydu. Bugün Taksim ellerinde rehindir, esirdir. Biz Taksim’in esaretini, 1 Mayıs’ta hep beraber bunların elinden almak için siyasal muhalefet, toplumsal muhalefet ve sendikalarla beraber 1 Mayıs’ta Taksim’i bunlardan kurtaracağız” dedi.

SEZAİ TEMELLİ: İŞÇİ SINIFI BARIŞI İSTİYOR

Genel Kurul’da söz alan Sezai Temelli, AKP/MHP-Yargı darbesiyle TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesini hatırlatarak bugünkü iktidarın 12 Eylül darbe mekanizmasının devamını sağladığı değerlendirmesinde bulundu. Temelli, “12 Eylül cuntasının bütün icraatlarının neredeyse tamamına sahip çıkan bugünkü faşist iktidar, artık sermayeyi güldürmüyor, kahkahalara boğduruyor. AKP-MHP faşist iktidarı adeta bir sermaye düzenini olabilecek en vahşi koşullarıyla hayata geçirmiş durumdadır. Bugün anayasayı ihlal etmekte hiçbir beis görmemektedirler. Bugün Can Atalay kararını yani Yargıtay darbesini meşrulaştırarak anayasayı Meclis kürsüsünden de ihlal edebilmektedirler. Faşizm kurumsallaştı, kitleselleşmenin yolunu arıyor” ifadelerini kullandı. Sömürü düzeninin emekçilerin sömürülmesiyle sağlandığını ifade eden Sezai Temelli, bu yüzden işçi sınıfının barışı savunduğunu söyledi. Temelli şu şekilde konuştu: “İşçi sınıfı barışı savunuyor, Türkiye emekçileri barışı savunuyor. Neden mi? Bu sömürü düzenine son vermek için. Bugün savaşı kimler finanse ediyor? Bugün, Saray’ı kimler finanse ediyor? Bugün bu oligarkları kimler finanse ediyor? Onları finanse eden biz emekçileriz. Biz yoksul halklarız. Bugün bizim üzerimize çökmelerinin nedeni, şiddetin nedeni budur. Bakın AKP bütçelerine. AKP bütçeleri bir silah bütçesidir. AKP bütçeleri bir yoksulluk bütçesidir, bir yokluk bütçesidir. Her yıl 35 milyar doları silaha ayıranlar, silah üreticilerinden vergi rekortmenleri yaratmışlardır. Her yıl 30 milyar dolarlık suç ekonomisi yaratanlar ülkeyi adeta bir mafya cumhuriyetine çevirmişlerdir. Bütün bu düzenin finansmanı için de işçilerin gırtlağını sıkmaya devam ediyorlar.” DİSK 17. Genel Kurulu'nun ikinci günü yarın sabah 10.00'da başlayacak. [caption id="attachment_1006006" align="alignnone" width="690"] DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Cumhuriyeti özüne uygun biçimde inşa edecek belki de tek güç işçi sınıfıdır” dedi.[/caption]