Türkiye'de şehirler arası ulaşıma yapılan zamlar nedeniyle bir çok yurttaş ulaşımda zorluklar yaşıyor DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan şehirler arası ulaşıma yapılan zamlara tepki göstererek, "Alın size belge. Bu bir otobüs bileti değil. Bu, Türkiye’deki yoksulluğun, krizin belgesidir." dedi.

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Babacan’ın gündeminde kur korumalı mevduat sistemi, konut fiyatları ve maaş zamları vardı. Babacan ayrıca 304 liralık bir otobüs biletini göstererek ulaşım fiyatlarına dikkat çekti. aylık vade süresi dolan kur korumalı mevduat hesaplarına 11 milyar lira ödeme yapılmasını değerlendiren Babacan, “Bütçede ‘kur korumalı hesabın kur farkı’ diye bir kalem yok. Bu parayı nereden bulacaklar? Para basacaklar. Para basarak bunu ödemek zorunda kaldılar, kalıyorlar. ‘Merkez Bankası kaynaklarından’ diyorlar. Merkez Bankası’nda kaynak mı bıraktınız? Merkez Bankası kaynağı para basma makinesi. Para basınca ne olacak? Enflasyon ve kur daha da artacak. Kur artınca ne olacak? Daha fazla kur farkı ödeyecekler. Daha da artan kur farkını nasıl ödeyecekler? Dönecekler Merkez Bankası’na, daha çok para basacaklar. Eğer acilen yanlışlarından dönmezlerse bu ülke yarın yüksek kronik enflasyon değil, Allah korusun hiper enflasyon dönemine girer. Para pul olur. Tam bir enflasyon ve devalüasyon sarmalıdır bu. Tam bir borç sarmalıdır” ifadelerine yer verdi. https://tele1.com.tr/ali-babacan-henuz-ittifakta-degiliz-605878/

"NE OLDU SANA ERDOĞAN"

Babacan, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:

"Bu servet transferi, tarihimizin en büyük servet transferlerinden birisidir. Hey gidi garip gureba dostu Erdoğan! Ne oldu sana yahu? Kimler girdi aklına? Hangi çıkar çevreleri aklını çeldi de böyle bir işe kalkıştın? Yoksulu daha yoksul, zengini daha zengin yapıyorsun. Tarih şahittir ki biz uyardık. Yapmayın, yazıktır günahtır dedik. Gözlerini karartıp yanlışta ısrar ediyorlar. Yazıklar olsun. Yoksuldan alıp zengine veren kur korumalı mevduat uygulamasına ilk gün son vereceğiz. Devleti batırma kampanyasına noktayı koyacağız. Kurdukları sistem o kadar çarpık ki, bu sistemde yoksullar, zenginlere ‘hayırseverlik’ yapıyor. Millet çocuğuna okula giderken harçlık veremiyor. Ama ülkede küçük bir azınlığa servet transferi yapılıyor. Ankara-İstanbul arası otobüs bileti 304 lira tek yön. Gidiş dönüş 608 lira. Üniversite öğrencisi arkadaşlarımı düşünüyorum. Bayramda ailelerinin yanına gitmek isteseler, gidiş dönüş bilet ücreti neredeyse bir aylık burs kadar. Pek çok üniversite öğrencisi, bu bayramı ailesiyle geçiremeyecek. Alın size belge. Bu bir otobüs bileti değil. Bu, Türkiye’deki yoksulluğun, krizin belgesidir."

"ÜÇÜNCÜ İTTİFAK ÇALIŞMALARININ İÇİNDE DEĞİLİZ"

DEVA Partisi, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi'nin 3. bir ittifak için çalıştığı iddiaları gündeme gelmişti. Ali Babacan, üçüncü ittifak sorusu üzerine “Ben böyle bir çalışmayı duymadım. Varsa da biz öyle bir çalışmanın içinde değiliz şu anda” açıklaması yaptı. Konut fiyatlarındaki artışa dikkati çeken Babacan, dar gelirli ailelerin, şehit yakını ve gazilerin konut sahibi olmalarını kolaylaştıracaklarını söyledi. Kentsel yenilenmede doğal afet riski bulunan alanlara öncelik tanıyacaklarını belirten Babacan, bu konuda 10 yıllık bir projeksiyon yaptıklarını ve bu sürede çürük yapıları yenileyeceklerini anlattı. TOKİ'nin tek amacının vatandaşa konut edindirmek olacağını ifade eden Babacan, belediyelere ait sosyal konut stoku oluşturacaklarını, uygun koşullu sosyal konut kiralama uygulamasını hayata geçireceklerini ve uydu kentler kuracaklarını aktardı.

“MAAŞ ZAMMI KUŞ OLDU, UÇTU GİTTİ”

Enflasyon rakamlarına değinen Babacan, "Üç aylık enflasyon yüzde 22. Bu da makyajlanmış rakam. Maaşlar eridi, bitti, gitti. Maaş zammı kuş oldu, uçtu gitti. Bugün buradan hükümete acil bir çağrıda bulunuyorum, 1 Temmuz'dan itibaren maaşların güncellenmesi artık şart oldu." dedi. Enflasyonu yeniden tek haneye düşüreceklerini dile getiren Babacan, şöyle devam etti: "Asgari ücret, açlık sınırının altında kalmayacak. Milletin sofrasındaki ekmeği büyüteceğiz. Ücretlilerin üzerindeki vergi yükünü hafifleteceğiz. Yoksuldan alıp zengine veren kur korumalı mevduat uygulamasına son vereceğiz. Devleti batırma kampanyasına noktayı koyacağız. Tarıma, çiftçiye bir yılın tamamında ayırdıkları bütçe 29 milyar lira. Sadece ilk üç ayda ödedikleri faiz 85 milyar lira. Ülkenin ne para ne kredi ne de maliye politikası kaldı. Milyonlarca insanın parasını, bir avuç varlıklıya transfer etmek üzerine sistem kurdular. Kurdukları sistem o kadar çarpık ki yoksullar zenginlere hayırseverlik yapıyor. Devleti batırma projesine ilk gün son vereceğiz. Bu işin başka yolu yok. Milletin parasını faize gömen zihniyeti ilk seçimlerde müsait bir yerde indireceğiz."

"ACİLEN BİR GÖÇ POLİTİKASININ OLUŞTURULMASI GEREKİYOR"

Babacan, bir gazetecinin, Suriyeli sığınmacılar ve düzensiz göçmenlere ilişkin sorusu üzerine, "Toplumumuzdaki göç ve göçmen sorununun çözülmesiyle ilgili kuvvetli talep belli ki hükümet tarafından da artık hissediliyor, duyuluyor. Onun için her hafta farklı bir açıklama yapıyorlar. Ülkemizin bir göç politikasına ihtiyacı var ve şu anda Türkiye'nin bir göç politikası yok. Acilen bir göç politikasının oluşturulması gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu. "Sığınmacılara vatandaşlık verildiği" tartışmalarına ilişkin Babacan, bunun bir kurala, esasa bağlanması gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi: "Eğer önüne gelene siyasi hesapla vatandaşlık vermek gibi bir hesap varsa buna derhal son verilmesi gerekiyor. Aksi halde kabul edilebilir bir durum değil ve halkımızın sabrı bu konuda bir yere kadar. Dolayısıyla bunun nabzını iyi ölçmemiz gerekiyor. Bir an önce köklü çözüm programını hükümetin Türkiye'nin önüne koyması gerekiyor."